Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Orman Kanunu’nun 16, 17/3 ve 18. maddelerine ilişkin uygulama yönetmeliklerinde yapılan değişiklikle kamu yararı ve zaruri hallerde orman alanlarında kişi ve şirketlere izin verilmesine ilişkin yönetmeliğin kapsamını genişletti. Hürriyet’in haberin göre, yönetmelik değişikliğiyle ilk olarak ‘liman geri hizmet alanı’ tanımlanırken yönetmeliğin, kamu yararı ve zaruri hallerde orman alanlarında verilecek izinleri düzenleyen 4. maddesinde yapılan değişiklikle, buralarda yeraltı depolama tesisleri ile dini eğitim tesisine bağlı uygulama maksatlı ibadethane tesisi gibi eğitim tesislerine de izin verilmesinin önü açıldı.
Orman Kanunu’nun 16. maddesinin uygulama yönetmeliğinde yapılan değişikliğe göre ise izin sahibi belediye, toprak dolgu alanını başkasına devredemeyecek. Ancak büyükşehir belediyesi, kendisine verilen toprak dolgu alanını ilçe belediyesine veya belediye şirketlerinin yüzde 50’den fazla ortaklı olduğu şirketlere işlettirebilecek.
İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cemal Gökçe, tarikat ve cemaat türü yapıların İstanbul başta olmak üzere orman alanlarında yaptığı külliye benzeri tesislerin yıkılması gerekirken bu şekilde onlara üstü örtülü bir af getirilip, meşruiyet kazandırıldığını öne sürdü. İsmailağa Cemaati’nin Beykoz’da orman içinde yaptığı binaların da bu şekilde meşruiyet kazanacağını kaydeden Gökçe “Orman Bölge Müdürlüğü, buranın yıkılması için dava açmıştı. Bu ve benzeri yapılar, anayasaya aykırı olarak meşrulaştırılmak isteniyor. Bundan sonra da artık bu tür dini eğitim tesisi, uygulama maksatlı ibadethane adı altında Ege, Akdeniz, Karadeniz ve İstanbul Belgrad, Beykoz ormanları, koylar yapılaşmaya açılıyor. Yürütmesinin durdurulması ve iptali için dava açacağız” dedi.
Orman Mühendisleri Odası Başkanı Ali Küçükaydın ise yönetmelik değişikliğiyle Danıştay kararına aykırı olarak, ormanlara toprak dökümünün işlettirilmesi durumunun, tekrar belediyelere bağlı şirketler kanalıyla üçüncü şahıslara verildiğini ifade ederek “Hukuka aykırı yapılan ve ormanların aleyhine olan bu değişikliği yeniden yargıya taşımayı planlıyoruz” açıklamasında bulundu.
CHP Trabzon Milletvekili, Avukat Haluk Pekşen de yönetmelik değişikliğini “Ormanların idam fermanı” olarak taımladı. Şehirlerde tüp gaz ve akaryakıt depolama tesisleri şehir dışına çıkarıldığını ifade eden Pekşen “Bu yönetmeliğe göre artık ormanda yer altına akaryakıt deposu kurabileceksiniz. Kurulmuş olanlara da dokunulamayacak” diye konuştu. Yönetmelik değişikliğiyle hafriyat işini yandaş şirketlere vermenin, Danıştay kararlarını aşmanın da kılıfının hazırlanmış olduğunu öne süren Pekşen şöyle devam etti:
“Bir inşaat firması belediyeye izin başvurusu yaptığında önüne konulan ilk koşul, ‘hafriyatı filan firmaya vereceksin’ oluyor. Hafriyat işi İstanbul başta olmak üzere tahminlerin ötesinde devasa bir rant kapısıdır. Asıl can alıcı değişiklik 4. maddede yapılıyor. ‘Dini eğitim tesisine bağlı uygulama maksatlı ibadethane tesisi gibi eğitim tesislerine izin verilir’ deniliyor. ‘Gibi’ dediğiniz zaman orman alanlarında, orman özellikli koylarda, eğitim tesisi adı altında her türlü yapılaşmanın önü açılmış oluyor. “
Orman alanına caminin yolu açıldı