Halkalı-Kapıkule Hızlı Tren hattının yapım çalışmalarında ortaya çıkan hafriyatın Tekirdağ’daki Karamemet/Ergene mera sahalarına döküldüğü ortaya çıktı. Hafriyat yüzünden hayvanların otlatıldığı alan moloz yığınları altında kalırken çeşmeler de kurudu.
Ulaştırma Bakanlığı, meraya dökülen hafriyat ÇED olumlu raporu alındığını, Tarım Bakanlığı da bozulan meranın yerine ‘suni mera’ yapılacağını açıkladı. Suni mera için yapılacak harcamaları kimin karşılayacağı ise bilinmiyor.
CHP Tekirdağ Milletvekili Dr. İlhami Özcan Aygun, 229 kilometrelik hızlı tren projesini yürüten Ulaştırma Bakanlığı ile meraları korumakla görevli Tarım Bakanlığına iki ayrı soru önergesi verdi. Önergesinde mera alanının yok edilmesiyle ilgili işlemler için ÇED raporu alınıp alınmadığına yanıt isteyen Aygün, “Hafriyat dökmek için mera dışında hiç bir alan bulunamadı mı?” sorusunu da yöneltti.
Aygun’un sorularına yanıt veren Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli, bozulan alan için TCDD tarafından mera ıslahı projeleri hazırlatıldığını, hafriyat nedeniyle toprak ve bitki örtüsü bozulacak mera alanlarına arazi topoğrafyasına uygun dolgu yapılacağını söyledi.
Pakdemirli, “Tüm ıslah alanı 40 santim nebati toprak ile kaplanarak tesviye edildikten sonra drenajı sağlanarak yapay mera tesis edilecek ve 15 Haziran 2022 tarihinde çalışmalar tamamlanacaktır. Mera ıslah ve amenajmanı projeleri tamamlandığında mera alanlarının ot verim ve popülasyonu artacağından üretime ve üreticiye zarar veren bir durum söz konusu değildir” dedi.
Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın projeye ilişkin ÇED Raporuna olumlu görüş verdiğini bildirirken, tarlaların ve meraların asgari düzeyde etkilenmesi için azami hassasiyetin gösterildiğini söyledi.
CHP’li Aygun, doğal olan her şeyi bozup yapay çözümler üretmeye çalışan bir iktidarla karşı karşıya olduklarını belirterek, “Ot verimi çok yüksek doğal merayı bozup suni mera yapmaya kalkmak nasıl bir zihniyettir? Hafriyat dökecek yer mi bulamadınız? Suni merayla arazi yükseltilerek topografya bozulacak, köylünün tarlalarını su basacak, ekolojik denge bozulacak. Yöreye has kekik, nane, kuzu kulağı gibi zengin bitkilerle oluşan yöresel et lezzeti yok olacak. Kağıt üzerindeki projelerle doğal alanları bozup, hayal satıyorlar. Bitkiye, doğal örtüye, kuşa, doğaya düşman bir iktidar var” dedi.
Erdoğan Süzer-Sözcü
Büyükçekmece’de pandemiyi fırsat bilip göl havzasını imarlı arazi diye sattılar