Zirvenin ana sponsorluğunu Emlak Konut GYO, Renova, ve APTİ üstlenirken platin sponsorlar Artaş Grubu, DAP Gayrimenkul Geliştirme ve Helmann Yapı oldular. Altın sponsorluğu ise Turner, Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü, MGC Legal Hukuk Bürosu, 4P Proje Pazarlama ve Ege Değerleme paylaştı.
Sektörel STK’lar KENTSEV, İNDER, ÇEDBİK ve KONUTDER tarafından desteklenen zirvede, sektörel bilgi sponsoru REIDIN oldu.
Dijital mecralar sponsor oldu
Sektörel iletişim sponsorları ise; emlaknews.com.tr, emlakdream.com, baretdergisi.com, kadıncaemlak.com, yeniemlak.com, emlakproject.com ve patronlarsınsesi.com oldu.
İnşaat ve Gayrimenkul ve sektöründen önemli konuşmacıların katıldığı zirveye, her yıl olduğu gibi yoğun bir katılım oldu. Ana teması “Tüm Yönleriyle Gayrimenkulün Geleceği” olan zirve, 1 açılış oturumu ve 3 ana oturumdan oluştu.
Açılış oturumu: Gayrimenkul sektörünün güncel sorunları, fırsatlar ve STK’ların çözüm önerileri
KENTSEV / Kentsel Dönüşüm Ve Şehircilik Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Haluk SUR’un oturum başkanlığında, İNDER / İstanbul İnşaatçılar Derneği Başkanı Nazmi Durbakayım, KONUTDER / Konut Geliştiricileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas ve ÇEDBİK / Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sami KILIÇ’ın katılımı ile gerçekleşti.
Açılış oturumunda öne çıkan sonuçlar
- 2018 krizi ile Türkiye’de gayrimenkul ve inşaat sektörü olumsuz eleştirilere maruz kalmıştır.
- Kat mülkiyeti düzenlemesi ile özellikle riskli yapıların dönüştürülmesinde yaşanan olumsuzluklar 6306 sayılı yasa ile tekrar bir nebze düzene girse de kentsel dönüşüm alanlarında hak sahipliği açısından uzlaşma ortamı hala yeteri kadar sağlanamamaktadır.
- Kentsel Dönüşüm, Konuta Erişim ve Yapı Müteahhitlerinin Ayakta Kalması için Ne Yapılması Gerektiği gibi başlıklar önümüzdeki süreçte üzerinde durulması gereken en önemli 3 ana başlık olarak sektörün gündemini meşgul etmektedir.
- Kentsel dönüşüm için beklenen büyük deprem yaşanmadan gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Ruhsatsız ve ruhsatlı riskli konut stoklarının yeniden yapılabilmesi için katma değer üretilmesi ve yerinde dönüşüm için yapılması gereken katma değer sağlayacak tek yöntem emsal artışıdır. Kamuya emsal artışı konusundaki olumsuz algının, yerinde dönüşüm için önemi belirtilerek farkındalık yaratılmalıdır.
- Ruhsatsız riskli yapılardaki arsa sahiplerinin mevcut yapı tarzları ve oluşacak kentsel dönüşüm projelerinin yapı tarzları arasında bahçeli olması gibi tip farklılıklar oluşabildiğinde gerekli uzlaşma ortamları yaratılmalıdır.
- Kentsel dönüşüm Türkiye’nin en büyük sorunlarından biriyken yaşanan çözümsüzlükler ve kamuda itibarsızlaştırılması sebebiyle kentsel dönüşümü üstlenecek müteahhit bulmak zorlaşmıştır.
- Müteahhitlik mesleğine tekrar gerekli itibar kazandırılmalıdır.
- Konuta Erişimde erişilebilir konutlar için alım gücüyle doğru orantıda konutlar üretilmelidir.
- Mevcutta yükselen arsa maliyetleri ile müteahhit karı minimize edilse de erişilebilir konut fiyatları sağlanamamaktadır.
- Uygun fiyatlı konut üretimi için arsanın 49 yıllık kiralaması ve kiralanabilir konut üretimi çözüm getirebilir.
- İlk evini alacaklara düşük faizle ve 30 yıllık bir ödeme planı ile konut sahibi olmalarının önünün açılması gerekir.
- Kira ödeyen ve ilk evini alacaklara taksit ödemelerini proje bittikten sonra yapmaya başlamalarının önünün açılması ile vatandaşların konuta erişebilmeleri açısından önemlidir.
