2000 sonrası doğan kuşaklar, markaları zorlayacak… Markalar da bu yeni nesil için ezber bozan bir mücadeleye girmek zorunda.
Yeni nesil araştırma ve perakende teknolojileri şirketi REM People’a göre Z kuşağı denemeden ürün almıyor, çok beklentisi olmasına rağmen marka sadakati oluşturmuyor. Sanılanın aksine ihtiyacı yoksa almıyor, para biriktiriyor…
Milenyumla birlikte teknoloji ve internetin hayatımıza daha fazla girmesine bağlı olarak, 2000 yılından sonra doğan ve büyüyen nesil evrim geçirdi. Markaları, Z kuşağı olarak tanımlanan bu nesli müşteri olarak kazanmak konusunda zor günler bekliyor. Yeni nesil araştırma ve perakende teknolojileri şirketi REM People’a göre Z kuşağı, beklentisi büyük olmasına rağmen markalara sadık değil.
Yapılan araştırmalara göre henüz büyük kısmı iş gücüne katılmamış olan Z kuşağı gelecek beş yıl içerisinde tüm dünyada 300 milyar dolarlık satın alma gücüne sahip olacak. Bu rakamın büyük kısmı ise 16 yaş ve üzeri gruptan gelecek. Peki bu kuşak alışverişlerini şu an nereden yapıyor, hangi markaları tercih ediyor ve marka sadakatleri var mı? REM People Kurucu Ortağı ve CEO’su Bülent Peker, Z kuşağının satın alma alışkanlıklarına ilişkin şu bilgileri veriyor:
Z kuşağının dünyada en çok tercih ettiği ilk beş marka; Nike, American Eagle, Adidas, Levi’s ve Under Armour olarak görünüyor.
Tekstil markalarının yanı sıra kişisel bakım ürünleri ve eğlence harcamaları bu kuşağın olmazsa olmazları. Yapılan araştırmalara göre son 6 ay içerisinde gerçekleşen harcamaların çok büyük bir kısmını güzellik, kişisel bakım ve sağlık konuları oluşturuyor.
Z kuşağı sanılanın aksine elektronik aletlere ilgi duymuyor. Bunun sebebi hem henüz pahalı ürünlere bütçelerinin yetmemesi hem de bu cihazların merkezinde bir dünyaya doğmaları.
Uluslararası araştırmalara göre yüzde 57’si online alışverişten çok mağazadan satın alma yapıyor. Bu bilgiler gösteriyor ki Z kuşağı için mağaza içi deneyimi online’dan daha önemli.
Henüz yaşlarının küçük olması markalardan ve perakendecilerden neler beklediklerini bilmiyor oldukları anlamına gelmiyor. Hatta diğer jenerasyonlara göre çok daha yüksek. Beklentileri karşılanmayan Z kuşağının bir önceki kuşaklara göre marka sadakati düşük.
Bir ürün veya hizmetten aldıkları deneyim olumsuz olduğunda o hizmet veya ürünü terk etme oranı bir önceki kuşaklara göre çok daha fazla.
Kuşağın yüksek beklentileri hizmet veya ürünün temel işlevselliğinin ötesine uzanıyor. Ellerine para geçtiğinde hızlıca alışverişe koşturmuyorlar, öncelikle bu parayı maksimum faydada nasıl kullanabileceklerini düşünüyor, ihtiyaç duymazlarsa bu parayı biriktirmeyi tercih ediyorlar.
Onları etkileyen en önemli faktörlerden biri de hayranı oldukları fenomenlerin önerileri. Sosyal medyanın etkin bir şekilde kullanılması da onlara ulaşma yolunda önemli bir araç olabiliyor.
Şaşırtıcı bir şekilde Z kuşağı markaların sürdürülebilirlik ve sosyal yardım alanlarında çalışmalar yürüttüklerini görmek istiyor. Araştırmalarda, katılımcıların yüzde 60’ı markaların çevre dostu olmasının çok önemli olduğunu düşünürken, yüzde 49’u da sosyal etki konusunda da aynısını söylüyor.
Z kuşağının beklentisi çok, marka sadakati yok!