Şehirler büyüdükçe yaşamın ve yaşama alanlarının şekli değişiyor. Özellikle büyükşehirlerde yeni yapılan konutların büyük bölümü yüksek katlı ve çok haneli yapılardan oluşuyor. Bu yapıların bazılarında ısınma, otopark, temizlik, güvenlik gibi hizmetlerin yanı sıra spor salonu, havuz, hamam, sauna gibi ayrıcalıklar da kat maliklerine imkan olarak sunuluyor. Tabi bu hizmetlerin bir karşılığı var, aidat.
Sitelerde toplanan aidat miktarları kat maliklerinin oluşturduğu genel kurullar tarafından, Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre belirleniyor. Ancak sorun tam olarak bu noktada başlıyor. Avukat Cevat Kazma ilgili kanunun en fazla 6-7 katlı, 15-20 haneli yapılara uygun olduğunu birkaç düzenleme yapılmış olsa da hala günümüz yapılarına uygun halde olmadığını söyledi.
Günümüzde yapıların 300-400 haneli şehirlere dönüştüğünü ifade eden Cevat Kazma, bu yapılarda toplanan aidat bedelleri toplamının inanılmaz rakamlara, milyarlarca liraya ulaştığını belirtiyor. “Siteler büyüdükçe giderleri de artıyor olarak düşünülebilir ama yapılan incelemeler durumun öyle olmadığını gösteriyor. Kanundaki boşluklar nedeniyle birçok site yönetimi bunu kötüye kullanıyor. 1 lira harcanan yerden 50 liralık fatura alınıyor. Aradaki 49 liranın nereye gittiği belirlenemiyor. Kat malikleri bir açık bulup yönetimi şikayet etse de kanundaki boşluklar nedeniyle yönetime ceza verilemiyor” diyen Cevat Kazma, Türkiye’de neredeyse hiç kimsenin verdiği aidat rakamından dolayı mutlu olmadığının da altını çizdi.
Sitelerde toplanan aidatlar nereye gidiyor