Türkiye’de nitelikli konut denildiğinde ilk akla gelen firmalardan biridir Mesa. Üretimi ve satışı devam eden 12 projesinde 7,7 milyar TL’lik yatırımla yaklaşık 6 bin 500 konut üreten şirket, 2017 yılında 1 milyar 650 milyon TL’lik konsolide ciroya ulaşırken bu yıl 1 milyar 750 milyon TL’lik ciro hedefliyor. Sektörün duayeni Mesa Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Boysanoğlu Türkiye’de konut stokunun 600 binin biraz üzerinde olduğunu söylüyor.
Gayrimenkul sektörüne öncülük etmek ve sektörümüzü iyileştirmek ve geliştirmek her zaman en öncelikli hedeflerimiz arasında oldu. Bölgenin ihtiyacına göre projeler üretmenin yanı sıra inovasyona önem veriyoruz. Bizim için esas konu, Mesa kalitesini çok iyi yansıtan projeler üretmek. Şu anda imalatı ve satışı devam eden 12 projemizde, 7,7 milyar TL’lik değere sahip yaklaşık 6 bin 500 konutumuz var.
Beykoz Çubuklu’da Mesa Orman, Aslan Yapı ve Caba ortaklığında Maltepe’de Mesa Cadde, Kozyatağı’nda Mesa Koz ve Büyükçekmece’de Nurol ortaklığı ile Yeşilyaka Koru projelerimiz devam ediyor. Yine Çubuklu’da Mesa Çubuklu 28, Artaş ve Kantur & Akdaş ortak imzasını taşıyan Tema İstanbul’un ikinci etabı olan Tema İstanbul Bahçe projelerimiz de satışta.
Ankara’da devam eden projelerimiz ise Gaziosmanpaşa Koza Sokak’taki Mesa Koza 66, Tepe İnşaat ile ortak olduğumuz Yaşamkent’teki Park Mozaik.
Bu yıl bizim “50’ye 1 kala” olarak adlandırdığımız özel bir yıl. Bu nedenle bu yıl, bizim olduğu kadar sektörün de gündemini oluşturacak çok özel projelere imza atıyoruz. Maltepe’deki Mesa Gökada ve Büyükçekmece’deki Yeşilyaka Su, lansmanına hazırlandığımız projelerimiz. Haziran ayında lansmanını yaptığımız Mesa Bodrum Demirbükü seçkin bir proje olacak. Antalya’da Emlak Konut işbirliğiyle gerçekleştirdiğimiz karma bir projemiz var. Bunu da 2019 planımıza aldık. Çengelköy’de bir proje hazırlığımız var, tasarım ve ruhsat süreçlerini yetiştirebilirsek yıl sonuna kadar satışa çıkmayı hedefliyoruz.
49 yıldır olduğu gibi önümüzdeki dönemde de, ülkemize olan inancımız ve sorumluluk duygumuzla her geçen yıl daha da büyüyen bir ölçekte ve güçlü yatırımlarla proje geliştirmeye, konut üretmeye devam edeceğiz.
Yüzde 1,20 seviyesinin üzerine çıkan oranlar konut alıcısının karar vermesini zorlaştırıyor. Zaman zaman uygulanan yüzde 0,98 kampanyası gibi özel indirim oranları, alıcılar için fırsatlar yaratabiliyor. Bazı projelerimizde katkı payı modeli ile kredileri yüzde 1 ‘in altına çekerek alım yapmayı kolaylaştıran avantajlar sunuyoruz. Mevduat faizlerinin yüzde 18’ler civarına ulaştığı bugünlerde müşterimizin konut alma konusunda olumsuz etkilendiğini düşünüyorum.
Türkiye’de konut stokunun sayısına ilişkin eldeki veriler farklılık göstermekle birlikte, genel olarak kabul gören fikir, bu rakamın 600 binin biraz üzerinde olduğu yönünde. Fakat aynı zamanda Türkiye’de ciddi anlamda bir konut ihtiyacı da gözlemleniyor. Burada önemli olan ihtiyaca cevap verecek nitelik ve fiyatta konutun alıcıya sunulabilmesi. Bu sorunun çözülmesi için güncel istatistiklere ve satışa sunulan konutların niteliği konusunda gerçek, güncel bilgilere ihtiyacımız var.
İnşaat maliyetlerinin önemli bir kısmının döviz girdili kalemlerden oluştuğu açık bir gerçek. Kurda gerçekleşen artışların satış fiyatlarına olduğu gibi yansıtılması kolay değil. Biz projelerimizde satış fiyatlarımızı TL bazlı olarak belirliyoruz ve döviz artışı ile fiyat artışı arasındaki ilişkiyi minimum düzeyde tutuyoruz. Konut maliyetlerindeki artışı hesapladığımızda, şunu kesin söyleyebilirim ki, bir daha şu an gündemde olan fiyatlarla konut bulma şansı olmayacaktır.
İstanbul’daki yedi projemizle bu kampanyaya katıldık. Bu tür kampanyalar dönemsel fırsatlar sunduğu için sektörü her zaman bir ölçüde hareketlendirir. Bu dönemde bizim de içinde bulunduğumuz birçok firma önceki birkaç aya göre satışlarını önemli ölçüde yükseltti. Buradaki sorun harçlarda ve KDV’de yapılan indirimin ekim ayında sonlanması. Bir anlamda indirimle elde edilen satış hızının, avantajın ortadan kalkmasıyla tam tersine dönerek gevşemesi, stoktaki sorunun devam etmesi anlamına geliyor.
Konut projelerinin başlangıç ve bitiş süresinin minimum üç yıl olduğunu düşünürsek, bu tip önlemlerin süresinin daha uzun sürmesi sorunu gerçek anlamda çözecektir.
Durgunluk dönemlerinde lansmana çıkacak proje sayısında azalma olması normaldir. Ancak doğru hedef kitlenin beklenti ve olanaklarına göre geliştirilmiş, fizibilitesi ve fiyatlaması doğru yapılmış konut projelerine yönelik ihtiyaç hala devam ediyor. Biz son dönemde satışa çıktığımız başta Mesa Orman olmak üzere birçok projede bunun ne kadar önemli olduğunu görüyoruz.
İyi geliştirilmiş ve fiyatlandırılmış, arkasında güçlü markaların bulunduğu projelerin satış performansları hep yüksek olacaktır. Bitmeye yakın konutların satışlarında çok sorun çıkmayacağını düşünüyorum.
Levent Gökmen Demirciler – Ekonomist
Erhan Boysanoğlu: 600 binin üzerinde konut stoku var