FETÖ’nün darbe girişimini püskürten vatandaşların arasında kamuoyunun yakından tanıdığı işadamları da vardı. Sur Yapı’nın patronu Altan Elmas, üç kardeşi ve 500 işçisiyle demokrasi nöbetine çıkan isimlerdendi. Elmas darbe öncesini, o gece yaşadıklarını ve sonraki süreci anlattı.
– 15 Temmuz öncesinde geçen 2-3 senelik süreçte çok yorulduk. Bu gezi parkı olayları ile başladı. İşadamı olarak büyük mücadeleler verdik, yıprandık. Her 6 ayda bir büyük badireler, her 3 ayda bir orta badireler, ayda bir de darbecikler yaşadık 15 Temmuz’a kadar. Bu yaşadığımız 15 Temmuz’a kadar yorgunluk hissediyoruz. FETÖ’nün hayatı durdurma stratejisi olduğunu hissettik, kendi yasal haklarımızı dahi kullanamamaya başladık. İşlerimiz engellendi. Aslında biz bunu başta fark edemedik. Kendi içimizde değerlendirdiğimizde 15 Temmuz’dan 1 yıl önce iyice hissetmeye başladık. Bu işlerin akıl dışı olduğunu, FETÖ’nün elemanlarını kullanarak insanları yıldırmaya çalışmasını gördük. Son 1 yıldır sosyal medya ve FETÖ mecralarından darbe tehditi vardı. Köprüleri askerin kestiğini duyunca ‘Eyvah, darbe oluyor’ diye düşündüm.
– 15 Temmuz gecesi ben ve kardeşlerim Altunizade ofisimizdeydik. Saat 01:00 gibi köprüye gittik. İlk ateşte yaralananlar, düşenler sağımızda solumuzda… İnsanlar takır takır taranıyordu. Çaprazımızda olanlar hep vuruldu. Saat 03:00-04:00’te bu sefer tanklar ateş açmaya başladı ama kimse kaçmadı. İnsanların sağına soluna doğru ateş açıldı fakat yine kimse kaçmadı. Yani o an Allah kimseye korku vermemiş. Herkes orada yüreği ile duruyordu. Üçüncü tank ateşini polislerin bulunduğu tomaya doğru açtılar o anda bir polis şehit oldu ve yakınındaki insanlardan da şehit olanlar ve yaralananlar oldu. Her yer kan gölüne döndü. Ama yine de kimse bölgeyi terk etmedi. 15 Temmuz Şehitler Anıtı işte tam bu noktaya yapıldı.
– Tüm çalışanlarımıza yaklaşık 500 kişiye ve arkadaşlarımıza WhatsApp’ta mesaj yollayarak emniyet müdürlüklerine gitmelerini ve onlarla beraber darbeye karşı durmalarını söyledik. Herkes de gitti. Benim kardeşlerim, çocuklarım ve amca oğullarım Cumhurbaşkanımızın çağrısı ile köprüye geldiler. Sonunda o sabır imtihanında biz direndik, onlar teslim oldular.
– Hainler teslim olduktan sonra, şirkete işlerimizin başına döndük. İlk işim alışveriş merkezlerimizin müdürlerini aramak oldu. Herkesin işinin başında olmasını ve tüm markalarımızın açılmasını sağladım. Yerli ve yabancı markalarımızın çoğu o gün işlerinin başındaydı. 16 Temmuz Cumartesi günü saat 10:00’da Sur Yapı şirketi ve tüm satış ofislerimiz açılmıştı. Hatta o gün bir ev satışımız bile oldu. Yeni evli bir çift geldi ve ben bu kararlarından dolayı onlara evi hediye ettim. Bize güvendikleri için. Ekonomik darbeye fırsat vermedik.
– O günden sonra o köprüde olsun, havaalanında, sokaklarda insanlarımızın, yaşlısı, genci gövdelerini ortaya koyarak yüreklerini göstermesi, sorumluluk alması bende sorumluluk hissini daha da artırdı. Hiç durmadık, hedeflerimizi daha da büyüttük. Sur Yapı olarak Türk ekonomisine, inşaat sektörü pozitif mesajlar vermeye çalıştık. Büyük yatırımlara başladık. Gayrimenkul sektörü olarak çok aktif işler yaptık. Zararına işlerimiz de oldu. Düşündük. Büyük kampanyalar düzenledik. İnsanlarımızın moralini pozitif etkiledik. Tabiri caizse elimizi değil gövdemizi taşın altına koyduk.
– Her ay bir proje lansmanı yaparak yılın ilk 5 ayında bir projemizi satışa çıkardık. 2016’nın son çeyreğinde de 2 projeyi satışa açmıştık. Toplamda 7 projede 8 milyar liralık yatırıma başladık. Hazirana kadar 400 milyonun üzerinde ciro yaptık. Bursa’daki alışveriş merkezimiz Sur Yapı Marka’yı 1 Haziran’da aktif hale getirdik. 2 bin kişilik net istihdam sağladık.
Seda Tabak/Sabah
16 Temmuz Cumartesi günü tüm satış ofislerimizi açtık