İstanbul 10°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Ahmet Vefik Alp superprefabrikasyon teklifini yeniliyor

Mimar, kent bilimci ve Emeritus Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp, Türkiye’nin üzerinde bulunduğu deprem kuşağı karşısında Süperprefabrikasyon yapı teknolojisini yeniden gündeme getirdi. Prof. Alp, ‘Çekirdek Konut’ ve ‘Kapsül Evler’ projelerine benzer şekilde kısa sürede hızlı, güvenli, nitelikli ve ekonomik bir yenilemenin ölümcül bir deprem deneyimi yaşamanın önüne geçilebileceğini kaydetti.

Prof. Alp’in kaleme aldığı yazı şöyle:

Deprem riski altındaki İstanbul’da yaklaşık 17 milyon insan yaşamaktadır. Bu nüfus aşağı yukarı 5.000.000 bağımsız bölüme denk gelmektedir. Bu konutlar genelde kat mülkiyeti yasası ile yapılan betonarme çok katlı çok daireli apartman yapılardır.

İstanbul riski

Yaklaşık bir milyon konut ünitesi ciddi bir depremde ölümcül risk oluşturduğundan derhal yenilenmelidir. Ayrıca, bir milyon civarında kimi betonarme bir veya çok katlı gecekondular mevcut. Deprem; özürlü ve çarpık bir doku oluşturan bu güvensiz yapı stoğunun tümüyle ve hızla yenilenmesi gerekmektedir. Özetle, beklenen ölümcül depreme yakalanmadan bir an evvel İstanbul’un güvensiz yapı birikimini yenilemek için süratle yaklaşık 2 milyon ünite konut üretmemiz gerekmektedir.

Süperprefabrikasyon fikri

Geleneksel inşaat teknikleri ile bu operasyon çok uzun zaman alacağından ve devasa bütçeler gerektireceğinden hızlı, güvenli, nitelikli ve ekonomik bir yapı üretim teknolojisi, diğer bir adıyla Süperprefabrikasyon fikri kaçınılmazdır.

Çekirdek konut projesi

Tek katlı bir sistemdir, Konutların en sorunlu noktaları ıslak hacimleri, diğer bir deyişle mutfak-banyo-wc üniteleridir. Yapımlarının özel malzeme ve teknoloji gerektirmekte ve konutun diğer kısımlarına nazaran daha pahalı olmaktadırlar.

Islak hacimleri bir araya toplayan 4x4m = 16 metrekarelik bir paket ünite (ÇKM Çekirdek Konut Modülü) fabrikalarda zincir üretimle hafif malzemelerden tesisat ve donanımı ile monoblok bitmiş olarak günde ortalama 1000 adet üretilerek alt yapsı düzenlenen arsalara getirilmekte ve haksahibine ücretsiz teslim edilelmektedir.

Ayrıca, bölgelerin iklim ve yapı kültürlerine göre hazırlanmış projeleri göre ‘tip ev uygulama paketi’ depolardan çok düşük bedelle temin edilerek ihtiyaca göre toplamda 100 metrekareyi geçmemek üzere 2, 3 veya 4 odalı tek katlı çekirdek konut mödülünün etrafına kendi imkanlari ile maket yapar gibi basit şekilde monte edilmektedir. Altyapı yerel yönetimlerin organizasyonunda olacaktır.

Fabrika ortamında hazırlanan çekirdek modül ve paket oda malzemeleri hız, ekonomi ve kaliteyi kendiliğinden sağlamaktadır. Böylece gerek kırsal kesimde, gerekse kentsel dokuda gecekondu tipinde yaşamak durumunda kalan insanımız deprem altında ölüm makinesi niteliksiz konutlardan kurtularak geleneksel mimarimizi ve iklimsel şartları dikkate alan tip projelere uygun, depreme dayanıklı çağdaş donanımlı bir ev sahibi olabilecektir. Bir Devlet-Belediye-Vatandaş ortak girişimi olarak hayata geçirilebilir.

