Decovita’nın kuruluşu ve yükselişi nasıl oldu?

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Decovita’nın kurucusu Selman Öztürk 17 yaşındayken bir haber ajansının Trabzon ofisinde gazetecilik mesleğine başladı. Üniversitede mimarlık bölümünü kazandıktan sonra da gazetecilik işini sürdürdü. Öyle ki üniversite yıllarında savaş muhabiri olmuştu ve Irak, İsrail gibi ülkelerde çatışma bölgelerine gidiyor, buralarla ilgili haberler yapıyordu; elbette ailesinden gizli olarak.

Ailesi farkedince kulvar değişimi kaçınılmaz oldu

Ama her gizli yapılan iş gibi bu durum da ailesi tarafından öğrenildi ve Öztürk’ün inşaat sektöründe şirketi olan babası bu duruma el koydu. “Babam gazetecilik işini bırakmamı ve başka bir işle uğraşmamı istedi. Ben de yine inşaat sektörünün içinde bir iş yapmaya karar verdim ve seramik kaplama malzemeleri ithal etmek üzere bir şirket kurdum” diyor Selman Öztürk.

Decovito kısa sürede 300 bayiye ulaştı

Genç girişimci 2006 yılında kurduğu şirketle, Decovita markasıyla seramik kaplama malzemeleri ithal etmeye başladı. Çok hızlı bir bayi ağı oluşturan şirket, Türkiye genelinde 300 bayiye ulaştı. Bu arada Decovita, yıllık 1 milyon metrekare satışa ulaşmış ve Türkiye ithal seramik satışlarının yaklaşık yüzde 80’ini elinde bulundurmaya başlamıştı.

2014 yılında Selman Öztürk, Makro İnşaat’ın kurucusu Ercan Uyan ile seramik kaplama malzemesi üretim tesisi kurmaya kara verdi. “Ercan Uyan’ın o dönemde sanayi yatırımı yapma isteği vardı. Kendisiyle üniversite yıllarından beri arkadaşız. Beraber yatırım kararını aldık ve 2015 yılında Bozüyük’te yatırıma başladık” diyor Selman Öztürk.

40 milyon euro’luk yatırım

Bugün ağırlıklı olarak iç pazara çalışan Decovita, yıllık 4 milyon metrekare üretim kapasitesiyle 2017 Şubat ayında faaliyete başladı. Ama ihracat toplam satışların yüzde 20’sini oluşturuyor. Decovita geçtiğimiz yıl Şubat ayında ilk ürün lansmanını yapmasına rağmen 2017 yılını 95 milyon lira ciroyla kapamış.

4 milyon metrekare olan kapasitesinin üzerine çıkarak üretim yaptıklarını belirten Selman Öztürk, “Bütün üretimimizi, üst segment olan porselen seramik ürünleri oluşturuyor. Pazara bu şekilde bir giriş stratejisi izledik. 15 milyon metrekare duvar seramiği üretmektense 4 milyon metrekare bu ürünü üretmek daha iyi” diyor ve devam ediyor:

“Türkiye seramik ihracatı birim başına 6 euro civarında. Bu İtalya ve İspanya seramik ürünlerinde çok daha fazla. Şirket olarak amacımız ilk etapta birim başı ihracat değerimizi 8 euroya çıkarmak.”

Tasarım açısından çok zengin

Bu noktada şirket yönetimi Ar-Ge bölümüne ve kaliteli hammadde kullanımına güveniyor. Yine Decovita’nın bir başka önemli kozu da tasarım zenginliği. Selman Öztürk, “Sektöre 1861 farklı desenle girdik” diyor ve devam ediyor:

“Sektörün önemli isimlerinden bazıları ‘Bu şekilde pazara girmeyin, yönetmesi çok zor olur’ dediler. Ama biz başardık. 2 bin 500 desene çıktık. Yılsonunda da 3 bin desene çıkmayı planlıyoruz. Bu bizim ihracatımızda birim fiyatlarımızı yukarı çekecek önemli bir enstrümanımız.”

