İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Gayrimenkulde bir hareketlenme var gibi

Türkiye'de ve dünyada ekonomik faaliyetin itici güçlerinden olan inşaat sektörünün 2020 itibarıyla küresel ekonomiden aldığı pay %10-15 seviyesindedir.

Emlak satış ve pazarlama uzmanı Soner Keleş yaptığı açıklamada son bir kaç haftadan bu yana satışlarda bir hareketlenme olduğunu kaydetti. Keleş’in yayınlanan yazısını tam metni şöyle:

Türkiye’de ve dünyada ekonomik faaliyetin itici güçlerinden olan inşaat sektörünün 2020 itibarıyla küresel ekonomiden aldığı pay %10-15 seviyesindedir. İnşaat sektörünün Türkiye’de GSYH içindeki payı ise %8-10 ile dünya ortalamasına yakın seyretmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde sektörün büyüme oranları, görece canlı ekonomik aktivite ve yüksek yatırım potansiyeli paralelinde gelişmiş ülke ortalamalarının üzerinde seyretmektedir.

200’den fazla alt sektör bağlı

Gayrimenkul sektörü, birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de ekonominin önemli bir kalemini oluşturmaktadır. Sektöre girdi sağlayan ve faaliyetlerini bu sektördeki gelişmelere bağlı olarak devam ettiren diğer sektörlerin katkısı da dikkate alındığında inşaat sektörü, kendisine bağlı 200’den fazla alt sektörün ürettiği mal ve hizmete talep yaratan konumunda olup, bu yaygın etki, sektörün “ekonominin lokomotifi” olma vasfının en temel göstergesidir.

Son beş yılda ciddi oranda inişler çıkışlar yaşayan sektör Mart ayı ile birlikte tekrar hareketlenmeye başladığı gözleniyor. Mevsiminde etkisiyle konut satış ofislerine gelen ziyaretçi sayılarında artış yaşanıyor. Faiz ve döviz kurlarında yaşanan bir takım dalgalanmalara rağmen gayrimenkul güvenilir bir yatırım aracı olarak varlığını hissettirmeye devam ediyor.

Geçtiğimiz yıl pandemi sonrası özellikle Kamu bankalarının hayata geçirdiği kampanya ile Haziran ve Temmuz aylarında konut satış rekorları kırıldı. Başta İstanbul olmak üzere Türkiye genelindeki yeni konut stokları hızla azaldı. Bu yıl ise hızlı kentleşmeye bağlı olarak yeni yerleşim alanlarının gelişmesi ve kentsel dönüşüm gibi etki alanı geniş projeler, söz konusu faaliyetlerin yoğunlaştığı bölgelerde inşaat faaliyetinin gözle görünür ölçüde tekrar artmasına sebep olmuştur. Büyük ölçekli firmalar tarafından gerçekleştirilen marka projeler özellikle pandemi süreci ile değişen bu trendin öncüsü olmuştur.

En büyük etken faiz

Bu tarz projelerde yer alan az katlı karma yapı konsepti ise konutla beraber yaşam alanı bünyesinde perakende yatırımların da ivme kazanmasını sağlamıştır. Konut ihtiyacının daha çok orta ve alt gelir grubunda yüksek olduğu değerlendirilmekte, ancak pandemi ile birlikte son dönemde orta ve üst gelir grubuna yönelik projelerin ağırlık kazandığı izlenmektedir. Gayrimenkulün en büyük engellerinden bir tanesi faiz oranlarının çok yüksek olmasıdır. Mevduat ve kredi faiz oranlarının çok yüksek oluşu gayrimenkulün gelişmesindeki en büyük engellerden bir tanesidir.

Destek geldi

Geçtiğimiz yıl mevduat faizlerinin düşmesi ve altın ile döviz kambiyo işlemlerinde Banka Sigorta ve Muamele Vergisi nin artırılması, yatırım trendinde borsa ve gayrimenkule olan ilginin artmasına sebep oldu. Bu yıl ise tasarruflarını dövizde değerlendirenler yavaş yavaş tekrar güvenli liman olan gayrimenkule girmeye başladı. Özellikle ikinci el ev yeni konut satışlarındaki artışın temelinde tasarruf araçlarının arasında değişim olduğu görülmektedir. Dövizin yükselmesi ile yeterli kar sağladığını düşünen yatırımcılar, yavaş yavaş gayrimenkule geri dönüş yapmaya başladı. Parasını katlamak isteyip riske girmeye hazır olanlar olabileceği gibi parasının hiçbir kuruşunu kaybetmeden güvenli bir yatırıma yönelmek isteyenler de çıkabilir. Türkiye’de yatırım tercihleri arasında gayrimenkul önemli bir yer tutuyor. Her yatırım aracında olduğu gibi doğru zamanda yapılan gayrimenkul yatırımı ciddi bir kazanç imkanı sunuyor.

Artan fiyat ve kira getirisi yatırımcıyı cezbediyor

Özellikle döviz kurlarında yaşanan sık dalgalanmaya rağmen gayrimenkul yatırımındaki istikrarlı yükseliş daima daha az risk içeriyor. Son yıllarda konut fiyatlarındaki hızlı yükseliş ile birlikte kira geliri ilave edildiğinde gayrimenkul yatırımının diğer yatırım enstrümanlarından daha fazla kazanç sağladığı görüldü. Gelecekteki görünüme bakıldığında, gayrimenkul sektörü uzun vadede hemen hemen tüm alanlarda yüksek potansiyelini koruyor.

Kısa vadeli kırılganlıkların kamu desteğiyle aşılma gayreti devam etmesi bekleniyor ancak kalıcı bir toparlanmadan bahsedebilmek için finansal piyasalarda istikrarın ve güven endekslerindeki ivmelenmenin görülmesi gerekiyor. 2021 yılında sektördeki hareketlenmenin. öncelikle yeni konut stokların erimesi yönünde kampanyalı ev satışlarıyla başlamasını bekliyor.

Soner Keleş – Analiz

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Almanya’dan Lübnan’a patlayan limanı yeniden inşa teklifi