Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) kontrolsüz ses ve gürültü kirliliğine karşı farkındalık seferberliği başlattı. Bu amaçla Türkiye’de ilk kez Ses Yalıtımı Zirvesi’ni düzenleyen İZODER, gürültünün 35 kritik etki ile sağlımızı tahrip ettiğini açıkladı.
İZODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ertuğrul Şen, gürültünün, hem ruh hem beden sağlığımızda yüksek ve kalıcı bir etkisi olduğunu belirterek “Ses ve gürültü kirliliği başıboş kaldığı sürece artacak. Gürültü, ruhsal ve fiziksel açıdan sağlığımızı 35 kritik etki ile tahrip ederek, toplumsal uyum ve verimliliğimizde derin yaralar açıyor” dedi. Gürültü kirliliğinin yıkıcı ve kalıcı etkilerinin göz ardı edilmemesi geretiğini söyleyen Şen, “Bu konuda alışma eğilimine kapılmamalı, kontrolsüz ses ve gürültüyü önlemeyi başarmalıyız” uyarısında bulundu.
İşte gürültünün tehdit eden 35 etkisi
Gürültü’nün sağlımızı tehdit eden 35 kritik etkisi şöyle sıralanıyor:
Korku, depresyon, işitme kaybı, öğrenme bozuklukları, dikkat azalması, çocuklarda okuma, anlama ve öğrenme düzeylerinde gerileme öfke, saldırganlık, yorgunluk, uyku bozukluğu, kalp, kemik erimesi, sıkıntı, gerilim, baş-kas ağrısı, tahammül ve hoşgörünün azalması, tedirginlik, iletişim zaafı, çatışma eğilimini artırma, motivasyon düşüşü, hayal kırıklığı, çaresizlik, akyuvar azalması, bağışıklık sisteminde değişim, sindirim sistemi güçlükleri-mide, bağırsak şikayetleri, iş verimini azaltması, rahatsızlık, sinir bozukluğu, karamsarlık, uzun dönemli bellek sorunu, konsantrasyon düşüklüğü, zihinsel faaliyetlerde yavaşlama, yüksek tansiyon, ani kızgınlık, tatminsizlik.
İşitme kaybı uyarısı
Kulak Burun Boğaz Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Hakan Yenice, dünyada ve Türkiyede, meslek hastalıkları arasında en yaygın olanının gürültü kaynaklı işitme kayıpları olduğunu belirterek “Gürültü aynı zamanda önemli bir çevresel patolojik etkendir. Ülkemizde büyük şehirlerimizin pek çok semtinde yapılan gürültü ölçümlerinde elde edilen değerlerin eşik değerleri geçtiği saptanmıştır. Gürültü, insanlarda işitme kayıplarının yanı sıra önemli bir stres ajanı olarak psikolojik, nörovejetatif ve kardiyovasküler sistemleri etkileyerek çeşitli hastalıklara yol açmaktadır” açıklamasında bulundu.
Rahatsızlık, sıkıntı ve gerilim duygusu yaratır
Klinik Psikolog İrem Erdem Atak ise gürültünün, istisnasız herkesi etkileyen önemli bir sorun olduğunu vurgulayarak böyle bir olumsuzluğun, insan ruhsallığı üzerinde olumsuz etkileri olmasının da beklenir bir durum olduğunu anlattı. Gürültünün en belirgin olumsuz etkilerinin rahatsızlık, sıkıntı ve gerilim duygusu olduğunu ifade eden Atak şunları söyledi;
“Gürültüden kaynaklanan sinir bozukluğu, korku, tedirginlik, yorgunluk ve zihinsel etkilerde yavaşlama önemli belirtiler olarak fark edilmektedir. Psikosomatik belirtiler dediğimiz organik hiçbir nedeni olmayan ancak bedende hissedilen ve kişiye sıkıntı veren baş ve kas ağrıları ile sindirim sistemi güçlükleri görülebilir. Bu rahatsızlıklar daha da olumsuz hissetmeye neden olur ve bu olumsuz duygulanımlar arttığında; rahatsızlık, aşırı tepkilere ve davranışlara dönüşebilir: Ani kızgınlıklar/parlamalar, öfkeye hakim olamama/öfke patlamaları ve saldırgan davranışlar gibi. Bu bağlamda gürültünün kişiler arası ilişkilerde de zorluklara yol açtığı görülüyor.”
Çocukların gelişimini etkiliyor
Gelişim Psikolojisi Uzmanı Ayşegül Cebenoyan da çocukların her şeyden önce bulundukları ortam üzerinde çok daha az kontrole sahip olduğunu hatırlatarak gürültülü ortamlarda bulunan çocukların bundan rahatsız olduğunu ama bu rahatsızlıklarının nedenini söyleyemedikleri gibi içinde bulundukları durumu değiştiremediklerini vurguladı.
Bu nedenle gürültünün çocuklar üzerindeki uzun dönemli etkilerinden birinin öğrenilmiş çaresizlik olduğu ifade eden Cebenoyan, “Yine küçük çocukların konuşma becerilerinin geliştiği dönemde gürültüye maruz kalmaları, konuşma becerilerinin gelişiminde, okuma yazmayı öğrendikleri dönemlerde de okuma yazma becerilerinin gelişmesinde olumsuz etki yapar” dedi.
News
GENEL
ARSA - ARAZİ
GÜNDEM
GÜNDEM
KONUT PROJELERİ
GENEL