AKP iktidarı döneminde en az 100 bin kişi ev sahibi olma hayali kurarken konut mağduru oldu. İstanbul’da da birçok konut projesi aradan geçen yıllara rağmen bitirilemedi.
İstanbul Esenyurt’ta ise herkesin bildiği ancak Emniyet ile Cumhuriyet Savcılığı’nın bir türlü harekete geçmediği skandallar yaşanıyor. Metin Uçar’ın sahibi olduğu Uçarlar Yapı Gayrimenkul Şirketi’nin yaptığı Fly Butik Residence isimli konut projesi iki yıl önce 25-30 kişilik bir silahlı dolandırıcılık çetesi tarafından işgal edildi.
Çetenin başında Çeto Başkan olarak bilinen Çetin Şimşek bulunuyor. Şimşek’in 2008 ile 2021 yılları arasında, “Kasten yaralama, mala zarar verme, yağma, parada sahtecilik, uyuşturucu, dolandırıcılık ve tehdit” gibi çok sayıda suç kaydı bulunuyor. Çetenin sosyal medyada paylaştığı fotoğraflarda ise silahlı oldukları açık bir şekilde görülüyor.
Çete, işgal ettiği konut projesine daire sahiplerini sokmuyor. Yüzbinlerce lira para ödeyen yurttaşlar evleri tamamlanmadığı ve şantiyeye dahi giremedikleri için mağdur oldu. Çetenin projedeki 212 konutu toplam 785 kişiye sattığı belirtiliyor. Yani bir daire yaklaşık 3-4 kişiye satıldı. Bu şekilde yaklaşık 300 milyon TL’lik vurgun yapıldığı tahmin ediliyor. Çete, satılık ilanlarını hâlâ internet sitelerinde yayınlamaya devam ediyor. İki yıldır yurttaşlar göz göre göre dolandırılıyor.
Çetenin aynı yöntem ile Acun Kent ile Tuzla’daki Gold Life sitelerini de işgal ettiği ifade ediliyor. Çetenin içinde noterler ile tapu memurlarının da yer aldığı, sahte satışların bu şekilde gerçekleştirildiği belirtiliyor. Çetenin emniyet içerisinde bazı müdürler ile de yakında olduğu, mağdurların tüm şikâyetlerine rağmen çetenin korunduğu da iddialar arasında. Hatta çetenin daha önce şantiye içerisinde bir konut mağdurunu vurduğu dahi belirtiliyor.
Çetenin işgal ettiği konut projesini inşa eden şirketin, savcılığa yaptığı son suç duyurusunda, “İnşaatımız dolandırıcılık yoluyla haksız kazanç elde etmek isteyen çok sayıdaki silahlı kişiden oluşan dolandırıcılık çetesi vasıtasıyla çoğu göç idaresinde kaydı bulunmayan yabancı uyruklu şahıslara fahiş bedellerle kiraladı. Binaların bodrum katların halen karkas vaziyette, ortak alanların inşaatları tamamlanmadı. Binalarda şantiye elektriği kullanılıyor.
Daha önce işgalcilerin inşaattan tahliye edilmesi için tüm resmi kurumlara ve Cumhuriyet Başsavcılıklarına onlarca kez başvuruda bulunmamıza rağmen hiçbir kurum tarafından işgalciler inşaatımızdan tahliye edilmedi” ifadeleri yer aldı.
Belirtildiği gibi iki yıldır şantiyeyi işgal eden silahlı çeteye hâlâ müdahale edilmedi.
Uçarlar Yapı Gayrimenkul Şirketi’nin sahibi Metin Uçar, yaptığı açıklamada, “İnşaata 2015’te başladık 2017’nin sonunda yüzde 90’ını tamamladık.
Bu projeye 22 milyon dolardan fazla para harcadık.
Şimdi bu projede benim sahte imzam, şirketimin sahte kaşeleri ile sahte satışlar yapılıyor. Benim projemde 212 konut ile 15 dükkân yer alıyordu.
Ben bu dairelerin 171’ini satmıştım ve projeyi tamamlayıp teslim edecektim.
Fakat bu daireler benim tespitlerime göre toplam 785 kişiye satıldı.
Emniyet, savcılar harekete geçmiyor. İki yılda en az 300 milyon TL’lik vurgun yapıldı” dedi.
Ayrıca şirketin sahibi Metin Uçar daha önce çete üyeleri tarafından darbedildi.
Uçar’ın Esenyurt Tapu Müdürlüğü ile İstanbul Noter Odası Başkanlığı’na sahte satışlara karşı önlem alınması gerektiğini belirttiği dilekçeler ise dikkate alınmadı.
Daire sahibi olduğu halde evini teslim alamayan U. T., “Şantiyeye gittiğimizde ‘buradan içeriye giremezsiniz. Eğer girerseniz cenazeniz çıkar’ şeklinde tehdit edildim. Savcı sabredin diyor ama bir operasyon düzenlenmiyor bu çeteye. Ümitle hukukun işlemesini bekliyoruz” dedi.
Cebinde 100 TL’si dahi olmadığını belirten K.Y., göz yaşları içerisinde yaşadıkları şu şekilde anlatıyor: “İnsanlar devlet nerede? diye sorduğunda ülkeyi yönetenler kızıyor. Ancak ben de soruyorum, devlet nerede?
İstanbul’un ortasında bir çeteye neden iki yıldır müdahale edilmiyor. İstanbul dağ başı mı? Burada devlet yok mu?
Tüm birikimimizi ev hayali kurarak bu proje için verdik. Tam evimizi alacağımız aşamada projeye mafya çöktü. İnsanlar intiharın eşiğine geldi, tüm mağdurlar bunalımda, hastalanıp ölenler oldu. Benim yuvam dağıldı. Evim vardı onu sattım. 2015’te toplam 400 bin TL gibi bir para ödedim. Topraktan aldığımız için ekonomik oluyordu. Uygun olsun dedik, ev sahibi olalım dedik. Fakat başımıza bunlar geldi.”
birgun.net
Sivas’ta Kangal ile Gürün arasına 65 km yol yapılacak