İstanbul Beşiktaş Levazım Mahallesi’nde bulunan ve boğazı gören Aktaş Sitesi konumu itibariyle bazı müteahhitlerin ve inşaat firmalarının iştahını kabartıyor. Buna karşı 8 yıldır mücadele eden site sakinleri, Erdoğan Bayraktar ve oğlu Rahmi Bayraktar’ın inşaat şirketi ile bu sitenin toprak sahipleri ile gizli gizli görüşmeler yaptığını iddia etti.
Firmanın site sakinlerini ikna etmeye çalıştığını öne süren diğer site sakinleri, “İnşaat firması sitenin inşaatından önceki ilk arsa sahipleri olan kişilerle anlaşarak şu anda sitenin diğer ortakları konumundaki arsa sahiplerini yok sayma anlayışıyla etik dışı yollar ve girişimlerle bir takım işler yapmak istiyorlar. Yapılan sözleşmelerde hem evimizin metrekaresinden kayıplar oluyor, hem verilen kiralar çok az miktarda kalıyor. Bunları kabul etmemiz mümkün değil” dedi.
Site üzerinde uzun yıllardır bir rantın döndüğünü iddia eden yurttaşlar, “Burada inanılmaz bir rant var ve oldu bittiye getirilerek bir adım atılmasını istemiyoruz” diye konuştu.
“Burası bizim elimizden giderse bir daha geri dönme şansımız kalmayacak. Buranın yapısını da değiştirecek bir proje yapılıyor ve evimizi kaybetmek istemiyoruz” diyen site sakinlerinden bazıları durumu şöyle özetledi:
“Bizim depreme dayanıksız olduğu tespit edilen evlerimiz yok, acele etmemizi gerektiren bir durum yok. Neden alelacele davranılarak evlerimiz elimizden alınmak isteniyor? Sitemiz boğaz arka görünüm kapsamında olup kupon arazi sayabilecek çok önemli bir yer. Tapularımız bağımsız değil, arsa tapusu var. Zaten İstanbul’un genelinde de böyle durum söz konusu.”
Firmaların arsada en büyük olanlarla muhatap olduğunu anlatan site sakinleri, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Burada toprak sahiplerinin 62 dairesi var. Diğer arsa sahibi olan ortakları hiçe sayarak görüşmeler yapıyorlar. Erdoğan Bayraktar’ın çocuklarına ait olan Bayer İnşaat ile burayı değiştirip dönüştürmek istiyorlar. Bir takım sözleşmeler yapılıyor ancak tam olarak ne yaptıkları da belli değil. Tespit ettiğimiz sözleşmede firma 14 bloğun içine her kata bir daire ekliyor. Ayrıca dairelerimizden 15-20 metrekare kadar küçültüyorlar. Bu da yetmiyor. Sitenin inşaatı sırasında belediyeye terk edilen arazi ve yolu geri içine alacak şekilde bir proje geliştiriliyor. Bunu, ‘belediye ve kamudan satın alınacak arsalarda kat malikleri hak iddia edemez’ şeklinde sözleşmeye koyuyorlar. Hiçbir anlaşma kesinleşmemiş olmasına karşın bu gücü nereden alıyorlar? İlgili bu maddeyi yazabilmek için belediyede kim veya kimlerle ilişki kurdukları araştırılmalı. Görüşmeleri de 10’ar, 20’şer kişilik gruplar halinde yapıyorlar. Böyle garip bir yol izliyorlar.
Anlaşma metninde de şu var. ‘Ben kendi arsa payımdan burada işte bina yapılmasına izin veriyorum.’ Burası arsa tapulu, kentsel dönüşüme girmiyor ama bunlar kentsel dönüşüm kapsamına almaya çalışıyorlar. Onun için bazılarıyla sözleşme yapmışlar. O sözleşmede ‘Kendi hissemin üzerinde bina yapılmasına izin veriyorum’ gibi bir madde var. Burada diyelim ki iki blok bunu kabul etti, geriye kalan 12 blok kabul etmezse sıkıntı olacak. Bu nedenle görüşmeleri de gizli gizli yapıyorlar. Dahası elden ele bir sözleşme dolaştırıyorlar. Buraya çökme planları var. Buna karşı mücadele ediyoruz, izin vermeyeceğiz.”
Verilecek olan kiraların da 20-25 bin lira arasında kalacağını anlatan site sakinleri, şöyle devam etti: ‘‘O parayla burada yer bulmanıza imkân yok. Ayrıca şunu da yapmaya çalıştıklarını görüyoruz. Buralar genelde eğitim seviyesinin yüksek olduğu ve sol görüşlü insanların yaşadığı, oy verdiği yerler. Burada bir de popülasyonu değiştirmek de istiyorlar. Gidenlerin bir daha geri gelme şansları yok. Çünkü buraya dönüp de çok yüksek bedellerle lüks konutlarda aidatlar ödeyecek veya burada yaşam devam ettirebilecek özellikle değiller. İnanılmaz bir rant var. Sözleşmesi kabul edilebilir bir sözleşme değil.”
Sibel Bahcetepe-birgun.net
Diyanet’in yurtları para basıyor: 2024’te 31,3 milyon TL kâr etti!