Depreme yönelik tedbirler kapsamında yeni kentsel dönüşüm yasası çıkarılacağını vurgulayan Özhaseki, binasını kendi değiştirmek isteyen vatandaşlara sıfır faizle kredi verileceğini ve vergiden muaf olacağını söyledi.
İller Bankası’nın kentsel dönüşüm bankası haline getirileceğini belirten Özhaseki, bakanlık bünyesindeki 21 tesisin satılacağını ve elde edilecek yaklaşık 2 milyar TL gelirin kentsel dönüşüme aktarılacağını kaydetti.
Milliyet’ten Abdullah Karakuş’un sorularını yanıtlayan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin açıklamaları şöyle:
Depreme insanların yaklaşımı nasıl? Önlem almak için çaba gösteriyorlar mı sizce?
İnsanlar deprem gerçeğini ancak başlarına geldiği zaman, bir yerde deprem olduğunda hissediyorlar. O birkaç gün geçince unutuluyor sanki yokmuş gibi herkes hayatına devam ediyor. Ama şunu bilmemiz lazım ki, bu ülke deprem ülkesi. Bir tespite göre ülkenin yüzde 42’si bir başka bilim adamlarının tespitine göre de yüzde 66’sı deprem riski altında. Her halikarda bu ülkenin topraklarının yarısı deprem riski altında. Hele hele Ege’den başlayarak Marmara’ya, sonra Marmara’dan Erzincan’a doğru Anadolu’da uzunca bir fay kırık hattı var. Biz onu görmesek de o kendi kendine kurallarını işletiyor, zaman dolduğunda açığa çıkıveriyor. Biz, çok daha hızlı hareket etmeliyiz, depreme dayanıksız olduğuna inandığımız yapıları değiştirmeliyiz. Biz bir hazırlık yaptık. Eğer bu hazırlığımız Meclis’te yasalaşırsa veya bir KHK ile çıkarsa büyük hedeflerimiz var.
Neler planlanıyor?
Senede 500 bin bağımsız birimi değiştirelim istiyoruz. Bunun 200 bini İstanbul’da. Böyle bir hedef koyduk. 99 depreminden sonra yapılan yapıları sağlam kabul ediyoruz. Ondan önce elimizde 7.5 milyon bina stoğumuz var. Tüm bunların riskli olduğunu kabul ederek tüm bunları değiştirmemiz lazım. En geç 2030, öncesinde bir deprem var gibi. O zamana kadar biran önce elimizdeki depreme dayanıksız konutları işyerlerini değiştirmemiz gerekiyor.
Fikirtepe gibi düğümlenmiş yerler ne olacak?
Fikirtepe aradan 7 sene geçmiş düğümlenmiş, binlerce insan mağdur, müteahhitler batmış, arada sadece arsızlar var, üstten götürmeye çalışanlar var, halkın temsilcisiyim diye bağlamaya çalışanlar var, rantiyeciler var. Bunların sayısı toplasanız 50-100 kişiyi geçmiyor. Bunlar memnun. Bunlar herkesten para alıyor. Vatandaştan da para alıyorlar, müteahhitten de para alıyorlar, arsız tipler bunlar. Ama Onun dışında binlerce vatandaş, müteahhit, işadamı mağdur. Şimdi buraya nasıl girmeyeceksiniz. Dayanamıyoruz giriyoruz müteahhitliğe başlıyoruz. İzmir’de Karabağlar’da aynı şekilde. Müteahhitliğe başlıyor.
Sorunlar nasıl çözülecek, yeni yasada neler olacak?
Eğer vatandaştan bakanlığa kadar uzanan süreçte belediyeler tabi en başta topluca bir seferberliğe geçersek bu dediğimiz rakamı tuttururuz. Burada ne tür destekler var. Birincisi eskiden beri gelen kira yardımları var. 800/900 TL aylık, kimi zaman 36 ay kadar süren bina bitene kadar kira yardımında bulunuyoruz. Arkasından eğer kendi binasını dönüştürmek istiyorsa, bankadan faiz almışsa, yüzde 4 faizine biz destek oluyoruz. Ama inşallah yeni yasa da çok daha büyük oranda faizine katlanacağız. Yani finans bulunacak faizini biz karşılayacağız. Elimizdeki imkanları seferber ettiğimizde sıfır faizle finans desteği vereceğiz. Hem şahıslara vereceğiz, hem de belediyelere vereceğiz. Biraz belki masraf alınabilir. Onun dışında bir şey talep etmeyeceğiz.
Belediyelere çağrınız ne olacak?
Belediye başkanları kesinlikle dayanaksız olan, sağlıksız olan yapılarını biran önce tespit etsinler. Onun dönüşü için bakanlıkla temasa geçsinler.
İstanbul için neler yapacaksınız?
