2011’den bu yana Bahçeşehir’de 8 proje yaptıklarını ve bunun 7’sini teslim ettiklerini dile getiren Adem Atmaca ellerindeki tek projeyi 2020’de teslim edeceklerini kaydetti. Atmaca, inşaatın son dönemde eskisi gibi hızlı olmamasının bu kararda etken olduğunu söyledi.
Kendilerini her zaman televizyoncu olarak tanımladıklarını ifade eden Atmaca, “İnşaata devam edip etmemek bizim için kritik bir karar değil. Ama orada da ciddi bir tecrübe ve müşteri kitlemiz oluştu. İnşaata devam ederiz ama talepleri karşılayacak kadar. Ötesine geçmeyiz.” diye konuştu.
Akşam Gazetesi’nden Şenay Köşdere ile röportaj yapan Atmaca’nın haberi şöyle:
Bu arada fabrikada neredeyse hiç erkek göremedim. Sunny de kadınlara bir pozitif ayrımcılık mı var?
Bizim fabrikamızda erkekler mavi, kadınlar eflatun gömlek giyer. Ve neredeyse hiç mavi önlük görmezsiniz. Üretimde kadın sayısı yüzde 60’larda.Televizyonları kadınlar üretiyor. Dediğiniz gibi bir pozitif ayrımcılık durumu var.
Televizyon pazarında yabancı markaların hakimiyeti kırıldı. 3 yerli firma, yabancıların toplamından daha fazla satış yapar hale geldi. Hâlâ ‘Türkler elektronik üretemez’ algısı olduğunu söyleyen Adem Atmaca, “Oysa dünya markaları da bizim Esenyurt’taki fabrikamızdan çıkıyor.” dedi.
Türkiye’de satılan her 4 televizyondan biri Esenyurt’taki Sunny fabrikasında üretiliyor. Yani aslında mağazaya girip bir Samsung ya da Philips televizyon aldığınızda, büyük ihtimalle Sunny tarafından üretilmiş bir ürünü alıyorsunuz. Sunny’yi bünyesinde barındıran Atmaca Grubu’nun Başkanı Adem Atmaca, “Türkiye televizyon üretiminde çok iyi. Çok değerli 3 firmamız var. Üçümüz de işimizi iyi yapıyoruz. Ve bunun karşılığım almaya başladık. Yerli markalar artık yabancıların toplamından fazla satıyor” dedi.
Siz grubun ikinci kuşağısınız. Nasıl başlıyor Sunny’nin hikayesi?
Hikayemiz rahmetli babamla birlikte 1979’da Ağrı’da başlıyor. Babam 9 yıl mağazacılık yaptıktan sonra İstanbul’a geliyor, Hong Kong’tan demonte olarak aldıkları walkman’leri bir apartman dairesinde monte edip, Tahtakale’de satmaya başlıyor. 12 kişiyle başlayan işte şimdi 1500’ün üzerinde istihdam var.
Türkiye’nin yerli televizyon üreten 3 grubundan birisiniz. Yerlilik oranınız yüzde kaç?
Yüzde 100 yerli üretiyoruz. ‘TV üretiyoruz’ deyince, hemen ‘montaj mı’ diye soruyorlar. Çünkü elektronikte ‘Türkler yapamaz’ algısı var. Hayır yapıyoruz. Buna ikna ettiğimizde de, bu sefer ‘işlemcisini de üretiyor musunuz’ diyorlar. Hayır, işlemci üretmiyorum. Televizyon üretiyorum. Çünkü işlemci uçakta da telefonda da ortak kullanılan bir parça. Bunu üreten firma ayrı. Diğer yandan, yerli üretim çok kıymetli. Ama ondan değerlisi yerli marka.
Neden marka daha önemli?
Bir üretimi yaptıktan sonra onun size getireceği verim biter. Katma değeri markanızla oluşturursunuz. Biz dünya markalarına üretim yapıyoruz ama hiçbir zaman Sunny’yi geri planda bırakmayız. Çok yüksek adetler için teklifler alıyoruz ama kabul etmiyoruz. Bir marka ‘bana 1 milyon televizyon üretir misin’ dediğinde bu güzel bir fırsat gibi görünüyor ama kabul edersek, yarın onlara ‘bana 1 milyon televizyon verir misin’ demek zorunda kalırız.
