Türkiye’nin 2023 yılı konut portresini özetleyen KONUTDER Yönetim Kurulu Başkanı Ramadan Kumova, “2023 yılını hem ülkemizde hem de dünyada yaşanan kritik siyasi, sosyal ve ekonomik gelişmelerin gölgesinde geride bırakıyoruz. Milat kabul edeceğimiz, 11 ilimizde etkisini gösteren deprem felaketinin yaralarını sarmak için el birliğiyle çalışmaya devam etmek milli meselemiz olmaya devam edecektir.” dedi.
“Enflasyonist piyasa koşulları en çok da sektörümüzde konuta erişim ve kira fiyatlarındaki hızlı yükselişle kendisini göstermiştir. 2023 yılı hem üretici hem de tüketici için zor bir yıl oldu. Seçimlerin bir kesim tarafından iç karışıklık beklentisi yaratması, yabancı yatırımcıya karşı önyargılı tutum örnekleri, deprem felaketinin yarattığı negatif etkilerin satışlara doğrudan yansıdığını görmekteyiz. Dünyadaki rakip ülkeler nezdinde kan kaybettiği ve 2023 yılı yabancıya konut satış rakamlarında Türkiye’de %45 ve İstanbul’da %72 oranında gerileme yaşandığını görmekteyiz.”
Alınan ruhsat sayıları ile inşasına başlanan proje sayısı arasındaki farka da dikkat çeken KONUTDER Yönetim Kurulu Başkanı Ramadan Kumova, “Türkiye İstatistik Kurumu verilerine bakıldığında konut satışları Ocak-Kasım döneminde yüzde 14.9 azalışla 1 milyon 87 bin 349 adet olarak gerçekleşti. 2023 yılının 1 milyon 180 bin bandında satışı ile kapanacağını öngörüyoruz. Satışlarda birinci elin yerine ikinci elde ağırlık devam ediyor. Markalı konut üreticileri önlerindeki belirsizlik nedeniyle projelerini ertelemekte veya iptal etmektedir. Ancak bu durumu sektör lehine çevirmek de mümkün. Arza paralel arsa maliyetlerinin devlet tarafından desteklendiği, ilk evini alacak tüketiciye özel ödeme modeliyle erişilebilir konut sosyal ve ekonomik bir sorun olmaktan çıkabilir. Sektörümüz kamu özel sektör iş birliği için hazır” mesajını verdi.
Kumova, “2018 yılında 700.000 adet birinci el konut satılırken biz bu seneyi 350.000 civarında birinci el konutla kapatacağız. Birinci elde yarı yarıya düşüş var. %50’lik bu düşüş sadece bir rakam değil aslında ülkemiz için bir kırmızı alarm. Hane halkı sayımız 3,17’ya kadar geriledi ve gerilemeye devam ediyor. Evlilik sayıları artarken boşanma sayıları da artıyor. Üniversite öğrencisi sayısı artıyor. Aynı zamanda biz maalesef bir deprem ülkesiyiz. Saydığım bu veriler ve daha fazlası ülkemiz için ihtiyaca bağlı, doğru segmentte konut üretiminin ne kadar hayati olduğunu gösteriyor. İlk evini alacaklara destek olacak kampanyalara sektör olarak destek olmanın yanı sıra ikinci ve üçüncü konutunu alacak olanların krediye erişiminin önünün açılmasını da önemsiyoruz.”
Ekonomik ve sosyal yaşamın dengesini korumak adına bir sivil toplum kuruluşu olarak çözüm önerilerimizi ilgili Bakanlıklarla ve Bürokratlarla paylaşmaya, sektörümüzün önünce engel teşkil eden sorunlara ilişkin çözüm önerileri üretmeye, uluslararası araştırma şirketleriyle çalışarak veriye dayalı aksiyon planları oluşturmaya bu yıl da devam edeceğiz.
“2024’te arzda sıkıntı yaşanabilir. Satışlarımız 2023’te yaklaşık yüzde 20 geriledi ve 2024’ün 2023’ten daha temkinli olunması gereken bir yıl olduğunu düşünüyoruz. Satışın olmaması halinde sektör yeni konut üretemez ve finansman yaratamaz. Bu da arzı geriye götürür. Sektör oyuncularından birçoğu öz sermayesinin yanında konut üretimini sattığı yeni konutlar ile finanse etmektedir. Peki bu durum nasıl çözülecek? Arsa maliyeti Türkiye’de bütün dünyada ki örneklerinin çok üzerinde. Arsa maliyetini düşürme konusundaki önerilerimizi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız ile paylaştık. Arsa maliyetlerinin payını dünyada olduğu gibi yüzde 15’lere çekebilirsek konut fiyatlarının da yaklaşık olarak yüzde 40 geriye gelebileceğini anlattık.
Ev sahiplik oranını muhakkak arttırmalıyız; bunun için arsa maliyetlerini uygun koşullara getirmeliyiz. Bu noktada çok çarpıcı bir rakamı daha sizinle paylaşmak istiyorum. Ülkemizde ipotekli konut satışı sayısı 4 yılda üçte birine düşmüştür. Konut ihtiyacı olan insanlar için uygun konut kredisi koşulları oluşturamadığımız sürece ev sahiplik oranını artırmamız da kiralık konut krizini çözmemizde maalesef mümkün değil. İlk evini alacaklara destek olacak kampanyalara sektör olarak destek olmanın yanı sıra ikinci ve üçüncü konutunu alacak olanların krediye erişiminin önünün açılmasını da önemsiyoruz. Çünkü yatırım amaçlı alınan daireler kira arzına çözüm olacak, fiyatların hızlı yükselişine denge getirecektir.”
“2024 yılında sektörün gündeminde kentsel dönüşüm olacak. 6 Şubat’ta yaşadığımız büyük deprem felaketi sonrasında kentsel dönüşümün önemini bir kez daha gördük. Uzmanlar, İstanbul depremi için uyarılarını sıklaştırdı. Kentsel dönüşümle ilgili yeni düzenlemeler yapıldı. Bu noktada 2024 yılında dönüşümün hızlanarak yapı stokunun afetlere karşı dirençli hale gelmesi için daha hızlı adımlar atılacağını düşünüyoruz. Biz de KONUTDER olarak sektöre öncü olacak adımları atmaya, sektörün sorunlarına ilişkin çözüm önerileri geliştirmeye devam edeceğiz.”
Sabiha Gökçen Camisi’nin minaresi, 2. pisti tehlikeye atıyor