İstanbul için mesela, İSMEP (İstanbul Proje Koordinasyon) birimi. Burası hali hazırda İstanbul’daki kamu kuruluşlarını sağlıklı hale getirmeye gayret eden, depreme hazır hale getirmeye çalışan bir kuruluş. Özel bir bütçelemesi var. İstanbul’daki hastaneleri, okulları, yurtları tüm kamu binalarını dönüştürüyor, değiştiriyor, sağlıklı hale getiriyor. Bu kuruluşu bundan sonra özele ait iş yapar hale getiriyoruz. İstanbul için ayrı bir birim kuruyoruz, Anadolu için ayrı bir yere kuruyoruz.
Kentsel dönüşümde ana sıkıntılar ve çözümleri neler?
3 ana noktada sıkıntımız ve tıkanmışlığımız var. Birisi mevzuat açısından tıkandığımız yer, burada biraz çıkarcı tipler, her mahkemeye giden çıkarcı diyemem, haklı olarak da mahkemeye giden vatandaş da var. Bunları zan altına bırakmayayım. 30’u vermiş biri vermemiş, ya da daha fazla müteahhitten alırım diye daha ne koparırım gibi çıkarcı tavırlı işi kesen önünü kesenlerin, bu işlerine mani olacağız. Yasal engelle mani olacağız. Onları öyle mahkemeye gidemez hale getireceğiz.
İkincisi finansman kolaylığı, şimdi, insanlar binasını yıksınlar ellerinde 3-5 kuruş para var arkası yok. Burada destek lazım. Aynı şekilde belediyeler, işe başlayacaklar, en azından can suyu mesafesinde bir destek gerekir. Bin konutluk bir işe başlayacak bir belediyeye hiç düşünmeden 20-30-50 milyar lira vereceğiz. İşe başlasınlar diye. Arkasından kendisi ticari mekanları satar, dönüştürür, vatandaştan biraz katkı alır ama önce can suyu vermek lazım. İşte bu faizsiz kredi. Sıfır faiz. İller bankasından takas imkanları olduğu gibi dünya bankası İslam Kalkınma Bankası gibi yerlerden uzun vadeli aldığımız kredileri bu alanda kullanacağız.
Üçüncüsü rezerve alan konusu. Elinizde eğer boş bir alan varsa orayı da değerlendirip, oraya yeni evler yapıp, vatandaşların bir kısmını oraya yerleştirip, onların yıktığın yeri yeniden yapıp raf sistemi dediğimiz sistemle dönüşüm sağlamalıyız. Rezerve alanda da sıkıntı yaşıyoruz. İstanbul’da belirlediğimiz rezerve alanlar var, bunlar günü geldiğinde açıklanacak.
Rezerve alanlar genişleyecek mi?
Rezerve alanları, kamuya ait alanların birçoğunu buralarda çok rahat olarak kullanacağız. Bu anlattığım 3 başlıktan en önemlisi, finansman konusu, arsa bulursunuz, verirsiniz, bürokratik engelleri de aşarsınız ama parayı nasıl bulacaksınız. Bakanlık olarak şöyle bir mantık içinde değiliz. Maliye bize para versin biz de onu dağıtalım. Yok öyle bir para. Onun için en az 8-10 başlıkta formül ürettik. Öncelikle biz bir tasarrufa geçelim. Kendi para kaynaklarımızı, oluşturalım, imkanlarımızı seferber edelim, ondan sonra dışarıdan maliyeden isteyelim.
Kentsel dönüşümün ekonomiye katkısı ne olacak?
Bunun ekonomiye müthiş bir katkısı olacak. Yılda 500 bin bina diyorum ya bunu bir kere çıplak yapım maliyeti 100 milyar lira civarında. Yani 100 milyar lira ekonomide canlılık olacak, şimdi bunun dışında insan yeni eve çıkarken, içinin eşyasıyla ilgili hanımlar rahat durmayacak, inşaat sektörünü etkileyen sektörler, en az 250 sektör etkilenecek. 100 milyara yakın da bu yeni sektörler tutuyor. Cepten para çıkmadan sadece faiz oranlarına katlanarak neredeyse Türkiye’yi yenileceğiz. Bunun ekonomiye katkısı yıllık en az 300 milyar liralık bir ekonomik değer. Etkilediği sektörlerle beraber büyük dehşet bir para. Bu ekonomiye de can verecek. Bunlara hazırlık yapmazsak, ortaya çıkacak zarar ne? Allah korusun bakın İstanbul’da bir deprem olursa bunun şiddeti 7.5 civarında olursa, yapılan araştırmalara göre, karşımıza ilk anda çıkan maddi kayıp olarak 100 milyar liranın üstünde. İkincisi o sokakların göçmesiyle bu işin alt yapısı da gidiyor. En az bir o kadar, da alt yapı dediğimiz hasar meydana gelecek. En önemlisi, iyakan bir şey binlerce insan ölür.
Vatandaşa çağrınız ne?