Hangi markalar için üretiminiz var?
Geçen yıl 1 milyon televizyon ürettik. Bunun yüzde 65’ini kendi markalarımız için kalan yüzde 35’ini de Philips ve Samsung’a ürettik. Türkiye’de satılan televizyonların yüzde 25’ini biz üretiyoruz. Pazarın yüzde 12’si Sunny, Axen gibi markalarımızla yaptığımız satıştan oluşuyor. Geri kalanı da yabancı markalar için yaptığımız üretimler.
Televizyonda bu yılın popüler teknolojisi ne olacak?
8K geliyor. Biz de ona hazırlık yapıyoruz. 8K daha yüksek çözünürlük ve daha net görüntü demek. Bu teknoloji pazarda ciddi bir hareket sağlayacaktır. Bugüne kadar kalıcı bir şekilde pazarda yer edinen teknolojiler hep daha iyi görüntü sağlayan teknolojiler oldu.
Peki bu yıl fiyat artışı olur mu?
Kurların maliyetleri artırmasıyla 2018’de fiyatlar çok arttı. Yılın başlangıcıyla sonu arasında yüzde 40’lara varan bir fiyat farkı oluştu. 2019’da şu anda görünen önemli bir fiyat artışı yok. Türkiye’de yaklaşık 3 milyon adetlik bir TV pazarı var. Bunun %55’i T ürk markalar tarafından karşılanıyor.
2018 yılı Türkiye televizyon pazarı açısından pek parlak değildi. Sektör bu yıla taksit hamlesiyle başladı. Siz nasıl bir yıl bekliyorsunuz sektör açısından?
Türkiye televizyon pazarı her yıl yüzde 10-15 büyüyordu. Geçen yıl büyümedi. Ama ben 2019’a karamsar bakmıyorum. 2018’den daha iyi bir yıl bekliyorum. 2019 ülke için toparlanma süreci olacak. Hükümetin taksit hamlesinin etkilerini görmeye başladık bile. 2500 TL’nin altındaki televizyonlarda taksit sayısının 9’a çıkmasıyla birlikte satışlarda yüzde 10’luk satış yaşandı. 2019’da
Sizin Sunny olarak bu yıla ilişkin hedefleriniz nasıl?
2019’da 1 milyon 400 bin adet üretim hedefimiz var. Ve üretimimizin minimum yüzde 35’ini ihraç edeceğiz. İhracatımızın minimum yüzde 35’ini ihraç edeceğiz. Birinci sırada Hırvatistan geliyor, sonra Çek Cumhuriyeti, İtalya Almanya var. 40’ın üzerinde ülkeye ihracat yapıyoruz. Bu olumsuz süreçlerden önce Suriye, Irak ve Mısır’a ciddi ihracat yapıyorduk. Oralardaki Türkiye sempatisi geçmiş değil. Ben tekrar eski günlerimize döneceğimizi düşünüyorum.
Bir de Jumbo’ya yatırım yaptınız? Nasıl gidiyor Jumbo’da işler?
Evet Jumbo 5 yıldır Karaca ve Sunny’de. Karaca’yla yüzde 50-50 ortağız. Jumbo aslında 1947 yılından bu yana Türkiye’nin oluşturduğu en köklü markalardan biri. Biz de Türkiye’nin bu önemli mirasına sahip çıkmak için bu yatırıma girdik. Jumbo, kalite algısında insanların kafasında bir şey kaybetmemişti fakat unutulmuştu. Biz de Jumbo’yu tekrar eski günlerine getirme gayretiyle yola çıktık. 2013’ten bu yana 40’ın üzerinde mağazaya ulaştık. Bu yıl 5 mağaza daha açmayı hedefliyoruz. 100 milyon TL gibi bir ciromuz var. Toplamda 70 civarında mağazaya ulaşmayı hedefliyoruz.
Atmaca Gayrimenkul inşaata ihtiyaç kadar devam edecek