Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İmrahor Vadisi’nde yapılması öngörülen Ankara Boğazı Projesi’yle ilgili çalışmaların devam ettiğini söyledi.
Projenin bir kısmının daha önce ihaleye çıkarıldığını anımsatan Tuna, bunun bazı sakıncaları olduğu düşüncesiyle projeyi bütün olarak değerlendirmeyi uygun gördüklerini bildirdi. Tuna, şöyle devam etti:
“Projenin ihalesinin bir bütün olarak yapılmasının doğru olduğunu düşündük. Parça parça ihale de yapılabilirdi. Bunun mahsurları şu, mesela bir parçanın ihalesini alan bir firma, işinde bir gecikme olması halinde ikinci etap ihalesini yapanın da işini geciktirmiş olacak. Bir bütün olarak olarak işi ihale ettiğin zaman ne olacak? Her şeyden o müteahhit sorumlu olacak. Bütün imalatların neticede bir sahibi olacak, bir sorumlusu olacak, biz de hesabı ona göre ondan soracağız. Kurum olarak bir muhatabımızın olması işimizin daha seri olmasını sağlar ve ileride oluşabilecek problemlerin de önüne geçmiş oluruz. Bunu tek bir müteahhitle, tek elden, tek sorumlu ve hesap soracağımız tek firma olunca işlerimizin daha rasyonel olacağını düşündüğümüz için şimdi projenin tamamını inşallah komple olarak ihaleye çıkacağız. Allah iyilerle karşılaştırsın, inşallah ihaleye düzgün müteahhitler gelir ve işi de temiz yapar. Ankara’mıza da böyle bir hizmeti sunmuş oluruz.”
Tuna, Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısında, belediyeye ait otoparkların ücretlerinde yapılan değişikliğin Başkent trafiğine olumlu yansımaları olacağını değerlendirdi.
“Trafik akışını rahatlatmak, araçların otoparka yönlendirilmesini temin etmek ve otopark ücretlerinin de cazip bir noktaya gelmesi için böyle bir teklifte bulunduk.” ifadelerini kullanan Tuna, uygulamanın özel otoparklar için geçerli olmadığını belirtti.
Başkan Tuna, 2005 yılından itibaren devam eden Ulus Tarihi Kent Projesi’yle ilgili bugüne kadar önemli çalışmalar yürütüldüğünü, belediye yönetimi olarak projeyi devam ettirmek zorunda olduklarını bildirdi.
Ulus esnafının projeye karşı olmadığını dile getiren Tuna, şunları kaydetti:
“Orada binaların bir kısmı boşaltılmış bir kısmında hala esnaf kardeşlerimiz var. Projenin gerçekleşmesi konusunda herkes hemfikir, oradaki esnaf kardeşlerimiz de hemfikir. ‘Biraz daha dursun, biraz daha dursun.’ bunun da sonu yok. Orada bir rahatsızlık var, orada bir sıkıntı var, orada bir hastalık var. Bu hastalığın ilaçla tedavi olacak gibi bir durumu yok. Bunun ameliyat olması gerek. Herkes ‘olsun’ diyor haklı olarak. Fakat hadi deyince… Tabii biraz esnafımızın da kendine göre haklı gerekçelerinden dolayı. Biz esnafımızın da mağdur olmasını istemeyiz. Fakat oradaki bu esnafın yer değişikliğinden dolayı bu süreç içerisinde bir rahatsızlık olmayacak mı? Olacak. Ameliyat olan bir insan rahatsız olmaz mı? Esnaf hiç rahatsız olmayacak desek yanlış olur. Doğru değil, esnaf bir sıkıntı çekecek.
Sonunda bu Ulus projesinin hayata geçmesiyle ne olacak? Şehrimizin turist çekme imkanı artmış olacak. Turist sayısı artınca ticarete yansıyacak, bu da esnafımıza yansıyacak. Dolayısıyla hiçbir esnafımız da bu proje olmasın, Ulus Tarihi Kent Projesi hayata geçmesin diye bir düşüncesi de yok, talebi de yok. Tabii bazı hukuki süreçler vesaireden dolayı da bugüne kadar gelindi. Bugünden sonra da biz yine o süreci devam ettiriyoruz. Esnafın en az sıkıntı çekeceği bir çözümle inşallah sonucu güzel olacak.”
Tuna, ayrıca Hacıbayram Camii çevresindeki kentsel dönüşüm çalışmalarının hız kesmeden devam ettiğini fakat hukuki konuların süreci uzattığını anlattı. Konunun takipçisi olduklarını vurgulayan Tuna, “Bu süreç ne kadar kısa olursa o bölgenin de ıslah edilmesi o kadar kısa olur.” değerlendirmesinde bulundu.
AA
Ankara Boğazı Projesi yeniden ihale edilecek