Türkiye’de ve dünyada her alanda olduğu gibi mimari alanda da uzmanlaşma söz konusu. Yüksek Mimar Kayhan Çakanel tarafından 2002 yalında kurulan Efekta Mimarlık, Bakü’den Fikirtepe’ye kadar birçok kentsel dönüşüm projesine imza attı. Ofis; Denizli Oto Center, Denizli İhracatçılar Birliği, Konya Müzesi gibi çeşitli ölçeklerde yüzlerce projeyi hayata geçirdi.
Fikirtepe’de 6 farklı adada 2 adası ofis ve ticari kompleksten oluşan yaklaşık 1 milyon metrekarelik projeyi, Konya’da Mevlana Kültür Vadisi kentsel dönüşüm projelerini tamamladık. Şu anda Çengelköy’de Üsküdar Mahallesi, Mecidiyeköy, Tarabya, Sarıyer’de dönüşüm, Kayseri’de Cami Kebir’in etrafında dönüşüm, Kahramanmaraş’ta Yusuflar ve Çamlık mahalleleri dönüşüm projelerini çalışıyoruz.
Şu an için masalarımızda 8 kentsel dönüşüm projesi, 1 otel kompleksi, 2 müze ile birlikte 11 adet farklı ölçek ve nitelikte projeyi çalışıyoruz. Tüm bu projeleri bu yılın sonunda tamamlamayı planlıyoruz. Bahsedilen bu 11 adet projenin yaklaşık yatırım değeri 1,7 milyar TL olup bir kısmı inşaat bir kısmı ise ruhsat aşamasında.
Kentsel dönüşüm projelerine ilk girişimiz müze projelerinin de başlamasına sebep oldu. Konya’daki Mevlana Kültür Vadisi kentsel dönüşümünü yapacağımız alanın köşesinde müze için ayrılan rezerv alanda müze projesi istendi.
Sonuçta 22 bin metrekareye sahip, tennure formunda yapımına bu yıl başlanacak olan Konya Müzesi projesi ortaya çıktı.
Sonrasında Şanlıurfa Edessa Müzesi cephe ve dış kabuk projeleri ile devam eden süreç, bugün Manisa Arkeoloji ve Kent Müzesi, Denizli Müzesi, Gaziantep Panorama Müzesi, Çankırı Bilim ve Düşünce Müzesi projeleri ile devam etmekte. Ülkemizde müzeler sosyalleşme ve kültürel buluşma noktası olmalıdır.
Dönüşüm projeleri hak sahipleri yatırıma-idari otorite-mimar dörtgeninden oluşan bir çerçeveye de benzetilebilir. Dolayısıyla dört köşesi de sağlam olmalı, herhangi bir köşedeki çatlak diğer köşeleri de etkileyip dengesini bozuyor. Dengenin senkronizasyonu önemli.
Kentsel dönüşüm projeleri, sadece ‘başımızı sokacak bir yuva’ oluşturmak amaçlı olmamalı. Etrafında onu destekleyici altyapı, yeşil alan, sosyokültürel doku gibi tüm donatı birimleri de yer almalı.
Müze mimarisi konusunda ciddi çalışmaları olan Kayhan Çakanel, müzelerin günün sadece belirli saatleri gezilen değil, iç ve dış yapısıyla buluşmanın, gastronominin, etkinliklerin de yapıldığı alanlar olarak tasarlanıp işletilmesi gerektiğini söylüyor.
Müzeler Genel Müdürlüğü’nün bu konudaki adımlarının heyecanlandırıcı olduğuna dikkat çeken Çakanel, “Müze yapılarına o bölgenin, o kentin odak noktası olarak bakıp bulunduğu yerin simge yapısı olması için çaba sarf ediyoruz. Ülkemizin kültür odaklı destinasyonları doğru lokasyonlara doğru müze yapılan ile artacaktır” diyor.
Levent Gökmen/Ekonomist
Efekta Mimarlık dönüşüm ve müze projelerine odaklandı