Decovita’nın 4 milyon metrekare üretim kapasitesi bugünkü siparişlere yetmemeye başlamış. Şirket yeni bir yatırımla kapasitesini artırmayı planlıyor. Yeni yatırımın Mayıs ayında tamamlanması ve üretime geçilmesi planlanıyor. Bu yatırımla birlikte şirketin üretim kapasitesi iki buçuk kat artarak 10 milyon metrekareye ulaşacak. Bu ciddi bir artış ve şirket yönetimi bu artışla birlikte, bu yıl için ciroda da oldukça iddialı bir hedef koymuş.

2018’de ciro üçe katlayacak

Bu yıl sonunda cirolarını geçtiğimiz yıla göre yaklaşık üç kat artırarak 280 milyon liraya çıkaracaklarını belirtiyor Selman Öztürk. Türk seramik sektörü küresel ölçekte önemli bir oyuncu. Sektör küresel ölçekte dokuzuncu büyük üretici ve beşinci büyük ihracatçı konumunda. Seramik ürünleri yüzey kaplama malzemesi karolar ve lavabo gibi sağlık gereçleri olmak üzere ikiye ayrılıyor. 2016 verilerine göre, kaplama malzemelerinde yıllık yaklaşık 330 milyon metrekare, sağlık ürünlerinde ise 310 bin ton üretim bulunuyor.

Decovita’nın da içinde bulunduğu yüzey kaplama karolarında üretimin yaklaşık yüzde 25’i ihraç ediliyor. Küresel ölçekte 105 seramik ithalatçısı ülke bulunuyor. Geçtiğimiz günlerde açıklama yapan Türkiye Seramik Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz, “Sektör geçtiğimiz yıl yaklaşık 10 milyar dolar ciro elde etti. Bunun 1 milyar doları ihracattan geldi ve hedeflediğimiz gibi yüzde 9 büyüme gösterdik” diyor ve devam ediyordu:

“Bu yıl da büyüme beklentimiz bir puanlık artışla yüzde 10. Bu bir puanlık büyümeyi yine ihracat performansıyla elde edeceğiz.” Bu noktada Decovita kapasite artırımıyla birlikte ihracatta da büyümeyi hedefliyor.

“Yılsonunda satışlarımızın yüzde 40’ının ihracattan gelmesini hedefliyoruz. 105 seramik alıcısı ülkenin 75’ine ürün satmayı planlıyoruz” diyor Selman Öztürk. Seramik sektörü gerek ihracat gerekse iç pazarda büyüyor. Ama sektörü orta vadede önemli bir risk bekliyor.

Seramik sektöründe kullanılan kilin önemli miktarı İstanbul, Şile’deki ocaklardan elde ediliyor. Ama yerel yönetimin aldığı kararla burada yeni maden ruhsatı verilmeyecek. Mevcut madenlerin ise yavaş yavaş işletme ruhsatları bitiyor. En son ruhsatın bitiş tarihi ise 2021. Eğer yeni ruhsat gelmezse sektör oyuncuları büyük ölçüde ithalata yönelecekler. Bu da hammadde fiyatlarını bir anda dört katı artıracak.

Şüphesiz bu maliyet artışı da sektör için sorun olacak. “Kısa vadede sektör için bir risk yok ama elbette 2020’den sonra ruhsatlar verilmezse bir riskten söz edebiliriz” diyor Selman Öztürk ve devam ediyor: “Şirket olarak yurt dışına olan hammadde bağımlılığını azaltacak çok önemli adımlar attık. Mesela İspanya’dan aldığımız sır denilen malzemeyi artık yurt içinde ürettiriyoruz. Bunun gibi dışa bağımlılığı azaltan önlemler alıyoruz. Yine İstanbul kilinin de hammaddemiz içindeki oranını düşürdük. Düşürmeye devam edeceğiz. Fabrikamızın olduğu Kütahya bölgesinde yeni hammadde sahaları geliştirmek için çalışıyoruz.”

Mehmet Erdoğan Elgin-Bloomberg Businessweek