- Yapı müteahhitlerinin nasıl ayakta kalabileceği ile ilgili kamu bankalarının olduğu kadar özel bankaların da finansman yaratması, bu finansmanın inşaat süresinde hak ediş usulü ile desteklenmesi ve arsa sahibi ile kar-zarar ortaklığı gibi modellerin getirilmesi gerekmektedir.
- Konut üretimi temel ihtiyaçtır. Satılabilir konutlar üretmek için en önemli etken finansmandır. İnşaat sektörünün kamuda katma değer üretmeyen bir iş grubu olarak görülmesi şeklindeki ifadeler mesleği itibarsızlaştırmaktadır.
- Türkiye ekonomisi son çeyrekte %3.9 büyürken, inşaat sektörü %14.1 küçülmüştür.
- Maliyetler %150 artmış durumdayken, inşaat sektörünü yeniden büyümeye geçirebilecek şey insanların konuta erişiminin sağlanmasıdır.
- Konut satışının %70’i ilk ev olarak ihtiyaç İnsanların konut kredisi kullanımı çok önemlidir.
- 2018’den beri ülkemizdeki toplam mevduat içinde konut kredisi kullanımı önemli ölçüde ve sürekli azalmaktadır.
- 2018’den beri inşaat sektörü sürekli küçülmektedir. 5 yıldır küçülen bir sektörde 2017’de 2.1 milyon kişi istihdam edilirken, 2022 yılında bu rakam 500 bin kişi azalarak 1.6 milyon kişiye gerilemiştir. Bu da inşaattaki istihdamın niteliksizleşmesine ve personel bulmakta zorluğa neden olmaktadır.
- Türkiye’de 5 trilyon TL’lik toplam mevduatın sadece 350 milyar TL. si konut kredisi olarak kullanılmaktadır.
- Ülkemizde yıllık 750 bin konut ihtiyacı bulunmaktayken şu an üretim 500 bin– 600 binlik üretim bandında kalmaktadır.
- Fosil yakıtların tekelleşmesi sonucu savaş olasılıkları ve çevresel kaynakların giderek tüketilmesi dünya üzerinde sürdürülebilir gelişim için baskı yaratmaktadır.
- 2023’e kadar Türkiye’nin de karbon nötr hedefi bulunmakta iken enerjiyi verimli kullan zorunluluğu kendini iyice hissettirmektedir.
- En sürdürülebilir enerji kaynağı tasarruf edilen enerjidir. Bu sebeple binalarımızın yapım tarzı değiştirilmelidir.
- Binaların sürdürülebilir şekilde üretimi için; Planlama (kamu ayağı ve STK’lar), İnşaat (nitelikli üretim), İşletme (binaların organizma gibi düşünülmesi ve Yaşam Ömrü (binaların yıkıldığında geri dönüştürülebilir malzemeden üretilmesi) en önemli 4 başlıktır.
- Gayrimenkul satın alma aşamasında insanlara çevre bilinci aşılanmalı ve Yeşil binalar mevzuata uygun olarak zorunlu hale getirilmelidir.
- 2023’te inşaatlarda kullanılacak enerjinin %5’inin yenilenebilir enerji ile olması ve binalarda elektrik şarj istasyonu olması zorunlulukları gibi olumlu çevreci uygulamalar artırılmalıdır.
- Kentsel dönüşüm, çevreci dönüşüm için fırsat olarak değerlendirilmelidir. Yerli sertifika sistemleri ile kentsel dönüşüm alanları çevreci olarak sertifikalandırılarak konut stoğu yenilenmelidir.
- Yeşil mutabakat önem kazanmıştır.
1. Oturum: Gayrimenkul geliştirmenin geleceği
TSKB Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Makbule Yönel Maya’nın başkanlığındaki oturumda, Artaş Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Serhan Çetinsaya, Helmann Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün, Renova Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Ünal, Optylon KREA Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Kodal ve DAP Gayrimenkul Geliştirme CEO’su Zafer Baysal konuşmacı olarak yer aldı.
1. Oturumda öne çıkan sonuçlar
- Pandeminin de etkisiyle belirgin hale gelen proptech gibi dijital uygulamalar gayrimenkul sektörüne yön verirken, gayrimenkul kullanım alışkanlıklarını da büyük ölçüde değiştirmiştir.
- Özellikle ofis, alışveriş alanları ve konut kullanımlarında pandemi sonrasında büyük değişimler yaşanmıştır.
- Uzaktan çalışma gibi sistemlerin gelmesiyle ofise bağlı kalmadan çalışma ortamı sağlanmaktadır.
- Yeni ofis alanı seçimlerinde Londra, New York gibi yaşam maliyeti yüksek bölgelerden Lizbon gibi Akdeniz iklimine hakim ve uygun yaşam maliyeti olan bölgelere kaymaktadır.
