Visa’nın (NYSE:V) Stanford Üniversitesi ile gerçekleştirdiği Megaşehir Çağında Ulaştırmanın Geleceği araştırması, toplu ve bireysel ulaşımdan yararlanan tüketicilerin karşılaştığı zorluk ve fırsatları incelerken, sürdürülebilir büyüme alanında ödemelerin rolüne de değiniyor.
19 ülkede 19 bin tüketiciyle gerçekleştirilen ve toplu ve bireysel ulaşım alanında dünyanın en kapsamlı çalışmalarından biri olan araştırma, global ölçekte çarpıcı trendleri ortaya koyuyor.
Dünya genelinde tüketicilerin %52’si toplu taşıma deneyiminin beklentilerini karşılamadığını ifade ediyor. Araştırmaya katılanların %46’sı ulaşımda geçirdikleri sürenin arttığını belirtirken, %37’si 5 yıl içinde ulaşım sürelerinin daha da artmasını bekliyor.
Bireylerin %61’i hem işe gitmek için hem de kişisel ulaşımlarında kendi araçlarını tercih ediyor. Araba kullanmada en sıkıntı yaratan konunun, %64 ile park edecek yer bulamama endişesi olduğu ortaya çıkıyor. Yine kendi aracını kullananların %47’si en ucuz benzinin nereden alınabileceği gibi bilgiler verebilecek yenilikçi uygulamalar beklediklerini de dile getiriyor.
Katılımcılarının %44’ü işe, okula ve üniversiteye gitmek için toplu taşımayı kullanıyor. Rahatlık, güvenilirlik ve yolcu yoğunluğu toplu ulaşımı kullananların tercihini belirleyen üç temel faktör olarak ortaya çıkıyor.
Ulaşımda ödemelerin zorluğu pek çok şikâyetin temelinde yatıyor. Araştırmaya göre toplu ulaşım ödemesini yapmak kolaylaştığında, ortalama kullanımın da %27 oranında artacağı ortaya çıkıyor. Araştırmaya katılanların %47’si farklı ulaşım şekilleri için farklı bilet kullanmanın, %41’i de toplu ulaşım hizmetlerinde sadece nakdin geçmesinin sorun olduğunu belirtiyor. Tüketiciler bu zorluklar nedeniyle toplu ulaşım yerine kendi araçlarını kullanmaya yöneldiklerini dile getiriyor.
Visa Türkiye Genel Müdürü Merve Tezel şunları söyledi: “Bu küresel araştırma, Türkiye’deki tüketiciler için de geçerli olan pek çok sonucu ortaya koyuyor. Visa olarak Avrupa’nın pek çok şehrinde toplu ulaşımın tüm ödeme kartlarına açılması ve akıllı sistemlerle donatılmasında yerel toplu ulaşım işletmecileriyle yakın iş birliği yaptık. Tüm bu çalışmalarımız sayesinde bugün Londra, Milano, Dijon ve Madrid gibi Avrupa kentlerinde hem kent sakinleri hem de bu kentleri ziyaret eden milyonlarca turist temassız Visa kartlarıyla toplu ulaşım hizmetlerinden kolayca yararlanabiliyor.
Arkada çalışan akıllı sistem, en uygun fiyatlamayı hesaplayıp yansıtıyor. Mesela belli bir süre zarfında iki metro hattı arasında aktarma yaptıysanız, sistem turnikeden geçerken okuttuğunuz temassız Visa kartınıza iki değil, tek bilet bedeli yansıtıyor. Bu kolaylık, tüketicilerin sevmedikleri bilet kuyruklarını ve ödeyecekleri ücretlerdeki belirsizliği giderirken, toplu ulaşım operatörlerine de biletleme sistemlerindeki operasyonel yükü büyük ölçüde azaltmalarına ve kaynak ve hizmetlerini iyileştirebilecekleri noktalara yönlendirmelerine fırsat sağlıyor. Böylece iyileşen toplu ulaşım deneyimi tüketici memnuniyetini artırırken, daha çok kişinin de kendi araçları yerine toplu ulaşımı kullanmasına zemin sağlıyor.”
Akıllı ödeme uygulamaları ulaşım deneyimini değiştiriyor