Kapsül ev projesi

Çok katlı bir sistemdir. TOKİ Toplu Konut İdaresi’nin tünel kalıpla inşa ettiği birçok açıdan tartışılan çok katlı bloklardan daha hızlı ve ekonomik, nitelikli konut üretimi gereklidir. Kapsül evler projesi bu amaçla hazırlanmıştır.

Fabrikalarda endüstriyel ortamda bantlarda üretilen 25 metrekarelik kapsül üniteler bir salkım gibi orta sirkülasyon şaftına vinçler yardımıyla takılmaktadır. 25 metrekarelik bir kapsül wc-duş ve mutfağı bulunan tek odalı bir stüdyo konut ünitesi oluşturmaktadır.

İki kapsül yan yana kullanıldığında 50 metrekare kullanım alanına sahip 2 oda 1 salon kullanım alanına sahip daire olmaktadır. Üçlü kullanıldığında 3 oda 1 salon 75 metrekarelik daire elde edilebilmekte. Tek sirkülasyon şaftlı blokların her katında 1 adet 25 metrekarelik stüdyo, 2 adet 50 metrekarelik daire ve 1 adet 75 metrekarelik daire bulunmaktadır. Dağılım kattan kata değişebilmektedir. Ayrıca, modüllerin içindeki oda separasyonları istenildiği şekilde düzenlenebilmekte, 2 oda tek büyük haline gelebilmektedir.

Çift sirkülasyon şaftlı bloklarda her katta 2 adet 25 metrekarelik stüdyo, 4 adet 50 metrekarelik daire ve 2 adet 75 metrekarelik daire bulunmaktadır. Sistem tam esnektir, bir lego oyunu gibi gereksinmelere göre kattan kata değiştirilebilmektedir. Felsefesi tek katlı ‘Çekirdek Konut’ projesi ile paralel olup hız, güven, kalite ve ekonomi hedeflenmektedir.

Alt yapı ve montaj yine yerel yönetimler tarafından organize edilmeli, modüller devlet eliyle hazırlanmalı ve çok ucuz şekilde ihtiyaç sahiplerine sunulmalıdır. Tefriş, hak sahipleri tarafından yapılmalıdır. Bir devlet-belediye-vatandaş ortak girişimidir. Her iki projede de uluslararası fonlar ve deneyim devreye alınmalıdır.

Bir kültür olarak kentler korunmalı

Kentsel yenileme bir yık-yap projesi olmamalıdır. Kültürel değerler, kent kimliği ve kent belleği, sosyolojik, psikolojik boyutlar atlanmamalıdır. Tekrardan ve monotonluktan sakınmalı, projelerde yerel karakter, iklim ve çevreden kaynaklanan dokunuşlarla zengin bir görsel ortam ve yüksek estetik seviye elde edilmelidir. Sonunda deprem güvenli bir ‘beton ormanı’ ile neticelenecek bir dönüşüm operasyonu ‘kaş yaparken göz çıkarmak’ olacaktır.

İlaveten, İstanbul’un eşsiz tarihi varlıkları özel yöntemler ile güçlendirilmeli ve 1999 yılında basbakan basdanismanligi görevim sırasında yurt dışında araştırarak geniş olarak uygulamaya başladığımız ‘Sismik Yalıtım’ sistemiyle deprem riskinden arındırılmalıdır.

20 yıllık fikir

Tümüyle yeni kurulacak kentsel yerleşimlerde ise çevreye saygılı, sürdürülebilir, kendi enerjisini üreten, iklim değişikliklerinre tam duyarlı doğal afetlerden arındırılmış ‘Ekokent’ projemi önermekteyim. Bu araştırmayı 20 senedir sürdürüyorum.

100 milyar dolar gerek

Bana 100 milyar USD bulunuz ‘Süperprefabrikasyon’ endüstriyel yapı üretimi teknolojisi ile Marmara ve Ege bölgelerimizi kısa sürede büyük depreme hazır edeyim.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Satışlar en çok İzmir ve Ankara’da düştü