İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Dünyanın sonu için inşa edilen yer altı gökdelenleri

Dünyanın dört bir yanında süren salgın endişesinin yanı sıra ayaklanmalar, seller, nükleer çatışma senaryoları, yangınlar, saldırılar ve toplu katliamlarla ilgili korkutucu haberler yayılmaya devam ediyor. Bunların hepsi dünyanın sonunun yaklaştığına dair anlatıları besliyor. Aynı zamanda bireylerde genel bir kaygı ve yoğun bir tehlike duygusu yaratırken tüm bu tehditlerin dışında kalan bir yerde kendini koruma ve güvence altına almanın yollarını bulma ihtiyacını da doğuruyor.

Bu nedenle hükümetlerin birçoğu potansiyel tehditlere hazırlık olarak olası isyan ve saldırılardan korunaklı barınakları ve patlamalara karşı dirençli tünelleriyle övünüyor.

4 milyon ABD’li pandemide hazırlık yaptı

ABD merkezli Daily News gazetesine göre yaklaşık 4 milyon ABD’li özellikle koronavirüs salgınının patlak vermesinden sonra dünyanın sonunun yaklaştığını düşündükleri için yakıt varillerini, yüzlerce kilo yiyecek ve büyük silah depolarını doldurarak en kötü senaryo için hazırlanmış halde.

Toprak altında özel yer altı gökdelenleri

Söz konusu gelişmeler, eski bir kamu inşaat müteahhidi ve gayrimenkul geliştiricisi olan ABD’li Larry Hall’u, bu gelişmekte olan pazara yatırım yaparak toprak altında özel barınakları olan sağlamlaştırılmış apartmanlar inşa ederek ABD’li zenginlerin gereksinimlerini dünyanın sonuna kadar güvence altına almak gibi ilginç düşüncelere sevk etti. Dünyanın en lüks ve gösterişli yer altı gökdelenleri olarak nitelendirilen bu sitelere Survival Condo Apartmanları deniyor. Yazar Bradley Garrett söz konusu yapıları İngiliz gazetesi The Guardian’da yayınlanan bir haber için araştırdı.

Bir füze deposu

Soğuk savaş sırasında ABD hükümetinin füze deposu olarak kullanılan aparmandaki daireler, 1960’ların başında yaklaşık 15 milyon dolarlık bir maliyetle inşa edildi. Nagazaki’ye atılan bombadan 100 kat daha güçlü bir nükleer saldırıdan korunmak için inşa edilen 72 binadan sadece biriydi.

2008 yılında ABD’nin Kansas eyaletindeki bir depoyu 300 bin dolara satın alan Hall, 2010 yılında burayı 15 milyon dolar maliyetle 60 metre derinliğinde, 15 katlı lüks bir binaya dönüştürdü. Hava geçirmez ve kendi kendine yetecek ihtiyaçlarla dolu sığınak 75 kişinin beş yıl boyunca kalabileceği şekilde tasarlandı.

Lüks kıyamet daireleri

Projede yer alan ve alanı yaklaşık bin 820 metrekare olan bir katta ihtiyacı aşan miktarlarda elektrik kaynakları, su temini ve hava arıtma sistemi mevcut. Projenin içerisinde genel depo alanı, kapalı yüzme havuzu, spa, egzersiz salonu, özel tiyatro, bar, kütüphane, derslikler, tırmanma duvarı, tenis salonu, hokey salonu, hayvanat bahçesi, ilk yardım merkezi ve organik gıda ürünleri çiftliği mevcut.

Yer altı gökdelenleri ayrıca projeyi takip etmek ve nüfusun psikolojik ve sağlık koşullarını dikkate almak üzere görevlendirilen bir psikolog da yer alacak şekilde tasarlanmış. Örneğin yiyecek deposu içeride kalanların depresyona girmelerini önleyecek şekilde tasarlanarak yiyeceklerini almaları için karton kutularla aşağı inmelerinin, karo zeminli, iyi teşhir dolapları, alışveriş sepetleri, espresso makinesi, soğutucular ve daha fazlasını içeren eksiksiz bir mini süpermarket şeklinde olmasının daha iyi olacağı düşünülmüş

Parası olana her şey var

Yazar Bradley Garrett, The Guardian’da yayınlanan haberinde şunları aktarıyor:

“11. 50 metre derinlikte yer alan dairelerden birine girdiğimde renkli Navaho halıları, yumuşak beyaz kanepeler ve TV ekranlı elektrikli taş şömine olduğunu gördüm. Bir otel odasına giriyormuş gibi hissettim. Düz olan mermer bir alan, oturma odasını lüks cihazlarla dolu mutfaktan ayıran bir bara kadar uzanıyordu.”

