Türkiye’de emlak fiyatlarının ve konut kredisinde faizlerin çok pahalı olduğunu söyleyen gayrimenkul geliştirme ve satış danışmanı Arman Özver, piyasaların hareketlenmesi için ucuz konut üretilmesini tavsiye etti. Fakat buna ihtimal vermeyen Özver, “Arsa pahalı. TOKİ’ye bakıyorsunuz, Emlak Konut ile birlikte fiyat yükseltiyor. Düzenleme yapılması gerekiyor. Hepsi bir tarafa devlet büyükleri bu lokomotif sektörü eğer düşünüyorlarsa bir şeyler geliştirmesi ve kredi faizleri de dahil olmak üzere bir sübvanse yöntemi tesis etmeli” dedi.
Birkaç yıl öncesine kadar İstanbul’da nefessiz plaza katlarının bile alınamadığını kaydeden Özver, “Oysa 1.5 milyon dolara daire alamayanlar Fransa’da tarihi şato alabilir. Bir kere piyasanın profiline göre üretim yapılmalı. Sonra da fiyatlar ulaşılabilir ve insanların alım gücüne eşdeğer olmalı. 90 ile +140 metrekare arasındaki 2+1’ler 450+500 bin TL. Bunu peşin ödeyen yok zaten. Aylık taksiti 7-8 bin TL yapıyor. Çift maaşlı bir aile ancak 4-5 bin TL’lik ödeme yapabilir. Alıcı, enflasyon yüksek olduğu için 2-3 yıl sabretmeyi göze alarak ve aylık taksitin enflasyona yenileceğini düşünerek kredinin faizine katlanıyor” diye konuştu.
Emlaktaki pahalılığı konut kredisi açısından da değerlendiren Özver, “Bankalar yurtdışından yüzde 16-17 ile sendikasyon kredisi kullanıyor. Onu Türkiye’de nasıl satacaklar? 120 aylık vadede konut kredisi oranları yüzde 1’in üzerine çıktığında müşteri profili çok değerli oluyor. Piyasanın koşullarından dolayı alıcının yüzde 90’ı kredi kullanmak istiyor ama yüzde 80’i kredi kullanamıyor. Bankalar zaten gelen başvuruların yüzde 60’ını reddediyor… Kısacası konut kredisi oranları herkes için erişilebilir ve ödenebilir olmalı.” dedi.
“Faizle borçlanmak istemeyenler için alternatif enstrümanlar kurgulanmalı” diyerek sözlerine devam eden Özver, “Konut kredileri muazzam yüksek. Örneğin 4-5 ay öncesine kadar devlet bankalarının (yüzde 80’i tamamlanan binaları sübvanse ettiği) bir desteği vardı. Biz Farilya Asia projesi olarak onu yakalayamadık. O zaman devlet bankalarının oranları düşüktü. Özel bankalar yüzde 1’in üzeri iken devlet bankaları yüzde 0.80 ile kredi kullandırabiliyordu. Şimdi yüzde 1.16’da dolaşıyor. Bu da genel olarak sektörü krize sürüklüyor.” değerlendirmesi yaptı.
İmar planlarında bina yüksekliğine sınırlama getirilmesini olumlu bulan Özver, İstanbul’un kocaman bir hazine ve şahane bir şehir olmasına rağmen her gün betona teslim olduğunu dile getirdi.
Yeni imar yönetmeliğinde yer alan “yeşil çatılar” kavramına değinen Özver, “Çatılarda yeşil alan olacakmış. Biz sokaktakini koruyamıyoruz daha…!” diyerek sözlerini noktaladı.
Hüseyin Belibağlı-Emlaknews.com.tr
Özver: Konut kredisinde oranlar muazzam yüksek, son verilmeli!