Emlak fiyatları düşecek mi?

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Habertürk’te yayınlanan Teke Tek programında Fatih Altaylı’nın konuğu olan Astroloji Uzmanı Hande Kazanova, Dinçer Güner ve Öner Döşer, Türkiye’nin 2018 astroloji haritasını masaya yatırdı. Emlak sektörü için müjde ise Hande Kazanova’dan geldi. Kazanova’ya göre; 2018 yılı ev sahibi olmak isteyenler için en doğru zaman. Çünkü emlak fiyatları düşecek ve emlak sektöründe fırsatlar ön plana çıkacak.

Emlak fiyatları fırsat yaratacak

Emlak fiyatlarının çok yükseldiği bir dönemde olduğumuzu hatırlatan Kazanova, konuyla ilgili yaptığı açıklamada “2018 yılında emlak fiyatları açısından düşüşler yaşanabilir. Yatırım yapmak isteyenler, ev sahibi olmak isteyenler için de çeşitli fırsatların çıkacağı bir dönem. Herkes ev sahibi olabilir” diye konuştu. Kazanova, “Jüpiter 5. evimizden geçecek, borsada yatırım yapmak isteyenler için fırsatlarla dolu bir yıl olacak. Vergilerde artış olacak ama faizlerin de yükselebileceği bir döngü. Altının çok ön plana çıkacağı bir dönem.” dedi.

2018 yılında neler olacak?

Bu yılın en önemli konularından bir tanesinin geçen 21 Aralık’ta Satürn’ün Oğlak burcuna geçmesi olduğunu vurgulayan Kazanova, “Çünkü yaklaşık 2,5 yıldan beri aynı konular üzerine gidiyorduk. Satürn hangi burca geçiyorsa 2,5 yıl boyunca o temaların konularıyla ilgili önemli düzenlemeler, önemli sorumluluklar, atılacak adımlar devreye giriyor.
Satürn Yay burcundaydı ve Oğlak burcuna geçti. Yay burcu yüksek düşünce ve fikirleri temsil eden burçların başında geliyor. Aynı zamanda eğitimle bağlantılı, yabancılarla yapılacak olan işlerle bağlantılı, ithalat, ihracat, din ve felsefeyle bağlantılıydı, göçmenlikle alakalıydı. 2.5 yıl boyunca bu konularda çok önemli adımlar atıldı gerek Türkiye’de gerek dünyada.

Göçmenlikle ilgili konular devreye girdi, eğitim sisteminde bir takım değişimler oldu, insanların hayata bakış açıları değişmeye başladı ve bu konularda bir takım sınırlandırmalarla ve bir takım sorumluluklarla ilerlediler.

Geçişten emlak ve inşaat sektörü de etkilenecek

Satürn’ün Oğlak burcuna geçişini ben şöyle değerlendiriyorum; artık Satürn kendi burcunda ve bu burcun önemi şöyle ortaya çıkacak, ne ektiysek onu biçeceğiz. Yani, ekildi, bir takım adımlar atıldı fakat realitede bu adımların bir karşılığı var mıydı? Tüm bunları göreceğimiz bir döneme giriyoruz. “Çalışan kazanır, elması kızarır” modu olacak. Sınırlar ve limitleri belirleyen özellikle Satürn Oğlak mühendislikle, sivil toplumlarla, hükümetle, emlak sektörü, binalar, inşaatla, toplum önü işler, kariyer ve iş konularıyla çok bağlantılı. Ekonomik bir döngü içerisine giriyoruz. Toprak grubunda daha ağır, daha sağlam, daha kalıcı işler yapmaya adım atacağımız bir döneme giriyoruz.”

Gökdelenler artık ilgi görmeyebilir

Kazanova’ya göre; ideallerimizi sorgulayacağımız bir döngü içerisindeyiz. Örnek veriyorum; Oğlak burcu yüksek yerleri temsil eden bir burç. Yüksek yerleri temsil ettiği için mesela gökdelenler artık eskisi gibi ilgi görmeyebilir. Türkiye’de çok büyük bir kentsel dönüşümden geçiyor. Tüm bunların ne kadar doğru, ne kadar kaliteli ve detayla üretildiği önem kazanacak. Doğru yaptıysak olumlu sonuçlarını göreceğiz, yanlış yaptıysak olumsuz sonuçlarını göreceğiz.