Sistemler kurulu

Binada yüzeye yakın mekanik alandaki ters osmoz filtreleme sistemi, her biri 25 bin damacana kapasiteli olan ve elektronik olarak izlenen üç tanka günde on bin damacana suyun filtrelenmesini sağlıyor. Buradaki su 100 metre derinlikteki, 45 yer altı su kuyusundan pompalanıyor.

Cephanelik ve savunma sistemleri var

Üçüncü alanda her biri keskin nişancı tüfeği, kask, gaz maskesi, ilk yardım aletleri ve askeri biber gazı gibi ölümcül olmayan silahların bulunduğu üç silah deposundan biri yer alıyor. Hall’a göre dışarıda uzaktan kontrol edilebilen bir tüfek olduğu için bunlara ihtiyaç duyulmayabilir. Ayrıca sanki bir video oyunundaymışsınız gibi görüş alanına giren herhangi bir hedefe üç tur atış yapmak için otomatik savunma modunu da etkinleştirebilirsiniz.

Doğal hayat hissi

Haberde Soğuk Savaş sırasında 7 bin gönüllüyle yeraltında mahsur kalırken dayanabileceği maksimum süreyi gösteren ve bunun psikolojik etkisini değerlendiren 7 gruba ayrılmış deneylerden bahsediliyor. Habere göre sonuç, insanların geçici olduğunu bildikleri sürece bu duruma uyum sağlama yeteneğini ortaya koyuyor. Başka bir çalışmada araştırmacılar “sıkı koşullar altında iki haftayı geçmeyen bir süre boyunca grubun hapis cezasına yol açabilecek hiçbir zararlı psikolojik veya sosyal etkiye maruz kalmadığını” doğruladı.

Uzun süre kalınamaz

1960 yılında ABD Ulusal Bilim Vakfı tarafından yayınlanan bir rapor ise yeraltında uzun süre kalmanın konsantrasyon güçlüğü, sinir, depresyon ve kişilik bozuklukları gibi birçok psikolojik ve fizyolojik rahatsızlıklara yol açabileceğini, başka bir deyişle insanların bu yerde hayatta kalabileceğini ancak normal bir hayat sürer gibi yaşayamayacağını ortaya koydu. Bu nedenle grupların burada uzun süre kalamayacağı öne sürüldü.

Çözümler

Ancak Hall haberinde söz konusu engellere çözüm bulunduğunu belirtiyor ve yeraltındaki refahın anahtarının doğal bir hayat yaşıyor hissi yaratmak etrafında toplandığını belirtiyor. Hall konuyla iligili haberinde şunları aktarıyor:

Sanki doğalmış gibi olacak

“Ekmek ve kahve yapmaları için belirli kişiler sağlayacağız. İnsanlar kendi yoga derslerinin reklamını yapabilecek. Ayrıca hazır yemek bölümünü kendisine bitişik olan akuaponik tesisinde yetiştirilen üç farklı tür tilapia balığı ile dolduracağız. ABD Gıda ve İlaç Kurumu (FDA) tarafından onaylanan tesiste bitki büyümesi için balık dışkısından elde edilen nitratlar kullanılacak. Bu yerde sebze kalıntıları, balık kafaları ve kemikleri bir değirmenden geçirilerek köpek ve kedilere yem olması için kullanılacak. Böylece evcil hayvanlar inşa edilen dört katlı siloda mutlu bir şekilde dolaşabilecekler. İnsanları buraya gelip alışveriş yapmaya ve sosyalleşmeye teşvik etmemiz önemli.”

Ahşap kaplamalar kullanıldı

Ayrıca dairelerden biri, sakinleri bir ahşap kulübedeymiş gibi hissedecek şekilde tasarlanmış. En üst kat sahte bir şömineye bakan ve karla kaplı bir sıradağ hissi veren altı bitişik ekranla çevrili.

Yer altı gökdelenleri kat planlamalarına göre sitede 57 kişi 12 dairede yaşayacak. Bir dairenin toplam maliyetinin yaklaşık 3 milyon dolar olduğu belirtiliyor. Ayrıca kalanların her birinin ek olarak Nüfus Birliği ücretlerinden ayda 5 bin dolar ödeyeceği kaydediliyor.

Independent Türkçe

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Volkswagen’in ilk elektrikli SUV’u ID.4 seri üretimde

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez kullanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek bunu kabul etmiş olursunuz.