Prof. Ali Hepşen Dünya Gazetesi’ndeki bu günkü yazısında konuta erişilebilirlik ve barınma sorununun tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de önemli bir konu olduğuna dikkat çekti…
Prof. Hepşen’in yazısı şöyle:
Birleşmiş Milletler’in raporuna göre, dünya genelinde yaklaşık 1,6 milyar insan yeterli konuttan yoksun ve uzmanlar bu sayının 2030 yılına kadar 3 milyara çıkabileceğini belirtiyor. UNHabitat’a göre ise bu 3 milyar kişiye konut sağlamak için dünyanın her gün 96 bin yeni uygun fiyatlı konut inşa edilmesi gerekecek.
Geçen yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na Balakrishnan Rajagopal tarafından sunulan raporda “Erişilebilirlik krizini tetikleyen temel faktörlerin; hızlı kentleşme, kamu konutlarının azalması ve devlet müdahalesinin yetersizliği” gibi nedenler öne çıkmış durumda.
B. Rajagopal ayrıca konutun finansallaştırılmasının krizin önemli bir nedeni olduğuna dikkat çekerken, bunun “Konutları temel bir sosyal gereklilikten bir yatırım aracına dönüştürdüğünü ve güvenli ve onurlu yaşam alanları sağlama işlevini ortadan kaldırdığını” belirtmesi önemli.
Bizde olduğu gibi küreselde de sorun çok net: Konuta erişilebilirlik ve barınma sorunu…
Haziran ayında Dünya Ekonomik Forumu’nun web sayfasında Michael Purton’ın ‘Küresel konut krizinin kıskacındayız’ başlıklı yazısı yayımlandı. Bu haftaki yazımda M.
Purton’un küresel konut krizine ilişkin yazısındaki çözüm önerilerini aktarmak istedim:
1- Arsa yatırım ortaklığı (Community Land Trusts-CLT’ler)
2- Kamu-özel sektör ortaklıkları (PPP’ler)
3- Düşük maliyetli inşaat malzemelerinin kullanımı
4- 3D baskı evler
Erişilebilirlikle ilgili çözüm önerilerini denemekten kaçınmayalım. Barınma sorunu her yerde var, küresel bir problem ve herkes farklı alternatifler deniyor. Ama diğer ülkelerle farkımız tam da bu noktada. Biz bildiğimizi/alışık olduğumuzu yapmaya devam etmek istediğimiz için sorunlara gerçekçi çözüm üretemiyoruz.
Bunun en güzel örneği yine geçen hafta bir söylenti olarak karşımıza çıkan “Kamu bankalarının hiç ev sahibi olmamış yeni çiftlere ve daha önce evi olan ancak 6 ay önce evini satmış olanlara aylık yüzde 1,49 faizli olası konut kredi kampanyası”.
Bu tür olası kampanyalarda hedef kitle çok dar olmakla birlikte, tüm konut fiyatları üzerinde yarattığı spekülatif etki çok fazla oluyor…
Konu hakkında tam 1 yıl önce “Umarım konuta erişilebilirlik için sadece kredi mekanizması işletilmez” başlıklı bir yazı yazmıştım. Aynı şey yine konuşuluyor, şaka gibi… Erişilebilirliğe çözüm bu şu şekilde olmaz, olmamalı…
Uzun ve detaylı bir yazı oldu, keyifli okumalar dilerim…
Ali Hepşen-Dünya Gazetesi
Re-Pie Portföy, Göktürk’te 118 daireyi arsadan satıyor