- Alışveriş alışkanlıkları ise mevcut alışveriş merkezleri gezilerek internet ortamında satın alınması gibi yeni bir modele geçmektedir.
- Konut alanlarında is işletmeye yönelik, proptech teknolojilere dayalı, co-working ve co-living benzeri uygulamalar tercih edilmeye başlamıştır.
- Modern insan ihtiyaçları gözlemlendiğinde konut, ofis, eğlence, spor ve alışveriş aynı bina hatta aynı birim içinde karşılanabilmelidir. Bu yeni trendler için mobilyalı ev kiralama gibi yeni application’lar da geliştirilmektedir.
- Enflasyon, resesyon beklentisi ve faiz ortamında global ölçekte gayrimenkul projelerinde farklı modellere gidildiği görülmektedir.
- Yaşanabilir meskenler üretebilmek için; İnsan, israfı önlemek, değer üretmek ve sürdürülebilirlik kavramlarını önemi bir kere daha öne çıkmıştır.
- İnsanların aidiyet hissedebildiği, inşaat yapım süreçlerinde israfın önlenebildiği, yeni teknolojiyi kullanan, iyi planlanan, anlık israf denetimi gibi modellerin hayata geçirildiği sürdürülebilir konut üretimi anlayışı getirilmelidir.
- Urban Land Institute’un Gayrimenkulde Gelişen Trendler Raporu’nda Avrupa’daki enflasyon, resesyon beklentisi, belirsiz gelecek ve fabrikaların kapanması gibi gelişmeler gündeme alınmıştır.
- Bu amaçla çevresel ve sosyal yönetişim, erişilebilir ve sosyal konut üretimi ile yeniden farklı fonksiyon ile kullanılabilir konut üretimi önerilmektedir. İnsanların proje seçiminde deneyim ve sosyalleşme üzerinden seçim yaptığı görülmektedir.
- Paylaşım ekonomisi projelerde uygulamaya alınabilmelidir.
- 2050’de kullanılacak binaların yüzde 50’sinin mevcutta inşa edildiği düşünüldüğünde bu binaların ofisten konuta dönmesi gibi yeniden fonksiyonlandırılması ve Avrupa Fonları’ndan da destek alınarak yeni inşa edilecek binaların bu şekilde zaman içindeki ihtiyaçlara göre uyarlanabilir şekilde düşünülmesi gerekmektedir.
Mevcutta daralan gayrimenkul satışı piyasasında yabancıya satışa önem verilmesi sektördeki daralmayı büyük ölçüde gayrimenkul alımı ile vatandaşlık kazanımı ile ilgili çalışma ve düzenlemeler artırılmalıdır.
- Gayrimenkul projeleri büyükşehirlerden farklı olarak gelişmeye açık şehirlerde de yerel potansiyelleri dikkate alınarak bilişim kenti, yaşlı dostu kent gibi yeni yaşam alanları yaratılabilir.
- Gayrimenkul geliştirme sadece inşaat yapımı olarak değil detaylı planlama ile yaşanabilirlik üzerinden ele alınmalıdır.
- Arsa yatırımları, marka arsa projeleri için geliştirmeler yapılmalıdır.
- Air-BNB gibi modeller binaların kiralanması yöntemiyle ekonomiye büyük getiri sağlamaktadır.
- Gayrimenkulde ar-ge teknolojileri üretimi, akıllı fiyatlama sistemleri, geliştirici ve bina sahipleri arasında işbirliği ortamının teknoloji desteğiyle sağlanması dünyada önem kazanmaktadır.
- Gayrimenkuldeki Ando Living gibi yeni uygulama ve teknolojiden yararlanılmalı, bu gibi teknolojiler için çalışmalar artırılmalıdır.
2. Oturum: Gayrimenkul sektöründe yabancılara satış işlemleri ve hukuksal boyutları
İkinci oturumun başkanlığını ID Consultancy Yönetim Kurulu Başkanı Işıl Dinçer üstlendi. GHE / Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü Başkanı Ali Yüksel, MGC Legal Hukuk Bürosu Yönetim Kurulu Başkanı Av. Mustafa Güneş ve 4P Pazarlama Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Tetik de fikirleriyle katılımcıları bilgilendirdi.
2. Oturumda öne çıkan sonuçlar
- Dünya ülkelerinin çoğuna ülkemizden yabancıya satış hakkı bulunmaktadır.
- Yabancıların gayrimenkul alımı ile vatandaşlık kazanması sadece cumhurbaşkanı kararı ile olmaktadır.
- 400.000.-$ tutarındaki taşınmazın, 3 yıl süreyle tekrar satılmaması koşuluyla vatandaşlık almaya hak kazanılır.
