İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’nin akademik yıl açılış törenine katılan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, 1950’li yıllarda sanayileşme devrimiyle şehirlerdeki nüfusun arttığını, bu durumun çarpık kentleşmeyi de beraberinde getirdiğini belirtti.
Söz konusu yıllardaki yöneticilerce bir planlama yapılsaydı, bugün çarpık kentleşmeyle uğraşmaya gerek duyulmayacağını ve Türkiye’nin, dünyanın en güçlü ekonomisi ve devleti haline geleceğini kaydeden Kurum, çarpık kentleşme ve bununla mücadelenin Türkiye’yi oldukça yorduğunu ifade etti.
Bakan Kurum, göreve geldikten sonra ziyaret ettiği şehirlerin, çarpık kentleşme ve bütüncül planlama eksikliği kaynaklı aynı sorunlarla baş başa kaldığını gördüğünü aktararak, ikinci 100 günlük planları hazırladıklarını ve mekansal stratejik planlama hazırlığı içinde olduklarını söyledi.
Yaklaşık 5,5 milyon konutun yenilenmesi gerektiğini, 2030 yılında bunun 7,5 milyona varmasının beklendiğini anlatan Kurum, şöyle devam etti:
“2012 yılında çıkarılan yasa ile bugün yaklaşık 580 bin konutun yenilenmesini gerçekleştirdik. Ancak bu yenilenmeyi, kentsel dönüşümü de şehirlerin kültürüne, mimarisine, silüetine uygun yapmalıyız. Ay sonuna kadar stratejimizi açıklayıp değer esaslı, emsal artışı mümkün olduğunca az yapacak şekilde, mevcut imar planlarında 7-8 katı geçmeyecek ama yeni yapılacak alanlarda 4-5 katı geçmeyecek, özlediğimiz mahalleleri yeniden inşa edecek planlamalar ve dönüşümler yapmak istiyoruz. Bugün baktığınızda bir mimari kimliğimiz yok, şehirler kimliğini kaybediyor. Bölgesel anlamda kültürümüzü, mimarimizi yansıtacak, o estetiği yansıtacak, gelecek nesillere Mimar Sinan’lar gibi bırakacağımız projeler hayata geçirmemiz gerekiyor. O yüzden kentsel dönüşümle ilgili yapacağımız projeler de bu noktada büyük önem arz ediyor. Stratejik planda artık yeni planlanacak alanlarda bisiklet ve yürüyüş yolu yapma zorunluğu getiriyoruz. Bu da şehirlerimizin daha yaşanabilir hal alması için önemli. Otoparkla ilgili düzenleme yaptık. Bilhassa İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerimizde şehir merkezlerindeki otopark sıkıntısını çözmek adına kamu alanlarında, idarelerden izin alınması kaydıyla, yeşil alanlarda, meydanlarda meydan altı otopark yapabilmenin önünü açtık. Artık her daireye bir otopark zorunluluğu getirdik. Toplu ulaşım alanlarında park et, devam et uygulaması getirdik.”
“Sıfır Atık” projesine de değinen Kurum, düzenli depolama tesisleri yaptıklarını ancak önemli olanın atmamayı öğrenmek olduğunu söyledi.
Birçok kamu kurum ve kuruluşunda projenin zorunlu hale geleceğini, belediyelerin de süre içinde uygulama zorunluluğuna gireceklerini kaydeden Kurum, 2017 yılında başlanan proje kapsamında, 2023 yılında yıllık 20 milyar lira tasarruf sağlamayı düşündüklerini söyledi.
Kurum, plastik poşetlerin ücretlendirilmesinin de projenin bir parçası olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
“Bunu da inşallah Ocak 2019 itibarıyla ücretlendireceğiz. Yıllık yaklaşık 30-35 milyar lira Türk milleti olarak poşet tüketiyoruz. Gittiğimizde markette bir poşete sığacaksa eğer 3-5 tane alıyoruz. Kişi başı poşet kullanım miktarımız 440 adet. 2050 yılında denize atılan plastiklerin sayısı balıkların sayısından fazla olacak diye bir beklenti var. Bir plastik poşet, 100 yılda doğaya karışabiliyor. Onun bertaraf edilmesi üretiminden daha zor. Biz bu plastik poşet kullanımını azaltmak zorundayız. Ocak ayıyla yürürlüğe girecek düzenlemede, 2019 yılında adeti düşüreceğiz, 2025 yılında 40 adete düşürerek, yüzde 90 tasarruf sağlamayı öngörüyoruz. Ayrıca cam ve pet şişeye depozito uygulaması getiriyoruz. Bunların toplanmasına ilişkin uygulama getireceğiz.”
İzmir’in Foça ilçesinde birkaç ay önce büyük bir kirlenme olduğunu, bir geminin atık bırakıp gittiğini hatırlatan Kurum, kirliliği aldırabilmek için 1 ay uğraştıklarını, 25 milyon lira para harcadıklarını anlattı.
Atık bırakan geminin firmasına 1 milyon 600 bin lira ceza kesildiğini ve harcadıkları bedeli almak üzere süreci başlattıklarını aktaran Kurum, ayrıca suç duyurusunda bulunduklarını ifade etti. Kurum, “Atıkları denize bırakanlara cezayı 5 kat artırıyoruz. 459 mavi bayraklı plajımız var, bunlarla dünya üçüncüsüyüz. Bu değerlerimizi öne çıkaracak düzenlemeler yapmamız gerekiyor. Bu düzenlemelerle birlikte mavi bayraklı plaj sayımızı artırarak dünya birinciliğine gelmek hedefindeyiz.” diye konuştu.
Buradaki törenin ardından, Ege Üniversitesini ziyaret eden Kurum, senato salonundaki toplantıda yaptığı konuşmada, bilim insanlarının milli değerleri gelecek nesillere aktaracak elçiler olduğunu belirtti.
Ülkelerin refah seviyelerinin bilim düzeyi ile arttığına işaret eden Kurum, Ege Üniversitesinin de dünya üniversitesi olma yönündeki çabalarını desteklediklerini dile getirdi.
Kurum, üniversitenin bilim, sanat ve kültür faaliyetlerinin artması için hazineye, üniversiteye ait veya atıl durumdaki arazileri de kapsayan çalışma başlatacaklarına dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:
“Şehrin mimarisine, kültürüne uygun bir proje geliştireceğiz, hastaneyi, laboratuvarları yenileyeceğiz. Hocalarımızın daha iyi eğitim verebilmesi adına ne yapılması gerekiyorsa üzerimize düşeni yapacağız. Ege Üniversitesinin dünya üniversitesi olma yolunda altyapısını hazırlayacağız. Hocalarımız daha iyi eğitim verebilsinler. Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmek istiyorsak bilgiyi yurt dışına göndermemiz gerekiyor. Türk milleti olarak bir olmamız gerekiyor.”
AA
Bisiklet ve yürüyüş yolu yapma zorunluluğu geliyor