Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından tüm bölgede yaralar sarılmaya çalışılırken depremzedelerin hayata yeniden tutunabilmeleri için sigorta şirketlerinden alacakları tazminatlar büyük önem taşıyor. Bölgede DASK’lı konutların oranları şehirlere göre değişiklik gösterirken Türkiye’nin her yerinden DASK ve konut sigortası poliçesi başvurularında artış gözleniyor.
Deprem bölgesindeki illerde ve Türkiye’nin farklı noktalarında faaliyet gösteren Ünlem Sigorta’nın Genel Müdürü Gökhan Uçar, Türkiye’ deki konut sektörü ve fiyatları göz önünde bulundurulduğunda, zorunlu deprem sigortasının tek başına yeterli olmadığını, zorunlu deprem sigortaları ile birlikte mutlaka konut sigortası yaptırılmasını gerektiğini vurguladı.
DASK zorunlu bir sigorta türü olmasına rağmen gayrimenkul alımı veya elektrik su, doğalgaz bağlanması gibi resmi işlemler esnasında gereklilik arz etmesi nedeniyle biten poliçeler yenilenmeyebiliyordu. Depremden sonra ise DASK’a yönelik depremin vurduğu şehirlerimiz başta olmak üzere tüm Türkiye’den büyük bir ilgi var.
Sigorta, risk gerçekleşmeden önce alınması gereken bir tedbir. Şu anda hiçbir kurum ve acente depremde zarar gören binalara sigorta yapmayacaktır ama bölgede hasarsız olan veya farklı bölgelerdeki konut veya işyeri sahipleri mutlaka DASK poliçelerini ihmal etmesinler ve hatta imkanları elveriyorsa mutlaka konut sigortası da yaptırsınlar. Böylesi afet dönemlerinde yaraların sarılmasında sigortaların önemi ortaya çıkıyor.
17 Ağustos 1999 Gölcük depremi sonrası kurulan Doğal Afet Sigortalar Kurumu (DASK) o tarihten bu yana Türkiye’nin herhangi bir yerinde ev veya işyeri sahibi olan herkes için DASK sigortasını zorunlu kılıyor. Sistemin amacı yaşanan binada depremin meydana getirdiği maddi zararları karşılamaya yönelik bir teminat oluşturmak. DASK sayesinde deprem veya deprem sonucu oluşan yangın, patlama, tsunami ve benzeri unsurların doğrudan neden olacağı maddi hasarlar da poliçede belirtilen limitler kapsamında nakdi olarak karşılanıyor.
Deprem bölgesine baktığımızda tamamen yıkılan bina sayısının 7000’leri bulduğunu görüyoruz. 10 ilde depremden etkilenen toplam konut sayısı 2 milyon 175 bin civarında. Bu konutların yaklaşık 963 bini deprem olduğunda DASK sigortasına sahipti. Bu şehirlerde zorunlu deprem sigortası yaptırmış olan konutların oranları Kahramanmaraş’ta %54, Malatya’da %53, Gaziantep’te %63, Hatay’da %40, Adana’da %46, Kilis’te %60, Adıyaman’da %45, Diyarbakır’da %34, Şanlıurfa’da %53, Osmaniye’de %43 olarak ortaya çıkıyor. Evleri hasar gören veya yıkılan poliçe sahipleri, sigorta firmalarının eksper raporları doğrultusunda kısa zamanda poliçelerinden doğan hakları olan tazminat ödemelerini alacaklar.
Deprem bölgesindeki DASK sahibi vatandaşlarımızın, zorunlu deprem sigortasından faydalanmak için öncelikle, DASK’ a hasar ihbarında bulunmaları gerekiyor. Alo DASK 125 Çağrı Merkezini arayarak, www.dask.gov.tr web sitesinden veya e-devlet üzerinden hasar ihbarında bulunabilirler. Ancak şunu özellikle belirtmemiz gerekiyor ki sigorta türlerinin tamamında olduğu gibi DASK’ta da geriye dönük olarak işlem başlatılamıyor. Yani depremden önce poliçesi olmayan ve depremde hasar gören bir konutun DASK üzerinden tazminat alması veya sisteme bu yönde bir başvuru yapılması mümkün olmuyor. Hasarlı bir binaya geriye dönük DASK yapılamaz.
DASK her yıl inşaat maliyetlerine göre güncelleniyor ve buna bağlı olarak azami tutarda bir teminat sağlıyor. 2023 yılı zorunlu deprem sigortası teminat limitleri azami 640.000 TL’ye çıkmış olmasına rağmen, Türkiye’ deki konut sektörü ve fiyatları göz önünde bulundurulduğunda, zorunlu deprem sigortası tek başına yeterli olamıyor. Bu noktada ayrıca konut sigortası yaptırmak maddi anlamda ek güvence getiriyor.
Konut sigortası sadece binayı değil içindeki eşyaları da deprem, yangın, hırsızlık, sel, su baskını ve poliçede belirtilen diğer risklere karşı güvenceye alıyor. DASK’ın içerdiği teminatlar ise ayrı ayrı ya da bir arada olacak şekilde binaların temelleri, ana duvarları, ortak duvarlar, bahçe duvarları, istinat duvarları, tavan ve tabanlar, merdivenler, asansörler, sahanlıklar, koridorlar, çatılar, bacalar ve benzeri tamamlayıcı bölümler olarak sıralanabilir.
TOKİ Evleri depremde neden yıkılmadı?