Dinçer Güner ise 2018 yılıyla ilgili şu yorumları yaptı:

“Satürn’ün olduğu alanda hiç bir zaman pozitif şeylerden bahsedemiyoruz. Çünkü burada bir kısıtlanma, bir kural, bir sınır getirme meselesi vardır. Satürn eğer geçtiğimiz yıllarda dersleri doğru veremediyseniz, kötü sonuçlarını görebilirsiniz. Satürn aslında tüm tarihi eserlerde hep bir şeytanla tasvir edilir. Ve Satürn Oğlak aslında tahtında ama şeytan tahtında oturuyor. Çok da keyifli ve mutlu bir süreç değil aslında. Aslında biraz içimizin kararması da gerekiyor. 2.5 sene çok zor bir süreç, ekonomik olarak devrimler var ama bu geçişler her zaman çok büyük sancılar içinde olacaktır. Satürn Oğlak aşırı kuralcı, soğuk, işin içerisinde duygu olmamayı getirir ve yönetimle alakalıdır. Bu dönemde dünya üzerinde yönetimde söz sahibi olan kişilerin katı adımlar atacağını düşünebiliriz.

2018’de deprem olacak mı?

Güner sözlerine şöyle devam etti: “Biz genel çerçeveyi çizebilmek için öncelikle tutulmalara bakarız. Geçmişten de feyz alırız genelde. 2018 senesi içerisinde en çok dikkatimi çeken ise 27 Temmuz günü gerçekleşecek olan Kova burcunda ay tutulması var, 4 derece Kova’da. Bu tutulma şundan dolayı önemli 1999 senesinde yine 4 derece Kova’da tutulma gerçekleşmişti yine depremin olduğu gün. Bu sene aynısı meydana geliyor. Tutulmalar gökyüzünde bir işaret bırakır her zaman, üzerinden 40 sene de geçse, 100 sene de geçse aynı derecede bir durum meydana geldiği zaman geçmişte olan bir şeyin benzeri ya da olur. Tutulmanın etki süresi artı eksi bir aydır. 27 Temmuz günü 4 derece Kova burcunda meydana gelecek olan tutulmanın etkisini biz 27 Haziran – 27 Ağustos arasında göreceğiz. Ama en güçlü etkisi 27 Temmuz civarı. Bu anlamda özellikle yer altı hareketleri konusunda bu tarih oldukça endişe verici çünkü 15 Mayıs’ta Uranüs Boğa burcuna geçecek. Uranüs şok edici demek. Aniden değiştirir her şeyi, şok edicidir, sarsıcıdır. Uranüs ön görülemez. Uranüs Boğa gibi sabit, koşullarını şartlarını korumaya çalışan bir burca geçtiğinde hepimiz bireysel anlamda sahip olduğumuz, sıkı sıkıya tutunduğumuz, konfor alanı saydığımız ne varsa bu konfor alanlarının dışına çıkmamız gerekecek.”

Öner Döşer ise 2018 yılı için şunları öngörüyor: “Oğlak burcuna daha önce geçiş yapan, ağır hareket eden gezegenlerden biri olan Plüton’un bu geçişi 2008 yılında oldu. 2008 yılı deyince aklımıza bir ekonomik kriz geliyor. Satürn’ün o alandan geçiyor olması orada düzeltmeler yapanların belki daha da güçlenmesi ama yapmayanların da tamamen finale doğru gitmesi demek olacak.

Türkiye için şanslı dönem

Türkiye için astroloji açısından şanslı bir zaman dilimi çünkü Türkiye Akrep burcunda, şans ve fırsatları ifade eden Jüpiter gezegeni de var. 12 yılda bir gelen bir şans döngüsünün içerisindeyiz. Bence bu turizm alanını olumlu etkileyecek. İthalat ihracat konularının gelişeceğini düşünüyorum. Gençlerin eğitimiyle ilgili gelişmeler, spor sanatla ilgili gelişmeler bekleyebiliriz.”

Nagihan Arat/Hürriyet Emlak