Çözüm ortağı olduğu inşaat ve gayrimenkul yatırım şirketleriyle birlikte rezidans, toplu konut ve ofis projeleri başta olmak üzere birçok iç mimari çalışmaya imza atan Gönye Proje Tasarım ortakları Mimar Yelin Evcen ve İç Mimar Gönül Ardal, rezidans projeleri dahilinde tasarlanan “sosyal tesis” kavramının projeye artı değer katarken, son kullanıcının yaşam kalitesini yükselten bir unsur olduğunu vurguluyor. Mimarlara göre, günümüz rezidans projelerinin hedef kitleleri ağırlıklı olarak iş hayatı aktif kişilerden oluştuğu için, sosyal tesislerin de yoğun şehir yaşamının zorluklarını ekarte edebilecek hizmetler sunması gerekiyor.
Sosyal tesisleri planlarken kullanıcıların evinden en kısa sürede ve en kolay şekilde ulaşabileceği fonksiyonları değerlendiren Gönye Proje Tasarım ortakları, şehir trafiği ve mesai sürelerinden kalan kişisel zamanların kısıtlılığını düşünerek kullanıcıların en kaliteli şekilde hizmet alabileceği mekanlar yarattıklarını belirtiyor ve ekliyor: “Spor, spa ve kişisel bakım hizmetlerini barındıran mekanların yanı sıra kafe, restoran, oyun odaları ve aktivite kulüpleriyle sosyal iletişimin korunacağı alanları da mutlaka dahil ediyoruz. Böylelikle kullanıcılar iş hayatlarından arta kalan zamanın tümünü efektif bir şekilde kendilerine ayırabiliyorlar.”
Sosyal tesislerin ihtiyaç programlarını ve kullanım senaryolarını, projenin satış ve işletme stratejilerine uygun şekilde kurgulayan Gönye Proje Tasarım ekibi, her projede farklılaşsa da genelde sosyal tesis tasarımlarında danışma, soyunma, WC-duş, fitness, sauna ve havuz gibi fonksiyonları ele alıyor; tesise ayrılan alan büyüdükçe de stüdyo, hamam, buhar, masaj odası, çocuk oyun odası, hobi odaları, lounge, çok amaçlı salonlar, kafe ve restoranlar ile bu fonksiyonları daha da zenginleştiriyor.
Her sosyal tesis projesinde bu işleve ayrılan mekanların farklılık gösterebildiğini belirten Mimar Yelin Evcen, manzarası olan sosyal alanların yanı sıra otopark katlarında konumlandırılmış alanlarda da çalışabildiklerini, tasarıma başlarken öncelikle bu alanların analinizi yaparak ilerlediklerini vurguluyor ve ekliyor: “Sosyal tesis manzarası olan bir alanda konumlandırılmışsa mutlaka bunu vurgulayacak yerleşim planları üzerinde çalışıyoruz. İşverenin satış stratejileri de göz önünde bulundurduğumuz önemli konular arasında… Örneğin, orman temalı bir proje varsa ve sosyal tesisler için manzaralı bir mimari alan bırakılmışsa, gym ve spa alanlarını mümkün olduğunca manzara odaklı yerleştiriyoruz. Sosyal tesislerde doğru işleyişe uygun planlama, ileride mekanın verimli kullanımı açısından çok önem verdiğimiz bir konu. Tüm işlevler, oluşturulan kullanım senaryosuna göre planlanıyor. Bu işlevlerin kullanım sırasına ve kolaylığına göre, en az yer kaybı ve en fazla konfor alanı ile planlanması ise işin püf noktasını oluşturuyor.”
Bugüne kadar pek çok farklı çevresel faktörlerde, boyutlarda ve işlevlerde sosyal tesis tasarımına imza atan Gönye Proje ekibi, her bir projeyi kendi özelinde ele alıyor ve katma değer sağlayacak şekilde kurgulayarak son kullanıcının hizmetine sunuyor. Örneğin, Nidapark Seyrantepe projesinin sosyal tesisleri, şehir merkezinde konumlanan, dinamik, pratik ve hızlı bir yaşam tarzına odaklanarak çalışılmış. Kapalı havuz, fitness ve kafe alanları içeren sosyal tesisi, tüm alanları bağımsız birer işletme olabilecek şıklıkta ve konforda tasarlayan Gönye Proje, sade olmasının yanında, detaylara gösterilen özen ve doğru renk – malzeme seçimleri sayesinde keyifli bir mekan ortaya çıkarmış. Nidapark Seyrantepe sosyal tesisinde çocuklar ve gençler için ayrı ayrı oyun odaları ve kapalı spor alanları da düşünülmüş.
Midclubs Cennetkoru projesinde tasarladıkları sosyal tesiste ise daha uzun saatler kalınan, kulüp ambiyansı yaratacak bir tasarım üzerinden ilerleyen Gönye Proje kurucuları, bar ve kafesi, lounge alanları, bilardo odası, fitness ve spa’sı ile kullanıcıların tüm gününü orada geçirmek isteyeceği modern bir şehir kulübü kurgulamış.
Gönye Tasarım kurucularına göre sosyal tesis projelerinde en önemli konulardan biri de kullanılan malzemelerin uzun ömürlü ve dayanıklı olması. Estetik kriterlerden de kesinlikle vazgeçilmemesi gerektiğini düşünen mimarlar, tasarımlarına öncelikle görsel olarak doğru tarzı yakalayacak ürünlerin seçimiyle başlıyorlar. Daha sonra bu görsel etkiyi mümkün kılacak ve en iyi teknik çözümü sağlayacak malzemeler üzerinde karşılaştırmalı ve alternatifli bir çalışma yaparak seçimlerini belirliyorlar.
Malzeme tercihlerinde her alan için kendi özelinde kriterler oluştuğunu belirten İç Mimar Gönül Ardal malzemelerin son kullanıcıya temiz bir kullanım ve uzun ömür vadetmesi için önem gösterdiklerini belirtiyor ve ekliyor: “Sosyal tesislerde doğal taş malzemeleri zemin yerine duvar kaplamalarında tercih ediyoruz. Proje bütçelerine bağlı olarak doğal taş görünümlü kuvars, laminat, seramik gibi alternatif malzemeleri de sıklıkla değerlendiriyoruz. Malzemelerin çabuk deforme olma ihtimallerini düşünerek, son kullanıcıya temiz ve pratik bir kullanım konforu sağlayacak olmalarını da mutlaka gözetiyoruz. Rimless klozetler, tezgahla aynı akrilik malzemeden devam eden vitrifiyeler, sensörlü batarya ve rezervuar kumanda panelleri yoğun trafikli alanlarda tercih ettiğimiz ıslak hacim ürünlerinden. Duvar kağıdı kullandığımız alanlarda ise genellikle tekstil tabanlı, vinil yüzeyli ürünleri tercih ediyoruz. Fitness alanlarında ise kardiyo veya ağırlık çalışma alanlarına uygun olacak kalınlık ve dayanıklılıkta PVC kaplamalar kullanıyoruz. Özellikle sosyal tesislerde enerji ve su tasarruflu ürünler ile sürdürülebilir malzemelerin kullanımına dikkat ediyoruz.”
Sosyal tesisler rezidans projelerine artı değer katıyor