Akyapı neden bu kadar panikledi ki?

1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sözcü Gazetesi’nde yapılan bir haberde geçen isim benzerliği Akyapı’yı hareketlendirdi. Konunun kendileri ile bir ilgisi olmadığını, haberdeki ifadenin sadece bir isim benzerliğinden kaynaklandığını belirten Ak Yapı, basına gönderdiği tekzip metninde bu yanlışlığın düzeltilmesini talep etti.

De…

Akyapı neden bu kadar panikledi ki?

Durumu baştan ve yeniden ele alalım….

3 Ağustos 2022 tarihinde Sözcü Gazetesi’nin internet sitesinde bir haber yayınlandı.

“AKP milyarlık bir ihaleyi daha gizli saklı bitirdi” başlığı ile verilen haberde “Akyapı İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ” isimli bir şirketin Bursa’da yapılacak bir karayolunun ihalesini 815 milyon 729 bin TL’lik bir bedelle kazandığı ve ihalenin kapalı kapılar ardında adrese teslim şeklinde gerçekleştiği bilgisi de yer alıyordu.

Haberin linki

Bunun üzerine MÜSİAD’ın başkanlığını yapan Mahmut Asmalı’nın yönetim kurulu başkanı olduğu Akyapı’dan bir tekzip metni geldi.

Metin aynen şöyleydi:

Tekzibin gelmesi ile şenlik başladı.

Şöyle ki:

İhaleyi Akyapı İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ kazanmıştı.
Tekzibi Akyapı İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yollamıştı.

Buraya kadar haberde ve tekzipte verilen tüm bilgiler doğruyken:

• Akyapı haberden neden bu kadar etkilenmişti?
• Neden alelacele tekzip metni yollama ihtiyacı hissetmişti?
• Haberde yöneticilerinin ismi geçmezken tekzipte neden bu bilgilere yer verilmişti?
• Medyaya yollanacak tekzip metni azıcık ilgiye değmez miydi?
• Bir tekzip metni için hukukçular ile görüşülüp böyle bir açıklamaya gerçekten ihtiyaç olup olmadığı tartışılmamış mıydı?
• Ortada düzeltilecek bir durum yokken medyadan neden yardım istenmişti?
• Medya; iş dünyasının bastonu, ihtiyacı olduğundan muhatap kabul edilerek yararlanacağı ve sonrasında asla tanımayacağı bir aparat mıydı?
• Bu kadar değersiz görülen bir medya, kimin, ne kadar işine yarardı?
• Doğru düzgün işleyen bir medyaya bir gün herkesin ihtiyacı olmayacak mıydı?

Hatta işin daha da trajikomiği haberi yayınlayan gazeteci arkadaşa bu tekzip ulaştırılmamıştı!!!

TEKRAR SORUYORUM, Bu neyin paniği?

İnsan gazeteci refleksi ile hareket ettiğinde düşünmeden edemiyor.

Kadîm kültürde bir söz vardır:

“Şecaat arz ederken merd-i kıbtî sirkatin söyler” derler….

Acaba Akyapı bu tür ilişkilerin içinde de o yüzden mi gözlerine uyku girmiyor?
Bu yüzden mi haberde geçen bir isim benzerliğinden bile irkiliyor da tekzip metni yollama ihtiyacı hissediyor?
İnsan düşünmeden edemiyor…

Ha! Ne dersiniz?

Akyapı’nın yöneticilerinden bir ricam var:

Ben 33 yıllık gazeteciyim.
Lütfen bu haberden sonra “Bizi zan altında bırakıyorsun, bizim böyle işlerle ilgimiz yok, haberi yayından kaldır” diye bir istekte bulunmasınlar.
Noterden ihtar yollamasınlar.
Hatta hatta hakkımda bir şekilde dava açıp boş yere yargıyı meşgul etmesinler.
Daha öncede böyle davalar açıldı. Çok şükür alnımızın akı ile çıktık.

İlgili haber

Ha! Bu günün MÜSİAD Başkanı olmanın titrine sığınarak mahkemeye baskı falan yapmasınlar. Bu günler geçer, bu devran döner…
Ben ne yazdığımı çok iyi biliyorum.
Lütfen boşuna çabalamasınlar, beni de uğraştırmasınlar….

Hüseyin Belibağlı