- Yabancıya satışta adi sözleşmelerin yapılması sorun teşkil ettiğinden resmi sözleşme şekli koşulu olmalıdır. Resmi şeklin ihlali sorun teşkil etmektedir.
- Değerlemelerin şeffaf ortamda SPK onaylı bürolar tarafından yapılması gerekmektedir. Aynı taşınmaz için birden fazla değerleme raporu yapılması durumdaki belirsizlik çözümlenmelidir.
- 250.000.-$ olan vatandaşlık hakkındaki gayrimenkul tutarının 400.000.-$’a çıkarılması sonrası satış süreci devam etmekte olan gayrimenkullerle ilgili sorunların çözümüne yönelik düzenlemeler getirilmelidir.
- Avukatların yabancıya şeffaf bilgi verebilmesi için avukatların tapu kayıtlarını görüntüleyebilmeleri için düzenleme gelmelidir.
- Yabancıya satışta iptal durumunda geri ödeme durumlarda taşınmaz üzerindeki haklar için yönetmelik düzenlenmelidir.
- Kamuoyuna yabancıya satış doğru ifade edilmelidir.
- Ülkemizde 2022’de Rus vatandaşlarının konut alımı ilk sıralarda yer almaktadır.
- İngiltere ve Almanya’da önemli ölçüde ülkemizden konut alan ülkelerdendir.
- Türkiye’nin dünya genelindeki yabancıya satış sektöründe sadece %1.5’luk payı bulunmaktadır. Bu payın artırılmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır.
- 2023’te 10 milyar dolarlık yabancıya satış hedefleniyorsa gereken yasal zemin oluşturulmalıdır.
- Dünyada gayrimenkul alan yabancılar %14 oranında vatandaşlık edinimi talep ederken, Türkiye’de bu oran %10’dur.
- Eğitimli ve üst seviyedeki yabancılar için de Avrupa’da olduğu gibi oturum izni düzenlemeleri yapılması önemlidir.
- Yabancıya satışlarda komisyon ve aracı kuruluşlar için de altyapı çalışmaları tamamlanmalıdır.
3. Oturum: Gayrimenkulün Geleceğinde dijitalleşme ve paylaşım ekonomisi
Üçüncü oturumun başkanlığını SMR Strategy Kurucusu Dr. Levent Sümer üstlendi. Missafir firması Mehmet Yüksel, APTİ Kurucu Ortak Ali Emre Erişen ve REIDIN CEO’su Mustafa Fuat Vardar da konuşmacı olarak iştirak etti.
3. Oturumda öne çıkan sonuçlar
- Türkiye’de ilk, dünyada ise en iyi uygulamalardan biri olan Missafir gibi mülk yönetim sistemleri geliştirilmelidir. Evdeki konaklama gelirlerinin datalarını toplayarak, ev sahibi için bilgilendirme yüzleri oluşturulabilmektedir. Bu tip uygulamalar, ev sahibi evini kullanmadığı zamanlarda evini paylaşabilmesi için paylaşım ekonomisine katkı sağlamaktadır.
- Misafir deneyim applikasyonları evdeki araçların bile nasıl kullanıldığı ile ilgili çeşitli notları evi kullanacak yerli ve yabancı turiste bilgi aktarımı sağlayarak Air-BNB yönteminin çok daha nitelikli ve katma değer üreten bir hale getirmektedir. Bu durum dikkate değerdir.
- Otel konforunda kiralanabilecek evlerin teknolojik altyapısının da kurgulanarak yaygınlaştırılması yeni kullanım alışkanlıkları ve turizme katkısı düşünüldüğünde çok önem arz etmektedir.
- Ev konaklaması ve bunun dijitalleştirilmesi turizme büyük ölçüde katkı sağlayacaktır.
- REIDIN gibi gayrimenkul bilgi sistemleri veri analitiğinden yararlanarak önümüzdeki süreçte yapay zeka, büyük veri ve nesnelerin interneti gibi yeni nesil teknolojiler ile de entegre çalışmalar ile gayrimenkul sektöründeki deneyimi en üst seviyeye taşımayı hedeflemektedir.
- Akıllı haritalama ve analitik işlenmiş on-line veriler ile gayrimenkul değer tespiti yapılabilmektedir.
- APTİ gibi dijital uygulamalar bina yönetiminde büyük avantajlar sağlamaktadır.
- Yapay zeka ve IOT desteği ile site yönetiminde gerekli tüm verilerin ilişkilendirilmesi ve kayıt altına alınması hatta arıza talepleri gibi işlemler rahatlıkla gerçekleştirilmektedir.