İller Bankası’nın, belediyenin paylarından kesilmek suretiyle 1994’te yapım ihalesini gerçekleştirdiği 100 yatak kapasitesi, 700 kişilik salonu ve kapalı yüzme havuzu bulunan otelin 30 dönümlük arazisi, aynı yıl tapu kayıtlarında sahibi gözüken 3 kişiye bedeli ödenerek kamulaştırıldı.
İnşaatın tamamlanma aşamasına geldiği dönemde arazide payları olduğunu iddia eden bazı vatandaşların açtığı dava sonucunda arsada 130 varisin daha hakkı bulunduğu belirlendi.
Belediye Başkanlığı, 1998’de tamamlanan otelin, arazisinde kayıtlı 130 varise ulaşıp, arsa ortaklığının sonlandırılmasına yönelik açtığı değer tespit davası sonrası, hak sahiplerine bedellerini ödeyerek oteli ve arsayı satın aldı.
İşletmeye hazır haldeki otelin turizmcilere kiralanması için çıkılan ihalelerden olumlu sonuç alınamaması üzerine uzun yıllar atıl bekleyen ve bazı bölümlerinde sıvalar dökülen, çatısı hasar gören tesiste bakım, onarım ve restorasyon çalışması yapılması gerekliliği ortaya çıktı.
24 yıl önce temeli atılan ve arazisinde çıkan mülkiyet sorunu nedeniyle yaklaşık 20 yıldır atıl durumda bekleyen otel, restorasyon, deprem güçlendirme, çevre düzenlemesi ve tefrişatı tamamlanarak turizme kazandırıldı.
Ulus Belediye Başkanı Hasan Hüseyin Uzun, yaptığı açıklamada, atıl durumda bekleyen oteldeki eksiklerin giderilmesi için hazırladıkları projeyle Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı’ndan (BAKKA) hibe desteği alarak, otelin bir an önce restore edilmesi için çalışmalara başladıklarını anlattı.
Otelin, yeniden ayağa kaldırılması için gerekli olan yaklaşık 1 milyon 500 bin lira bedelin yaklaşık 800 bin lirasının BAKKA tarafından karşılandığını belirten Uzun, “700 bin lirasını belediye olarak biz koyduk ve bu parayla inşaat kısmını tamamladık. İnşaatıyla tefrişatı ve donanımını da tamamladığımız otelimizi, 2 milyon lira maliyetle bölgemize kazandırdık. Bu tesis şu anda misafirlerini kabul etmeye başladı.” dedi.
Uzun, otelin, bölgenin en önemli bir turizm noktasında yer aldığını, “Karadeniz’in Antalya’sı olarak nitelendirilen Amasra’ya 30, tarihi konaklarıyla ünlü Karabük’ün Safranbolu ilçesine 50, Valla Kanyonu, Horna Kanyonu ve Ilıca Şelaleleri’ni barındıran Kastamonu’nun Pınarbaşı ilçesine de otomobille 45 dakika uzaklıkta olduğunu ifade etti.
Küre Dağları Milli Parkı’nın eteğinde yer alan otelin dağ manzarası bulunduğunu aktaran Uzun, “Otelimize gelen misafirlerimiz, sabah kahvaltısını Küre Dağları manzarasıyla yapıyor. Otelimiz, bir şehir oteli ve doğa park konseptinde. Biz tarih ve doğayla bütünleşmiş Amasra, Safranbolu ve Pınarbaşı gibi turizm noktalarının merkezindeyiz. Onun için bu otelimiz, bölgenin önemli konaklama merkezlerinden biri olacaktır.” diye konuştu.
Otelin bulunduğu konumda futbol sahası, spor salonu, yürüyüş yolları gibi imkanlar da olduğuna işaret eden Uzun, tesisin başta futbol kulüpleri olmak üzere diğer spor branşlarındaki sporculara da kamp imkanı sunacağını dile getirdi.
İlçenin temiz havası, oksijeni, görsel olarak yeşilin her tonu, akarsuları, şelalesi ve yaylasıyla kampa çok elverişli ve kıymetli bir bölge olduğuna vurgu yapan Uzun, “Küre Dağları Milli Parkı eteğinde, ormanla iç içe olan otelin hizmete girmesiyle ilçe turizminde bir patlama yaşanacak, bu ilçe ve bölge ekonomimize de güzel yansıyacaktır.” diye konuştu.
Başkan Uzun, bina ve çevre düzenlemesiyle atıl durumdan kurtardıkları oteli belediye olarak işleteceklerini ve ilk etapta 20 kişi istihdam edildiğini sözlerine ekledi.
Otel Müdürü Yıldıray Demir de 36 oda, 80 yatak kapasiteli bin kişilik konferans salonu bulunan otelde, yerli ve yabancı turistlerin konaklamaya başladığını aktardı.
Demir, şu ifadeleri kullandı:
“Gelen misafirlerimizden çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Şu anda Kurban Bayramı için odalarımız, mutfağımız ve tüm hizmetlerimiz hazır. Otelimizin açılışından günler geçti ama önümüzdeki Kurban Bayramı için odalarımızın tamamı rezervasyonlarla doldu. Çam kokusu, kuş sesleriyle uyanmak ve eşsiz yöresel kahvaltısıyla güne başlamak isteyen misafirlerimizi bekliyoruz.”
AA
20 yıllık atıl otel turizme kazandırıldı