Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, AA muhabirine bankacılık ve finans sektörünün 2017 yılı gerçekleşmeleri ve 2018 öngörülerine ilişkin yaptığı değerlendirmede, 2017’nin bankacılık ve finans sektörünün küresel ve yerel dalgalanmalara karşı dayanıklılığının bir kez daha test edildiği ve bu testten de yüzünün akıyla çıktığı bir yıl olduğunu belirtti.
Türkiye ekonomisinin, 2017 yılının ilk iki çeyreğinde üst üste gelen güçlü büyüme verisinin ardından özellikle üçüncü çeyrekte beklentilerin oldukça üstünde yüzde 11,1 büyüme gerçekleştirdiğini anımsatan Akben, bu nedenle dünyanın önde gelen yatırım kuruluşlarının Türkiye için 2017-2018 büyüme tahminlerini yukarı yönlü revize etmek durumunda kaldığını söyledi.
Akben, Bank Of China’nın Türkiye’ye gelmesiyle birlikte ülkeye doğrudan sermaye aktarımı olduğunu ve olacağını ifade ederek, şöyle devam etti:
“Bu aynı zamanda bizlere ülkesel çeşitliliği de kazandırıyor. Avrupa bölgesinden bankalarımız var, şimdi Çinli iki bankamız oldu. Japon bankamız mevcut. Körfez bölgesinden bankalar mevcut. ABD’den, Rusya’dan ve İngiltere’den bankamız var. Bu çeşitlilik de bizler için önemli, bir sigorta anlamı taşıyor. Körfez bölgelerinden sektöre ilgi var. Bizim yerli yatırımcılarımızın da bu alanda söz sahibi olması lazım. Zaman geliyor bir takım operasyonlara maruz kalıyoruz. Bu durumda içeride yerli, güçlü yapılar oluşması lazım. İş adamlarımız banka kuramıyorsa diğer finansal kuruluşlardan (leasing, tüketici finansmanı gibi) kursun… İş adamlarımıza bu çağrıyı hep yapıyorum. Sermaye önce içeride birikir. Sektörün yüzde 46-47’si yabancı sermayeli. Tabi ki gelen yabancı sermaye de yerli sermayeye dönüşüyor. Dışarıdan da sermaye çekmemiz lazım, bu güzel bir durum. Demek ki, ülkemize güveniyorlar. Bunun yanında içerideki yastık altı ya da atıl duran varlıkların da sermayeye yansıması lazım.”
Mehmet Ali Akben, birçok Avrupa ülkesinde olan dar gelirlilerin tasarruflarıyla konut sahibi olmalarını sağlamaya dönük ‘Yapı Tasarruf Sandığı’ sisteminin Türkiye’de de kurulması için çalışmalar yaptıklarını hatırlattı.
Sistem ile dar gelirlilerin para biriktirerek konut sahibi olmaları ve aynı zamanda da bir tasarruf imkanının kolaylaştırılmasının amaçlandığını anlatan Akben, “Çalışmalar hemen hemen tamamlandı. 2018’de bu sistemin faaliyete geçmesini bekliyoruz.” dedi.
Akben, “Türkiye’deki diğer güçlü, banka sahibi olmamış ya da bankalarını satan iş adamlarının tekrar bu alana yatırım yaparak, yeniden finansal kuruluş sahibi olma yönünde çaba sarf etmelerini umuyorum. Bankacılık sektörüne yerli yatırımcıların ilgi göstermesini bekliyorum. Yerli yatırımcılar sıfırdan olacağı gibi TMSF’nin elinde bulunan bankaları da satın alarak banka kurabilir. Bankacılık sektörü stratejik bir alandır. Buralarda yerli yatırımcıların olması gerekir. Bunu bir kişi yapamıyorsa ortaklık şeklinde olabilir.” ifadelerini kullandı.
“2018 yılında sektöre yeni katılımlar olacak mı?” sorusu üzerine Akben, “Emlak Bankası’nın kuruluş işlemleri tamamlandı. Onlar gelecek. Bunun yanı sıra PTT gelecek. ‘PTT Bank’ diye bir katılım bankası tasarlanıyor. PTT’nin 4 bin 500 civarında irtibat noktası olması avantaj.” değerlendirmesini yaptı.
AA
Emlak Bankası’nın kuruluş işlemleri tamamlandı