Bina yalıtımında Türkiye’nin gideceği çok yol var

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Türkiye’de 20 -22 milyon civarındaki binada sadece 650-700 binanın enerji kimlik belgesine sahip olması yalıtımın acı tablosunu gözler önüne sermeye yetiyor. Uluslararası standartlara göre 8 milyon binanın yalıtıma sahip olması ön görülürken yılda 10 milyar dolarlık bir kaynak bu yoldan heba oluyor.

Şu anda uygun olan doğalgaz ve petrol ürünleri fiyatları arttığında bu rakamlar çıldırıyor. Zira cari açığın büyük kısmı enerjiden kaynaklanıyor ve enerjinin yüzde 40’ı da binalarda kullanılıyor. Bunun da yüzde 70’i yalıtımsızlıktan boşa gidiyor.

Taahhüdün çok gerisindeyiz

Buna ilaveten birde Türkiye’nin G20 Zirvesi’nde altına imza koyduğu Paris Anlaşması var. Bu anlaşmanın değil şartlarını yerine getirmek, standardının bile çok gerisinde Türkiye. Buna uyum sağlamak için binaların yüzde 90’ını yıkıp yeniden yapmamız veya renovasyon yapmamız gerekiyor. Bu yüksek bir taahhüdün birde pasif ev veya multi konfor kısmı var ki… Onu hiç konuşmuyoruz…

Herşeyi devletten beklemeye devam…

Türkiye’de dış cephe kaplaması çok zor yaptırılan bir uygulama. Yalıtım sektörü büyüyor, çok daha fazla büyüyecek ama devletin buna önem verdiğini gösteren emareleri vatandaşa sunması gerekiyor. Bir de bina yatırımındaki kategorilendirmeye aşamalı teşviklerin yapılması gerekiyor.

Yalıtımı kendine iş edindi

Isı yalıtımı –Mantolama-konusunda Türkiye birincisi olan GNYAPI, ses, su ve ısı yalıtımında İstanbul’da ağırlıklı olarak hizmet veriyor.

Nemelazımcılıktan mahvoluyoruz

Mantolama konusunda Türkiye’nin gerekli sıçramaları yapamadığına değinen GN İnşaat/ GNYAPI YKB A. Bülent Güney, bunun nedenini ekonomik seviye, cehalet ve bilinç eksikliği olarak görüyor. Sokaktaki insan artık en azından mantolamanın ne olduğunu bildiğine atıfta bulunan Güney, “Doğru olduğunu bilsek bile o konuda gevşek davranıyoruz. Binayı ben mi kurtaracağım diyerek kenara çekilen bir yaklaşımımız var. Sürecin nasıl yönetileceği ve nasıl ön ayak olunacağı konusunda vatandaşta istek yok. Bunlara ilaveten her şeyde devletin yol açıcı olmasını istiyoruz.” diye konuşuyor.

Kanuni zorunluluk gerek

“2017 yılında binalara enerji kimlik belgesi alınma zorunluluğunun bazı kişilerce bina mantolamasında bir zorunluluk olarak algılandı.” diyen Güney, “Belgeleme zorunluluğu 1 Ocak 2020’ye ertelenince bu itici gücün psikolojisi bir anda düştü. İnsanlar artık ‘daha zaman var’ mantığı ile olaylara yaklaşıyor.” diye konuştu.

Devlet desteği gerek

Devlet ve bireysel anlamda bu noktada eldeki zararın herkese olduğunun altını çizen Güney, “Eyleme geçme konusunda devletten teşvik ve zorunluluk bekleniyor.

Doğalgazda ve enerjide indirim yapılması gibi teşvikler olmalı. Eğer böyle bir teşvik olursa hem enerji tasarrufu sağlanır, hem teşvikten yararlanılır. STK’lar olarak Enerji Bakanlığı ile görüşmeler İZODER aracılığı ile yürütülüyor ama bu şekliyle değil. Bu fikri proje olarak bakanlığa sunmak gerek. Paris Anlaşması’na imza atarak bu niyeti yenilediğimiz bir anda böyle bir teşvikin sunulması da vatandaş nezdinde konuya ilgiyi artırır.” diyor.

100 metrekarelik bir evin yalıtımı

Yalıtımın maliyetinin gözde büyütülmemesi gerektiğini 100 metrekarelik bir ev üzerinden fiyatlandıran Güney, yalıtım maliyetinin 5-6 bin TL’ye çıkacağını söylüyor.

Cephenin girintileri, kattaki daire sayısına göre bu rakam değişiyor. Tüm malzemeler birinci sınıf olarak kullanılıyor. Isı yalıtımı ortalama 3 yılda kendini amorti ederken enerji kullanımında da yüzde 50 tasarruf sağlıyor.

Mantolamanın üzerine bodrum ve tavan ve çatı izolasyonu da yapılabiliyor. Balkon içleri hesaba katılıyor. Bina kutu gibi izole edilirken beton soğumasının bina ısısını etkilemesi en aza indiriliyor. Onlar da iyi sarıldığı takdirde çatı katı gibi yerlerde tasarruf oranı yüzde 70’lere kadar çıkıyor.

Bunlara ilave olarak kentsel dönüşümde buna 2-3 katlı ve arasında argon gazı olan camları hesaba katmak gerekiyor. Yüzde 10 maliyeti artıran bu camların tasarrufu yüzde 15 oluyor. Birde pencerelerin doğru olması gerekiyor.

Bu işlerin tamamını 24 ay, faizsiz ve dosya masrafsız olarak vadelendirdiklerini anlatan Güney, “Başka ödeme almıyoruz. 24 ayda ödenen para 36 ayda kendini amorti ediyor. Aslında biz enerjiyi ısıtmada değil soğutmada kullanıyoruz. O zaman camlar da önem kazanıyor. Camların ışığı geçirmesi, ebatları ve malzemesi etken oluyor.” diye konuşuyor.

Emlaknews.com.tr