Dap Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, Türkiye’nin yabancıya konut satışında artık agresif olması gerektiğini söyledi.
Amerika’da sadece geçen yıl yabancıya 284 bin adet konut satıldığını, bunun karşılığında yabancıların ABD’ye 153 milyar dolar ödediğini hatırlatan Yılmaz, “İspanya’da ise yabancıya satılan konut adedi 50 bin. Yani İspanyollar her 9 konuttan birini yabancıya satıyor. Bizde ise 2017’ye bakalım 1,4 milyon konut sattık. Bunun sadece 22 binini yabancıya satabildik. Yüzde 2 bile değil! Ve 4,6 milyar dolar gelir elde ettik. Oysa Türkiye’nin çok ciddi potansiyeli var. Ülkemizi iyi pazarlamamız lazım.” dedi.
Konut üreticileri önderliğinde devlet destekli bir tanıtım fonu oluşturularak yabancıya konut satışının hayal olmadığını kaydeden Yılmaz, “Ruslar Akdeniz’i, Ege’yi seviyor. Araplar İç Anadolu’ya ve Karadeniz’e aşık. İngilizler yine Ege ve İstanbul’un müdavimi. Hedef kitleye göre nokta atışı tanıtım hamleleri yapmamız şart. İyi bir kampanya ve ciddi bir tanıtımla hem turizme hem de gayrimenkul sektörüne çok büyük katkımız olur.” açıklamasında bulundu.
Yabancıya vatandaşlık için 1 milyon dolarlık konut koşulu sınırının 300 bin dolara indirilecek olmasıyla ilgili de “Bunun da desteği ile yılda yabancıya 100 bin konut sattığınızı düşünün. 30 milyar dolar para sadece doğrudan yatırımları olacak. Bir de burada bırakacakları dövizi, verecekleri vergiyi düşünün.” dedi.
Sadece 2017’de inşaat maliyetlerinde yüzde 24,7 artış yaşandığına dikkat çeken Yılmaz, “Fiyatlarda önümüzdeki dönemde bir yükseliş yaşanması kaçınılmaz olacak. Biz maliyet artışını henüz ürettiğimiz konutlara yansıtmadık. Belki üretime yeni başlayan konutlar da bir miktarı yansıma oldu. Ben inanıyorum ki 3-5 ay içinde konut fiyatlarında bir miktar artış göreceğiz. Çünkü şu anki maliyetlerle fiyatın burada olması sürdürülebilir ve gerçekçi değil. Onun için ufak da olsa artış olacaktır.” dedi. Yılmaz, maliyet artışında kurun, yurtdışından ithal edilen hammaddelerin artan maliyetlerinin etkisi olduğunu kaydetti.
Dap Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, potansiyeli uzun yıllar sürecek gayrimenkul sektörünün altyapısının sağlamlaştırılması için yasal düzenleme çağrısında bulundu. Halihazırda Türkiye’de bir rivayete göre 200 bin bir rivayete göre ise 300 bin civarında inşaat şirketi bulunduğuna dikkat çeken yılmaz, “Sadece İstanbul’daki inşaat şirketi sayısı 60 bin seviyesinde. Avrupa’ya bakıyorsunuz, kıtanın tamamında 30 bin inşaat şirketi bulunuyor. Bu komik üstü bir şey. Bu kadar konut üreticisinin olduğu bir sistem olamaz, olmamalı. Resmen müteahhit üretiyoruz yani! Benim görüşüm bu sektörle ilgili bir sınırlama getirilmesi gerekiyor. Gayrimenkul sektörüne kriter şart. Bazı kriterleri yerine getiremiyorsan bu işe girememelisin. Örneğin sermaye yeterliliği, teknik yeterlilik ve iş bitirme yeterliliği kriterlerini acilen devreye sokmamız lazım. Burada tüm iş düzenleyici otoritelere düşüyor.” açıklamasında bulundu.
Bunun sağlanması halinde sektörün kendine çeki düzen vereceğini vurgulayan Yılmaz, “Örnek veriyorum; adam sanayide konusunda başarılı bir yatırımcı. Gazetedeki röportajları okuyor, “inşaat ta çok büyük para var bir de ben gireyim” diyor. Giriyor bakıyor ki kazın ayağı öyle değil. Maliyetleri bilmiyor, arsa maliyetiyle birlikte konutu 5 liraya üretiyor, 4 liraya tüketiciye satıyor, zarar ediyor. Sonra müşteri geliyor mutfak yanlış, elektrik yok… Bu defa da “konutçular mağdur ediyor” yaygarası başlıyor. Kardeşim o gayrimenkul geliştiricisi değil ki; o sanayici!” dedi.
Bunu her fırsatta yetkililerle konuşurken de dile getirdiklerini ifade eden Yılmaz, “Dap Yapı gibi büyük konut geliştiricileri zaten finansman, fizibilite ve satış öngörülerini kusursuz bir şekilde planlıyorlar. Bu sektörün profesyonellerinde zaten bir sıkıntı yok. Kapasite büyüyor, satışlar her yıl artıyor. El birliğiyle ülkeye değer katıyoruz. 2016 yılında 1,3 milyon konut sattık ve yüzde 8 büyüdük, 2017’de de 1,4 milyon konut sattık. Büyüyen ve ülkeyi de büyüten bir sektörden bahsediyoruz.” dedi.
Alınan erken seçim kararına da değinen Yılmaz, “Belirsizliklerin bir an önce ortadan kaldırılması açısından erken seçim kararını önemli buluyorum. Türkiye’nin bunun çok rahatlıkla üstesinden geleceğine inanıyorum. Türkiye gibi Avrupa ve Asya’ya komşu, 81 milyon nüfusu olan bir ülkede yüzde 18-20 gibi bir faiz kabul edilemez. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da bunu söylüyor ve bu yanlışı düzeltmek için elinden gelen tüm gayreti gösteriyor. Avrupa’da bugün yıllık yüzde 1.5 – 2 gibi oranlarla kredi kullanılırken bizim ülkemizde yüzde 17 ila yüzde 20 arasında kredi kullanıyoruz. Aradaki fark çok büyük. Tabii ki bölgesel sıkıntılar, sermaye buraya gelirken daha maliyetli geliyor ama daha ucuza alabiliriz. Cumhurbaşkanımız da onu söylüyor. Seçimlerden sonra kesinlikle faizler konusunda olumlu bir gidişat olabileceğine inanıyorum.” dedi.
Konutta bölgesel bazda arz fazlalığı konusuna da değinen Yılmaz, “Şimdi üretim fazlalığı var ama beş sene sonra orada daire arayacak, bulamayacaksınız. Konuta uzun vadeli bakmak lazım. Konut sektörünün son 10 yılda yatırımcısına kazandırdığı kadar hiçbir yatırım aracı kazandırmadı. 10 yıl önceki dolar kurunu koyun, konutla kıyaslayın ne demek istediğimi göreceksiniz. Dap Yapı olarak 2002’de Şelale Evleri projesini yaptım. Bu projede daire satmaya 25 bin TL’den başlamıştım, en son 80 bin liradan bitirdik. Şu anda bu bölgede daire yapıp almaya kalksanız, aynı daireleri 1.5 milyon liradan aşağıya alamazsınız.” dedi.
Habertürk
Ziya Yılmaz: Tanıtım fonu kuralım 100 bin gayrimenkul satalım