Belediye bir çalışma yapmamışsa herkes kendi binasını bir kere depremsellik açısından ölçtürsün. En az 7-7.5 şiddetine dayanıklı mı değil mi? Eğer orada bina kurtarıyorsa, sağlamlaştırma yönünde o binaları takviyeyle ayakta tutsunlar. Belediye başkanları bir gayretin içine düşmüşse, rica ediyorum, zorluk çıkarmasınlar, yardımcı olsunlar. Ben biraz daha fazlasını kurtarayım mantığı olmamalı. Mahkemelere gidip yürütmeyi durdurmalar alıp birtakım hukuki yollardan engeller çıkarmak hem insani değil hem de büyük bir vebal diye düşünüyorum.
Yeni yasada dikkat çekecek başka ne gibi yenilikler olacak?
Yasada özel bir şey daha var. Bu binaları yapanlar yüzde 100 yerli kullanırlarsa öncelikli olacaklar. Elimizde bir imkan var. Müracaatlar geldi. Öncelik milli, yerli olanda. Bunu teşvik edeceğiz, destek vereceğiz. Ben sektörde canlansın istiyorum. Hiç kimseye ya da bir ülkeye kastımız yok ama gidip de Çin malı kapı kolları, avizeler getirmesin. Şuanda inşaat sektörünün Türkiye’deki katkısı yüzde 8 gibi yüzde 15’lere çıkacak. Sonra müteahhitlik hizmetleri burada kurumsallaşacak, kaliteleşecek.
Öz sermayeye nasıl oluşturulacak?
Bakanlık olarak şöyle oluşturacağız; Türkiye’nin bir yarası sosyal tesisler değil mi? Her bakanlığın kendine ait sosyal tesisleri var mı? Ne olur bu tesisler, o bakanlığın memurlarının istifade edeceği yerler gibi gözüküyor. Şu içinde bulunduğumuz mekanda bunlardan biri (iller bankası sosyal tesisleri). Burası dahil elimizde ne kadar arsa varsa hepsini satışa çıkaracağız. Gerekli yerlerde kat karşılığı, hasılat paylaşımı olarak vereceğiz. Gerekli yerlerde tesisleri vadeli satacağız. Buradan 1.5-2 milyar gibi ciddi bir gelir bekliyoruz. Anadolu’nun 21 yerinde tespit ettik. Bize ait sosyal tesisleri satışa çıkarıyoruz. Burada 80 ilde gelen misafirlerimizin kaldığı küçük bir misafirhanemiz var. Günde 30-40 kişi istifade etsin diye niye ben 10 milyar lira zarar edeyim ki. Devlet o kadar zengin mi? Bakan Bey gelecek arada gölgede oturacak diye ben niye zarar edeyim ki? Satışa çıkarıyorum. Bu paraların hepsini toplayacağım. Kentsel dönüşüm hesabına koyacağım.
Yeni yasada başka ne yenilikler getiriyorsunuz?
İSPET’ten sonra İller Bankası’na yeni bir fonksiyon yüklüyoruz. Belediyeler bankası olarak, alt yapıya destek veren bir kuruluş. Ama yeni formatında Türkiye’yi depreme hazırlayacak bir banka olacak. Finansman kaynaklarını artık kentsel dönüşüme doğru dönüşecek. Elbette yine suya, kanala yine destek verecek ama bundan sonra belediyelere, belediye binası yapanlara, kültür merkezi yapanlara, sosyal tesis yapmak istiyorum diyenlere biraz kredi kanallarını kapatacağız. Bir de faal olarak iller bankası, bundan sonra bir takım gelirlerini artırdığı gibi çözüm ortağı olarak piyasada iş yapacak. Bunlar yeni yasada tamamıyla işimizi kolaylaştıracak düzenlemeler olarak gelecek.
İller Bankası yeni ne gibi faaliyetlerde bulunacak?
İller Bankası dışarıda para kazanan bir kurum haline gelecek. Planlamalar yapacak, inşaatlara girecek. Oradan kazandıkları parayı kentsel dönüşüme koyacak. İller Bankası’nı yurt dışında iş yapabilir hale getiriyoruz. Bizden şuanda 10 kadar ülke beraber iş yapalım istiyor. İller Bankası devlet güvencesinde olduğu için o ülkelerde bize iş yaptırmak istiyor. Bizim elimizdeki teknik imkanlardan müşavirlik hizmetlerinden danışmanlık hizmetlerinden istifade etmek istiyorlar. İller Bankamız yurtdışında para kazansın, o parayı da burada değerlendirelim. Bunun gibi bakanlık olarak kentsel dönüşümde kullanabileceğimiz bütçeyi müthiş şekilde artırıyoruz. Hazinemizden de yurtdışı borçlanmalarda gerek dünya bankasından gerekse İslam kalkınma bankasından uzun vadeli krediler alıp burada döndürmek istiyoruz. İnşallah bunu da başaracağız.
Abdullah Karakuş/Milliyet
Binasını kendi dönüştürene sıfır faizle kredi