Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp, 1999’da yaşanan Marmara Depremi’nin 18. yıldönümü yaklaşırken kanayan deprem yarısına parmak basıp insanın canını acıtan sorular sordu.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’ye sitayişte bulunana Ahmet Hoca, “Aziz dostum, Bakanım, Sayın Mehmet Özhaseki Beyefendi, 4 yıldır ‘İmar Yönetmeliği’ni toparlayamayan bakanlık, bizleri büyük depreme nasıl hazırlayacak..? Lütfen cevap veriniz.” diye sordu.
Bilmeyenler için anlatalım. İmar yönetmelikleri bütün ülkelerde vardır. Kabaca binaların ölçülerini, güvenliğini, fen ve sağlık şartlarına uygun projelendirilip inşaat ruhsatı alma şartlarını tayin eder.
Ülkemizde bu konu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın sorumluluğundadır. 1985 yılından bu yana İmar Yönetmelikleri yenilenerek gelir. Tam adı ‘Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği’dir. Bazı büyük belediyeler bakanlığın onayı ile kendi yönetmeliklerini yaparlar ve uygularlar.
2013 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bir atılım yapmak, yönetmeliği daha kapsamlı hale getirmek ve günümüz şartlarına uydurmak istedi. Haziran 2013 tarihinde yeni Yönetmelik çıktı. Ancak yanlış ve çelişkiler ile dolu idi. İtirazlar oldu.
Bakanlık bunun üzerine Ekim 2013 tarihinde yeni bir yönetmelik yayınladı. Bunda da sorunlar vardı. Durum iyice karmaşık hale geldi. Haziran ve Ekim ayında çıkan iki yönetmelik uyuşmuyordu. Mimarlar, belediyeler, müteahhitler zor durumda kaldı. Hangi yönetmeliğe göre proje çizileceği ve onaylanacağı bir bilmece oldu. Eskiden ruhsat müracaatını yapmış olanlar ile yeni müracaat edenler arasında haksızlıklar oluştu. Danıştay’da dava açıldı.
Bakanlık bunun üzerine devamlı yeni geçici maddeler yayınlayarak durumu toparlamak istediyse de her defasında durum daha da karıştı. Vatandaş mağdur oldu.
“2017 yılında yeni bir yönetmelik çıkacak, bütün sorunlar çözülecek.” dendi. Nihayet 1 Temmuz 2017 de yeni Yönetmelik yayınlandı. Ancak bu Yönetmelik eskilerini dahi aratıyordu, evlere şenlik idi. Yönetmelik kendi içinde dahi çelişiyordu. Bir sürü tanımsız ve anlamsız hüküm içeriyordu. Mimarlık kültürünü küçümseyen ve mesleki hak ve yetkileri kısıtlayan bir anlayış hakim oldu. Mimarlar ve vatandaşlar daha da mağdur oldu.
Özetle, 80 sahifelik bu son imar yönetmeliğinin eski yanlışları ve eksikleri düzelterek ülkemize çağdaş bir imar çerçevesi getirmesi beklenirken tam tersi oldu.
Toplantı üzerine toplantılar yapıldı. Şimdi “Yeni!” bir yönetmelik hazırlanıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ise bakanlığın bu işi kıvıramıyacağı görüşüyle kendi imar yönetmeliğini revize ettiği söyleniyor.
Sizi anlayacağınız Türkiye’nin temel ayıplarından mimarlık ve şehirciliğimiz iyice Allah’ a emanet hale geldi, yaz boz tahtası oldu.
Sakat yürüyen kentsel dönüşüm sürecine girmiyorum bile.
Şimdi ben bir hoca olarak milletim adına sormak istiyorum:
Bütün ülkelerde benzerleri bulunan ve ülkemizde 30 yıldır uygulanan bir imar yönetmeliğini son 4 yıldır güncelleyip toparlayamayan Şehircilik Bakanlığı bu ülkeyi büyük depreme nasıl hazırlayacak?
Aziz dostum, Bakan’ım Sayın Mehmet Özhaseki Beyefendi…
Lütfen cevap veriniz.
Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp
Yüksek Mühendis Mimar Kentbilimci
Uluslararası Mimarlık Akademisi Bölge Başkanı
Ahmet Vefik Alp’ten Bakan Mehmet Özhaseki’ye sitayiş!
Sayın Bakan Ankara Gölbaşı ilçesinde Yaylabağ konut projesini duydunuz mu bilmiyoruz? Şantiyeleri yapılmış, iz yolları açılmış, resmi bütün prosedürleri tamamlanmış, yapılmayı bekleyen bir milyar dolarlık bir proje.
Kat karşılığı verilmek üzere bekliyor ama maalesef ne yerli nede yabancı bir yüklenici firma bulunamadı. Biz sizden 3000 üye adına bu projeye sahip çıkmanızı ve önderlik yapmanızı rica ediyoruz .Bakanlık olarak destek verirseniz bizleri mutlu edersiniz.