Gayrimenkul danışmanlık şirketi Cushman & Wakefield, İstiklal Caddesi, Rumeli, Teşvikiye, Vali Konağı, Abdi İpekçi‘yi kapsayan Nişantaşı bölgesi ve Bağdat Caddesi olmak üzere İstanbul’un 3 ana caddesini inceleyen üçüncü ‘İstanbul Alışveriş Caddeleri Raporu‘nu yayınlandı.
Eylül 2016 itibariyle toplam perakende stoğu 965 mağazada yaklaşık 195 bin metrekareye yaklaşan 3 önemli alışveriş caddesinde toplam marka sayısı önceki yıla göre yüzde 3 düşüşle 656 oldu. 67 yeni marka girişi, 95 marka çıkışı gerçekleştiği caddelerde, aradaki 28 adetlik fark perakende pazarındaki konsolidasyon eğiliminin devam ettiğini gösterdi. Raporda ayrıca uluslararası marka sayısının 3 yılda 173 adetten 140’a gerilediği de belirtildi.
Geçen yılın aynı döneminde toplam alanı 18 bin metrekare olan 112 mağazayı kapsayan toplam kiralama işlemleri, Eylül 2016’da hafif bir düşüşle 16 bin metrekarelik 105 mağazada gerçekleşti.
Bağdat Caddesi’nde, toplam stok bina yenileme faaliyetleri kapsamında yıkıldığı için geçen yılın altında kalarak 332 mağazada 75 bin metrekare civarına geriledi. Son oniki ayda 42 mağaza kiralanırken yüksek gelir grubuna hitap eden AVM’lerin açılmasıyla 43 marka caddeden çıktı. Sadece 9 marka mevcut binalarının yenilenmesi nedeniyle caddede başka bir yere taşınmayı tercih etti. Bununla birlikte Bağdat Caddesi’nde üç ana caddedeki toplam kiralama işlemlerinin yüzde 40’ının gerçekleşmesi ve sayıca en fazla kiralama işleminin kaydedilmesi, önemli bir toparlanma sinyali verdi. Bu da Bağdat Caddesi’nin özellikle de erişilebilir lüks markaların Anadolu Yakası’daki birincil konumu olmaya devam ettiğini gösterdi.
58 bin 500 metrekarelik alanda 380 mağaza bulunan Nişantaşı, hala cazibesini koruyor. Boşluk oranının yüzde 5’ten yüzde 12’ye çıksa da bölgede son on iki ayda toplam 39 kiralama işlemi gerçekleşti. Bunların 34’ünü yeni girişler oluştururken 49 marka Nişantaşı’ndan çıktı. Bu çıkışların çoğunluğu bina yenileme faaliyetlerinin yoğunlaştığı Abdi İpekçi Caddesi’nde görüldü. Bölgede bina yenilemeleri ile gelecek yıllarda yeni perakende alanlarının artmasının bekleniyor. Öte yandan bazı perakendecilerin ana caddeler yerine bu caddelere paralel ikincil sokaklarda konumlanmayı tercih ettiği, özellikle yeni nesil kahve dükkanlarının Nişantaşı bölgesindeki ikincil alanlarda büyümeye gittiği görülüyor.
İstiklal Caddesi ana caddeler içerisinde halen en kalabalık cadde olma özelliğini koruyor. Buna karşılık artan güvenlik endişeleri hem ziyaretçiler hem de perakendeciler üzerinde bir baskı oluşturuyor. 2016’da yaya trafiğinde düşme görülen caddede 62 bin 500 metrekare alanda 253 mağaza var. İstiklal Caddesi’nin çehresi 5 uluslararası ve 12 yeme-içme markasının çıkışıyla değişmeye başladı. Yeni girişler ise çoğunlukla yerel markalardan oluşurken sunulan perakende ortamı, günümüzde turizme en yüksek katkıyı sağlayan Ortadoğu ülkelerinin tercihlerini yansıtmaya başladı. İstiklal’de yüzde 8 olan boşluk oranı ise son on iki ayda yüzde 10’a çıktı.
Cushman& Wakefield Yönetici Ortağı Toğrul Gönden, Nişantaşı’nın konumunu koruyacağını, Bağdat Caddesi’ndeki durumun beklenenden daha hızlı düzeleceğini Söyledi. İstiklal Caddesi’nin ise üst segment yeme- içme ve kültürel aktivitelerden kayacağı tahminini dile getiren Gönden İstiklal’de yerel hazır giyim pazarı ve daha düşük profilli yeme-içme mekanlarına doğru dönüşümünü devam ettireceğini söyledi.
Bina yenilemelerinin yeni çekici perakende alanlarını stoğa dahil ederek mevcut durumu iyileştireceğini vurgulayan Gönden, sunları söyledi:
“Bunun örneği, yeni kiralamaların yüzde 38’inin halihazırda boş olan mağazalarda gerçekleştiği Bağdat Caddesi’nde en belirgin şekilde görüldü. Boş mağazalar yavaş yavaş doluyor bu nedenle marka sayılarındaki düşüşü kısa vadeli bir eğilim olarak nitelendirebiliriz. İlerleyen dönemlerde yenileme projelerinin tamamlanmasıyla yeni ve rekabetçi perakende alanları piyasaya girecektir. Talebin devam edeceği ve lüks markalardaki düşüşün erişebilir lüks markalardaki artış ile dengelenmesi durumunun gelecekte daha sürdürülebilir olmasını öngörüyoruz.”
‘Güçlünün ayakta kalması’ eğiliminin devam etmesiyle perakende pazarındaki konsolidasyonun 2017 yılında da devam edebileceğini ancak bu eğilimin yılsonuna doğru yavaş yavaş sona ermesini beklediklerini ifade eden Gönden, değişen perakende ortamı, rekabet, Türk Lirası’nın zayıflaması, artan kira yükü ve bina yenileme faaliyetleri gibi etkenlerin perakendecileri küçülmeye, birleşmeye veya pazardan çıkmaya zorladığını kaydetti.
Buna karşılık boş mağazaların artmasının yarattığı baskı nedeniyle mal sahiplerinin de kiracılara daha makul şartlar sunacağını ifade eden Gönden, “İlerleyen dönemlerde Türk lirası cinsinden yapılan kiralamalarda artış veya ABD doları üzerinden alınan kiralarda önemli indirimler görülmesini bekliyoruz. Bu doğrultuda, perakendecilerin stratejik olarak genişleme opsiyonunu en azından yeniden değerlendirmek üzere ajandalarına alacağı öngörüyoruz. Sonuç olarak, perakendecilerin işletmelerini konsolide ettiğini düşündükleri zaman pazar paylarını arttırmaları da her zamankinden daha kolay görünmektedir” diye konuştu.
Cushman&Wakefield: Bağdat Caddesi toparlanma sinyali veriyor