Yapılan bilinçlendirme projeleri ve kararlılıkla yürütülen çalışmalar sonucu Zorunlu Deprem Sigortası’nın, depremin yıkıcı etkilerine karşı finansal açıdan en önemli korunma yöntemlerinden biri olduğu bilincinin artık büyük oranda yerleştiğini ifade eden Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kayacı, “Türkiye genelinde sigortalılık oranı yüzde 50 seviyesinde. Bu oran, bugün her 2 evden birinin Zorunlu Deprem Sigortası ile depreme karşı teminat altında olduğu anlamına geliyor. Bugün Zorunlu Deprem Sigortası bulunan konut sayısı 9 milyona ulaştı. Elbette Türkiye’deki tüm konutların Zorunlu Deprem Sigortası ile güvence altına alınmasını hedefliyoruz ve bu hedef gerçekleşene kadar geldiğimiz noktayı yeterli görmüyoruz. 20 yıla yakın sürede edindiğimiz deneyimler ve hayata geçirdiğimiz projelerle deprem bilincini tüm hanelere yayılacak şekilde genişletmeye kararlılıkla devam edeceğiz.” diye konuştu.
Murat Kayacı, DASK’ın verileri incelendiğinde, Marmara Bölgesi’nin açık ara ilk sırada yer alırken, Marmara’yı Ege, İç Anadolu, Akdeniz, Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgesi’nin takip ettiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Güneydoğu Anadolu Bölgesi ise sigortalılık oranında son sırada bulunuyor. Ayrıca, deprem gerçeğiyle yüzleşen illerde sigortalılık oranları daha yüksek seyrediyor. Zorunlu Deprem Sigortası oranı en yüksek olan illerde ilk 3 sırayı alan Düzce, Bolu ve Yalova bu durumu açıkça gözler önüne seriyor. Yine yakın zamanda deprem yaşanan bir ilimiz olan Van’da deprem öncesi sigortalılık oranı maalesef yüzde 9 gibi çok düşük bir seviyede bulunuyordu. Van depremi, hasar yönetimi ve sigortalıların kayıplarının giderilmesi açısından çok önemli bir sınav oldu. Bugün Van ilinde Zorunlu Deprem Sigortası’nı yaptıran konut oranı yüzde 43’e yaklaşmış durumda. Bu oranın daha fazla artması için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Tekrar aynı acıyı yaşamamak için tüm Vanlıları sigortalı yapmayı hedefliyoruz. Deprem kuşağında bulunan diğer illerimizden de örnek vermek gerekirse, Zorunlu Deprem Sigortası’na sahip konut oranı Erzincan’da yüzde 61, Bingöl’de yüzde 68, İstanbul’da yüzde 59, Kocaeli’de yüzde 61, Tekirdağ’da yüzde 75 seviyesinde.”
DASK Yönetim Kurulu Başkanı Kayacı, DASK olarak hayata geçirdikleri projeler ile vatandaşları deprem konusunda bilinçlendirirken, aynı zamanda gerek bilgi birikimi gerekse maddi tazminatla depreme hazır ve depremden sonra hızla toparlanan bir Türkiye hedefiyle çalışmalara devam ettiklerini bildirdi.
Olası büyük bir depremde hasarların tazmininde yeterli kaynak sunmak üzere çalışmaları sürdürmenin yanı sıra afetin tüm operasyonel sürecini etkin ve teknoloji rehberliğinde yönetmek amacıyla da yatırım yaptıklarını anlatan Kayacı, bu doğrultuda ilgili tüm devlet kurumlarıyla iş birlikleri geliştirdiklerini söyledi.
Kayacı, “Şu anda mevcut afet yönetim sistemimizi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin afet derecesinde sayılacak olası büyük İstanbul depremi modeline göre geliştirmek için çalışıyoruz. Mevcut portföyümüz ve yeni eklenecek sigortalılarımızı dikkate alarak İstanbul’da olması muhtemel büyük deprem sonrasında başta İstanbul, çevre iller ve hatta tüm Türkiye’den gelecek soruları ve talepleri karşılayacak bir afet çağrı merkezi modeli oluşturduk.” diye konuştu.
DASK olarak çeşitli senaryolar paralelinde hazırlıkları ve altyapı çalışmalarını sürdürdüklerini kaydeden Kayacı, “DASK olarak tek bir depremde ödeme gücümüz, kendi kaynaklarımız ve reasürans korumasıyla birlikte 18 milyar TL’ye ulaştı. Temel hedefimiz, tüm evlerin Zorunlu Deprem Sigortası’na sahip olması ve benzer bir felaketin yaşanması halinde ülkemizin bunu mümkün olabilecek en az kayıpla atlatması. Ana görevimiz, ‘Deprem geçecek, hayat devam edecek’ yaklaşımından yola çıkarak deprem sonrasında vatandaşların yaşamının kaldığı yerden yeniden güvenle devam edebilmesini sağlamak.” ifadelerini kullandı.
