İstanbul Cami ve Eğitim Kültür Hizmetleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Ergin Külünk, Çamlıca Camisi’nin Kadir Gecesi’nde planlanan ibadete açılma tarihinin biraz ertelendiğini belirterek, “Bu ‘biraz’ dediğimiz tarih, çok fazla bir tarih değil. Birkaç ay gibi bir süreç içinde projemizi, her şeyini bitirmiş olarak ibadete açacağız. Net gün söylemiyoruz ama mutlaka ilan edeceğiz.” dedi.
Osmanlı-Selçuklu mimari tarzı ile günümüz çizgilerinin bütünleştiği, cami inşasında birçok yeniliğin ve farklılığın hayata geçirildiği Çamlıca Camisi’nin 350 bin metreküplük çelik iskelesinin büyük bir bölümü söküldü.
İstanbul Cami ve Eğitim-Kültür Hizmet Birimleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği tarafından 2012’de düzenlenen yarışmada ikincilik ödülüne layık görülen 2 projeden biri olan, Bahar Mızrak ve Hayriye Gül Totu’nun projesini çizdiği Çamlıca’daki caminin çalışmaları, Üsküdar Sefa Tepesi’ndeki 57 bin 500 metrekarelik alanda devam ediyor.
Caminin yanı sıra müze, sanat galerisi, kütüphane, konferans salonu, sanat atölyesi ve otoparkın da yer aldığı projenin büyük bir bölümü tamamlandı.
İstanbul Cami ve Eğitim Kültür Hizmetleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Ergin Külünk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Çamlıca Camisi’nin büyük bir kompleks olduğunu ve geleneksel anlamda da bir külliye olarak tasarlandığını söyledi.
İçi, dışı, tünelleri ve çevreyoluyla büyük bir projeyi yönetmeye gayret ettiklerini ifade eden Külünk, şöyle devam etti:
“Bu yıl Kadir Gecesi’nde Çamlıca Camisi’ni ibadete açacağımızı söylemiştik. Lakin uç uca gelen işlerden dolayı mesafeyi biraz açmak durumunda kaldık. Sayın Cumhurbaşkanımızın 29 Mayıs akşamı yaptığı konuşmasında söylediği ‘Bitmemiş işi açmayalım’ cümlesi, bizim için bir imdat çekici oldu. İşimizi biraz daha sakin ve güzel tamamlamanın yolunu, gayretini önümüze serdi. Kadir Gecesi olarak düşündüğümüz ibadete açma tarihimizi biraz öteliyoruz. Bu ‘biraz’ dediğimiz tarih, çok fazla bir tarih değil. Birkaç ay gibi bir süreç içinde projemizi, her şeyini bitirmiş olarak ibadete açacağız. Net gün söylemiyoruz ama mutlaka ilan edeceğiz.”
Cami içinde yoğun bir çalışma yürütüldüğünü anlatan Külünk, yaklaşık 600 kişinin caminin içinde, bir o kadar kişinin tünel ve çevre işlerinde, bir o kadar insanın da atölyelerde büyük bir gayretle bu projeyi bitirmenin heyecanını yaşadığını vurguladı.
Külünk, Cumhuriyet tarihinin en büyük ibadethanesi olacak caminin içindeki iskelenin yüzde 95’inden fazlasının sökümünün bitirildiğini belirterek, caminin tamamlanan diğer işlerine ilişkin şu bilgileri verdi:
“Ana kubbe yazımız, ana kubbe süslememiz bitti. Etrafındaki aslan göğüsleri yazıları, süslemeleri tamamlandı. Ana kemerin altına yazdığımız, Cumhuriyet tarihinin en uzun yazısı olma özelliğini taşıyan 220 metre boyundaki Fetih Suresi bitti.
Cam, vitray, mermer, alüminyum işlerimiz bitti. 72 metre yükseklikteki kubbemizin, 50 küsür metrelik bölümündeki bütün işleri bitirdik ve iskeleleri söktük. Şu anda zeminde mihrabı, minberi bitirmek üzereyiz. Minber 21 metre yükseklikte ve asansörle çıkılacak. Müezzin mahfili bitmek üzere, kadınlar mahfilinin şapları yapıldı. Halı serilmeye hazır, süslemeleri bitmek üzere. Şadırvanın yapımı sürüyor. Caminin tabanında şap döküm işlemi devam ediyor. Şap bittikten sonra halı serilecek ve ibadete açılacak.”
Aydınlatma, ses ve güvenlik sistemleri için bir test dönemi olacağını anlatan Külünk, bu sürecin de çok önemli olduğunun altını çizdi.
Osmanlı-Selçuklu mimari tarzı ile günümüz çizgilerinin bütünleştiği Çamlıca Camisi, kentin yeni sembollerinden biri olmaya aday.
Görkemli mimarisiyle İstanbul’un her noktasından rahatlıkla görülebilen Çamlıca Camisi, bu heybetli yapısına yakışır anlamda bazı rakamsal büyüklükleri de ihtiva ediyor.
İmanın şartını temsilen 6 minareli inşa edilen Çamlıca Camisi’nin üç şerefeli 4 minaresi Malazgirt Zaferi’ne ithafen 107,1 metre, iki şerefeli 2 minaresi ise 90 metre yüksekliğinde.
Caminin 72 metre yükseklikteki ana kubbesi İstanbul’da yaşayan 72 milleti, 34 metre çapındaki kubbesi İstanbul’u simgeliyor.
Kubbenin iç yüzeyine, 16 Türk devletine ithafen Allah’ın isimlerinden 16’sı, Haşr Suresi’nin son iki ayetinden istifade edilerek yazıldı.
Ana kubbenin üzerine 3 metre 12 santimetre genişliğinde, 7 metre 77 santimetre yüksekliğinde, 4,5 ton ağırlığında alem yerleştirildi. Nanoteknolojiyle renklendirilen ve 3 parçadan oluşan alem, dünyanın en büyük alemi olma özelliğini taşıyor.
Caminin dışarıdan ana avluya girişinde yer alan ve mermerle kaplanan taç kapı, büyüklüğüyle de göz dolduruyor. Taş kapının avlunun içine bakan kısmında, Kasas Suresi’nin 77. ayeti yer alıyor. Caminin içine girilen kapının üzerine ise Al-i İmran Suresi’nin 132-136 ayetleri işlendi.
Caminin kubbe altındaki dört ayrı bölümde yer alan aslan göğüslerine, paslanmaz çelikten nanoteknolojiyle üretilen hatla Arapça “Ey ihtiyaçları gideren”, “Dualara icabet eden”, “Sesleri duyan”, “Dualarımızı kabul et” sözleri yazıldı. Yine nanoteknoloji ürünü 220 metre boyunda ve yaklaşık 9 bin parçadan oluşan Fetih Suresi’nin tamamı, kubbe altındaki kemerlere monte edildi.
Çamlıca Camisi, halı serili alanında 25 bin, avluda 12 bin 500, dış avluda 22 bin 500 olmak üzere toplam 60 bin kişinin aynı anda ibadet edebileceği bir cami kompleksi olarak tasarlandı. Camide aynı anda 8 cenazenin namazı kılınabilecek.
Çamlıca Camisi ibadet alanının yanı sıra 11 bin metrekarelik müze, 3 bin 500 metrekarelik sanat galerisi, 3 bin metrekarelik kütüphane, bin kişilik konferans salonu, 8 sanat atölyesi, 3 bin 500 araçlık kapalı otoparkı bünyesinde barındırıyor.
AA
Çamlıca Camisi’nde sona doğru