Ağaoğlu Şirketler Grubu CEO’su Dr. Önder Halisdemir Dünya Turizm Fuarı’nda konuştu. Sürdürülebilir ekonomi için turizm, finans ve gayrımenkulü ayrı düşünmenin mümkün olmayacağını kaydeden Halisdemir, bu anlamda çok önemli bir finans çekim merkezi olan Dubai’nin finans alt yapısı ile uluslararası bir aktör haline geldiğini söyledi. Türkiye’de de İstanbul Uluslararası Finans Merkezi’nin (İFM) tamamlanması ile 1500 finans dükkanının faaliyete geçeceğine dikkat çeken Halisdemir “Hedefimiz 3.2 milyon metrekarede inşa ettiğimiz, yaklaşık 50 bin kişiye istihdam sağlayacak olan İFM ile İstanbul’u ve Türkiye’yi uluslararası bir aktör haline getirmek” dedi.
İMF’nin faaliyete geçmesi ile birlikte1500 finans dükkanının her birine her gün en az 3 kişilik gruplardan asgari 5’er ziyaret gerçekleşmesi halinde günlük toplam 22 bin 500 ziyaret gerçekleşeceğini anlatan Halisdemid, bu ziyaretlerde kişi başı en az 2 bin dolar harcama yapıldığını dikkate alındığında yıllık 5 milyon 625 bin ziyaret ve toplamda en az 11 milyar dolarlık finans turizmi girdisi sağlanmasının mümkün olduğunu söyledi. Türkiye’nin yıllık turizm gelirinin 35 milyar doyar olduğunu hatırlatarak, bu yolla elde edilecek 11 milyar dolarlık gelirin önemine işaret eden Halisdemir, bu girdinin sağlanması için İFM’nin inşa edildiği Ataşehir’in finans serbest bölgesi ilan edilmesinin de oldukça önemli olduğunu söyledi.
Mütekabiliyet yasasının çıkması ile Türkiye’nin yabancı gayrimenkul yatırımcısı tarafından oldukça talep gören bir ülke durumuna geldiğini anlatan Halisdemir, Ağaoğlu’nun projelerinde de 81 milletten insanın yaşadığını açıkladı. Bu yabancıların kendilerini Türkiye’de yabancı hissetmemeleri için Ağaoğlu United Nations of Ağaoğlu adında bir proje geliştirdiklerini söyledi. Buna göre, Ağaoğlu projelerinde yaşayan dünya vatandaşlarına birer ‘pasaport’ verdiklerini anlatan Halisdemir, “United Nations of Ağaoğlu konsepti içerisinde bir İstanbul haritası var. Bizim sağlık klüplerimize giriş imkanları var, eğlenceli bir pazarlama yapıyoruz orada” açıklamasında bulundu.
Türkiye’ye büyük çaplı döviz sokmanın bir yolunun da ‘İkinci Vatan’ projesinden geçtiğini anlatan Önder Halisdemir, Avrupa’da 2008’den sonra başlatılan ikinci vatan programlarının bu ülkelere büyük kazanımlar sağladığını kaydetti. İkinci Vatan programlarında genel olarak bir ülkeye belli miktarda para sokan ya da gayrimenkul alan dünya vatandaşlarına oturma izni ve o ülkenin vatandaşlığının verildiğini anlatan Halisdemir, dünyada 22 ülkenin ikinci vatandaşlık programı olduğuna dikkat çekti.
Ağaoğlu’nun Türkiye ve bu 22 ülkenin bürokrasilerini inceleyerek bir ‘ikinci vatandaş program önerisi’ hazırladığını anlatan Halisdemir şunları söyledi:
“ Buna göre Türkiye’den asgari 350 bin dolar değerinde konut alanlara oturma izninin hemen verdiği, vatandaşlığın da 5 senelik oturma iznini takiben verildiği bir sistem önerdik. Burada tutar ne kadar artarsa vatandaşlık için süre o kadar kısalıyor. Biz zaten 3 milyon sureliye bila bedel olarak yapılması gerekeni yapıyoruz. Bu konuda 100 bin dünya vatandaşı alsak, 350 bin dolardan Türkiye’ye 35 milyar dolarlık döviz kazandırmış oluruz inşaat endüstrisi olarak. Üstelik ihracat yapmadan da ülkeye döviz girişi sağlayan bir sektörüz. Yıllık 1 milyon kişinin başvurması durumunda Türkiye için tamamı içerinde kalacak 250 milyar dolarlık bir değer yaratabiliriz.”
Emlaknews.com.tr
Hedef İFM ile İstanbul’u uluslararası bir aktör yapmak