Murat Kayacı, sigorta primlerinin, Hazine Müsteşarlığı’nca yayımlanan Zorunlu Deprem Sigortası tarife ve talimatında belirtilen esaslara göre belirlendiğini, aynı konut için farklı sigorta şirketlerinin farklı prim talep etmesinin mümkün olmadığını, prim tutarının; konutun yapı tarzı, metrekaresi, deprem risk bölgesi ve inşa yılına göre hesaplandığını ve prim hesaplamasına www.dask.gov.tr adresindeki “poliçe prim hesaplama” adımından erişilebildiğini bildirdi.
Türkiye’de çok farklı yapılarda bölgeler ve evlerin bulunduğuna işaret eden Kayacı, “Örneğin, Türkiye genelinde günde sadece 35 kuruş ayırarak Zorunlu Deprem Sigortası ile konutunuzu depreme karşı sigortalamak mümkün. Dolayısıyla günde 35 kuruşa depreme karşı finansal önlemlerden birini alabiliyorsunuz.” dedi.
Kayacı, DASK’ın kuruluşundan bu yana yapılan hasar ödeme miktarının 186 milyon TL olduğunu belirterek, “Zorunlu Deprem Sigortası ile depremin doğrudan neden olduğu maddi zararlar ile deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, dev dalga (tsunami) veya yer kaymasının sigortalı binalarda neden olacağı hasarları poliçede belirlenen limitler dahilinde hızla karşılıyoruz. İster oturulamaz durumda ister kısmi hasarlı olsun, bina zararını en hızlı şekilde tazmin ederek yaşamın normale dönmesine aracılık ediyoruz.” diye konuştu.
DASK olarak tüm bu alanlarda toplumun farklı kesimlerine yönelik çok çeşitli mecraları kullanarak hem ulusal hem de yerel ölçekte pek çok bilinçlendirme ve tanıtım projesini hayata geçirdiklerini ve buna devam ettiklerini vurgulayan Kayacı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yapılan tüm bu çalışmalarımız sonucunda ve yapılan kamuoyu araştırmalarına göre, DASK yüzde 96 oranında yüksek bilinirliğe sahip. Türkiye’nin 81 ilini kapsayan ‘Şehirler Yarışıyor, Sigortalılar Kazanıyor’ yarışmamızı düzenledik. Bu yarışma kapsamında iller ‘bütün bir yıl boyunca deprem bilinci ve depreme karşı hazırlıklı olmak için neler yapmalıyız’ konusunda bilinçlendirme kampanyaları yürüttü. Bu projemizi önümüzdeki dönemde daha da kapsamlı bir hale getirmeyi planlıyoruz. Geleceğin inşaat mühendislerine yönelik depreme karşı dayanıklı konut tasarlama konusunda ilham ve teşvik edici nitelikteki DASK Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı Yarışması’nı hayata geçirdik. Yoğun ilgi gören yarışmamızın bu yıl beşincisini düzenleyeceğiz. Başvurular başladı.”
DASK Yönetim Kurulu Başkanı Kayacı, tüm bu çalışmalarının yanı sıra poliçe adedi, reasürans programı büyüklüğü, sigorta yaygınlık oranı, fon büyüklüğü ve teknolojik altyapı gibi özellikleriyle doğal afet havuzları açısından diğer ülkeler nezdinde bir model olarak kabul edildiklerini aktararak, son yıllarda başta Pakistan, İran, Güney Kore ve Kazakistan gibi ülkeler olmak üzere birçok ülke ve bölgenin DASK modelini örnek alarak kendi çalışmalarını yürüttüğünü söyledi.
DASK yetkililerinin İngiltere, Japonya, Yunanistan, İtalya, Filipinler, Çin, Meksika, Makedonya, Ürdün, Fas, Arnavutluk, Endonezya, Romanya, Kuveyt ve Azerbaycan gibi ülkelerden gelen kurumlara DASK’ı ve Zorunlu Deprem Sigortası’nı anlattığını bildiren Kayacı, tüm bu çalışmalar sonucunda Türkiye’de deprem gerçeğine, depreme karşı dayanıklı bina anlayışına ve Zorunlu Deprem Sigortası’na dair farkındalığın ciddi oranda arttığını, bu durumdan büyük memnuniyet duyduklarını kaydetti.
DASK’ın tek deprem için ödeme gücü 18 milyar TL’ye ulaştı