İŞ adamı K. B., Bodrum tatili sürecinde H. S. ile tanıştı. İkilinin teması zaman içinde arttı. H. S., yıllar önce Zonguldak’tan Bodrum’a geldiğini yüzlerce dönüm arazisi olduğunu söyledi. H. S., Bodrum Akyarlar’da 990 dönüm 2B arazisi olduğunu ,1994 yılından beri bu araziler için milli emlak müdürlüğüne gerekli ödemeleri yaptığını söyledi.
H. S. bir süre sonra, anılan arazinin 15 dönümünü K. B.’ye bedelsiz vermeyi teklif etti. K. B., yaptığı kısa bir araştırma sonrası H. S.’nin gerçekten de sözünü ettiği araziler için gerekli ödemeleri yaptığını belirledi.
H.S. bir süre sonra 15 dönümlük arazinin devri için girişimlerini hızlandırdı. K. B. daha sonra B. Ö. isimli bir kişi ile tanıştırıldı. İkili, arazilerin devir işlemleri için bir takım masrafların çıktığını belirterek K. B.’den elden ve banka yolu ile para aldı. İkili, arazilere ilişkin devir işlemleri için bir dizi evrak imzalattı. Söz konusu imza işlemlerinin bir bölümü de Muğla Milli Emlak Müdürlüğü içinde yapıldı. K. B. yapılan işlemlerin gerekli olduğunu düşünerek, 100’e yakın evrak imzaladı. Bir süre sonra K. B.’ye bir takım tapular verildi.
Ancak K. B., elindeki tapuları başka bir kişiye gösterdiğinde dolandırıldığını anladı. H S. ve B. Ö.’ye ulaşamayan K. B., ikiliye “Hakkım size haram zıkkım olsun” şeklinde mesaj attı. K. B. attığı bu mesajdan sonra esas şoku yaşadı.
K. B. hakkında 450 bin TL’lik bir senet icraya konuldu. Senedi işleme koyan kişinin O. D. olduğu anlaşıldı. K. B. bu kişiyi tanımadığını belirterek savcılığa başvurdu. Savcılık başvurusu ile birlikte sunulan bilirkişi raporunda, senedin üzerindeki imzanın K. B.’ye ait olduğu, ancak bilgisayar üzerinde yapılan işlemle sahte senet oluşturulduğu anlaşıldı.
Savcılık dosyasında O. D. hakkında 17 ayrı suç dosyasının olduğu bilgisi de yer aldı. Öte yandan, icraya konulan senede ilişkin tedbir talebi için ise Bakırköy Ticaret Mahkemesine başvuruldu.
Mahkeme, söz konusu senede ilişkin sahtecilik iddiasının araştırılması gerektiğine işaret ederek, icra takibinin durdurulması yönünde karar verdi.
Sülün Osman lakabı takılan Osman Ziya Sülün, 1950-60 yıllarında İstanbul’a köyden yeni gelmiş saf insanlara meydan saatlerini, tramvayları, üniversite bahçesini, Galata Kulesi’ni, Şehir Hatları Vapurlarını satmasıyla ün yapmıştı. Galata Köprüsü’nü satmak üzereyken tesadüfen yakalanan Sülün Osman, Yeşilçam’da bir süre figüranlık ve kostüm kiralama işi de yaptı. Sülün Osman’ın hocası ise Kumkapılı bir Rum olan Aleko’ydu.
Dinçer Gökçe/Hürriyet
Bunlar da Bodrum’un Sülün Osmanları