Dünya genelinde de birçok kullanıcının özellikle Osmanlı mobilya ve dekorasyon modellerine değer verdiği bilinmektedir. Asortie Mobilyanın, el işçiliği ile doğal ahşaptan ürettikleri birçok mobilyanın da Osmanlı’dan esinlenerek üretildiğini belirten Asortie Mobilya Üretim Müdürü Feyyaz Anlı, alanında uzman mimar kadrolarının, modelleri üretirken, bu kadar ihtişamlı ve zarif olmasını Osmanlı sanatının inceliklerine bağlı olduğunu belirtti. Özellikle Ahşap sanatında öncü Osmanlı Padişahlarından II Abdulhamid Han’ın ince mobilya işçiliğinden oldukça etkilendiklerini ve esinlendiklerini belirten Anlı kendi tasarımlarında da bu inceliği hayata geçirmeye çalıştıklarını belirtti.
Sultan Abdulhamid’in marangoz kişiliğinden biraz bahsetmek gerekirse; Osmanlı Padişahlarının sanata düşkün, zanaata yatkın kişilikleri olduğu bilinir. Padişahlarının içinde en stratejik zamanda devlet yönetimi yapan Sultan II. Abdulhamid çok yönlü ve sıra dışı bir padişahtı. Şehzadeliği döneminde başladığı marangozluğa padişahlığı süresince devam etmişti.
Sarayda kurduğu atölyede kendi tasarımları olan mobilyalar üretiyordu. Birçok yabancı devlet adamına kendi el işçiliği ile ürettiği mobilyaları hediye gönderiyordu. Bu durum Sultan II Abdulhamid’in hem sanatçı yönünü hem de çok boyutlu siyasi ilişkiler kurabilen devlet adamlığı yönünü ortaya koyuyordu.
Sultan II. Abdülhamid, Osmanlı siyasal yaşamında olduğu kadar sanat ortamında da önemli izler bırakmış bir Osmanlı padişahıdır. Bu çalışmanın temel amacı, yaptığı sanatsal faaliyetlerle onun Osmanlı sarayındaki sanat hamiliğinin bilinmeyen veya unutulmuş boyutlarını ortaya koymak ve ayrıca II. Abdülhamid’in karakterini ve tarihsel rolünü bütün yönleriyle ele alarak, onun sanatı ve sanatçıyı koruyan kimliğini ve aynı zamanda da sanatkâr olarak yarattığı sanat eserlerini değerlendirmektir.
Sultan II. Abdülhamid’in sarayda kurduğu marangoz atölyesinde kendisinin de mobilyalar ürettiği bilinmektedir. Şehzadeliğinde aldığı marangozluk eğitimi sonucu bu sanata başlayan Sultan II. Abdülhamid’in en çok sedef ve oyma işlerinde usta olduğu ve yeni denemelerle bu teknikleri kullanarak eserler yaptığı bilinir. II. Abdülhamid’in; ahşap sanatındaki ustalığı sonucunda, ülkedeki Batı’ya yönelik değişimin sembolü olan mobilyayı öğrenmek ve tanımak amacında olduğu anlaşılmaktadır. Böylelikle hem sanatkâr hem üretken olmayı halkına anlatmayı hedeflemektedir.
Marangozluk çalışmaları için Uzak Doğu’dan Avrupa’ya kadar, dünyanın farklı yerlerinden malzeme, alet edevat, usta ve teknolojiyi takip ederek transfer etmesi sanatındaki yetkinliği ve sanatının hayatındaki yeri konusunda bize önemini göstermektedir.
Sultan II. Abdülhamid sadece kendisi eser üretmemiş aynı zamanda sarayında tahta çıktıktan çok kısa bir süre sonra Tamirhane-i Hümâyûn isminde Yıldız Sarayı mobilya imalathanesi kurdurmuştur. Tahta çıktıktan hemen sonra, iyi organize olmuş ve teçhiz edilmiş böyle bir fabrika kurması Sultan’ın eskiden beri böyle bir proje için çalıştığını, tasarımını en azından zihnen tamamlamış olduğunu anlamamızı sağlar. II. Abdülhamid ile sarayda çalışarak ahşap işini öğrenen ustalar, daha sonradan yeni mobilya tipleri de yaratmışlardır. Nitekim bu saray atölyesinin kapanmasından sonra orada yetişenler, Abdülhamid devri ve sonrasında kendi atölyelerini kurarak yeni üretimin önemli isimleri olmuşlardır.
1900’lü yılların en ünlü mobilya ustalarının büyük bir kısmının, bu saray atölyesinin eski çırakları olduğu bilinmektedir.
Deprem sonrası en çok Kayseri’de konut arandı