Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, “Biz kültürel alanda milli bağımsızlığı kazanmadıkça, güçlendirmedikçe, diğer alanlarda, ekonomide ve teknolojide bağımsız olmamız mümkün değildir. O yüzden köklerimizle buluşacağız. Köklerimizdeki değerleri bugüne aktaracak ve onun bize yarın da bir güç olmasını temin etmeye çalışacağız.” dedi.
Kurtulmuş, Eyüpsultan’ın tarihi ve kültürel varlıklarını aslına uygun şekilde ihya etmek için 98 hektarlık alanda başlatılan Eyüp Sultan Tarihi Merkez Yönetimi (ESTAM) Projesi’nin Ensari Konağı’nda düzenlenen tanıtım programına katıldı.
Burada konuşan Kurtulmuş, projede emeği geçenlere teşekkür ederek, şehirlerin kimliklerinin insanların zihinlerinde oluşan medeniyet tahayyülleriyle ortaya çıktığını anlattı.
“Bugün dünyaya baktığımız zaman maalesef hemen hemen dünyanın bütün şehirlerindeki güzel binalar, mekanlar, daha estetik, huzurlu ve insani olan yapılar, eski yapılardır.” diyen Kurtulmuş, ne yazık ki yeni yapıların büyük çoğunluğunun insan ruhuna dinginlik vermediğini, tam tersine insan ruhuyla çelişen unsurlar taşıdığını söyledi.
Şehirlerin hepsinin yüksek binalar, çok katlı yollar ve yoğun trafikle stresli şehirler haline geldiğinin altını çizen Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Kadim kültürümüzün değerlerini ortaya çıkaran, o tahayyül dünyasının, yani insanların zihninde hayal ettiklerinin surete dönüştüğü mekanları yeniden onarmak, ihya etmek bizim sorumluluğumuzdadır. Zaman eğer onu yönetemezseniz sizdeki birçok iyi şeyi alır götürür, harap eder hatta yok eder. Maalesef uzun yıllar boyunca sadece zamanın vermiş olduğu tahribat değil, aynı zamanda köklerimizden uzaklaşmak gibi bir telaşla ortaya konulan yanlış uygulamalar, tarihte estetik, sanat, mimari ve ahenk adına ne varsa, onları geride bırakmamıza neden oldu. O muhteşem mezar taşlarının kırılıp bir kenara atılması tesadüf değildir. Sadece saygısızlık değildir. Bir ilgisizlik, duyarsızlık, tarihten, tarihle irtibatını koparma yönünde, neredeyse bir telaşın sonucudur. Sokaktaki 3-5 maganda ya da tarihe, mezara saygısız 3-5 mahalle serserisinin yaptığı işler de değil. Bir devrin, bir zihniyetin özeti gibidir.”
Türkiye’nin sahip olduğu tarihi değerlerinin her birinin başka ülkelerin elinde olsa müzedeki bir eser gibi korunacağını ve çok canlı bir şekilde günümüze geleceğini aktaran Kurtulmuş, “Artık bu ilgisizlik, bu duyarsızlık çok şükür geride kaldı. Tarihle bağını koparma telaşı ve onun üzerinden modernleşme arayışları tarihin çöplüğüne gitti. Şimdi tarihle irtibatımızı kuvvetlendirerek, maziden alacağımız güçle çok daha güçlü bir Türkiye kurma mücadelesi yapıyoruz. Her bir tarihi eserimizle, atalarımızın, medeniyetimizin, kadim değerlerimizin nefes olduğu, dirildiği, yaşadığı her bir mekana sadece mekansal düzenleme olarak değil, aynı zamanda bir ruhu yeniden kuşanmak diye bakıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Eyüpsultan’ın İstanbul’un en önemli semtlerinden biri olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, “Eyüpsultan, fetihten hemen sonra gerçekten Osmanlı’nın göz bebeği olarak korumaya çalıştığı tarihi semtlerimizden birisidir. Eyüp, Fatih ve Üsküdar. Bu üç önemli şehir, Osmanlı İstanbul’unda değer verilen, gözünün içine bakılan önemli semtlerdir.” diye konuştu.
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Eyüp Sultan Camisi’nin sabah namazından yatsı namazı vaktine kadar açık olduğunu belirterek, ramazan ayında ise Eyüp Sultan Türbesi’nin 24 saat kesintisiz vatandaş ziyaretine açık olacağını söyledi.
Eyüpsultan’ın yayalaştırılması, trafikten uzak hale getirilmesi, tarihi güzelliklerin de belgelenerek en güzel şekilde teşhir edilmesinin temin edilmesi gerektiğini kaydeden Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Biz kökü mazide olan bir atiyiz. Bizim geleceğimiz, sadece ekonomide ileri gitmekten ibaret olamaz. Yollarımızı, köprülerimizi, havaalanlarımızı, uçaklarımızı, tanklarımızı, ekonomimizi, fabrikalarımızı geliştirmekle büyük bir gelecek kuramayız. Bunları tabii ki yapacağız. Bunlar halkın refahı, ülkenin zenginliği ve güçlü olması bakımından önemlidir. Ama dünyada başka hiçbir ülkede olmayan zenginlik Türkiye’de var. O da tarihi ve kültürel zenginliği, çeşitliliği ve derinliğidir. Bu kültürel zenginliğimizde, bu büyük medeniyet birikimimizden istifade etmezsek, ekonomik başarılarımızın, ekonomide yükselmemizin hiçbir anlamı kalmaz. O yüzden en az Türkiye’nin ekonomideki gücü, bağımsızlığı kadar önemli bir husus da medeniyet ve kültür aralığındaki milli bağımsızlık meselesidir. Biz kültürel alanda milli bağımsızlığı kazanmadıkça, güçlendirmedikçe, diğer alanlarda, ekonomide ve teknolojide bağımsız olmamız mümkün değildir. O yüzden köklerimizle buluşacağız. Köklerimizdeki değerleri bugüne aktaracak ve onun bize yarın da bir güç olmasını temin etmeye çalışacağız.”
Eyüpsultan Belediye Başkanı Remzi Aydın da ilçede belediyecilik yapmanın, zamanın ve mekanın ruhuna vakıf olmayı gerektirdiğini ifade ederek, “İnsan da mekan da ilgiyle, sevgiyle yaşar. İlim, değer gördüğü memleketi imar eder. Sanat, kadri bilinen topraklarda nefes alır. Kültür, maziden atiye uzanan geleneğin adıdır.” dedi.
İlçedeki kültürel ve sosyal gelişiminin kesintisiz devam etmesi gerektiğine işaret eden Aydın, yüzlerce tarihi ve kültürel hazinenin bilinmesini, tanınmasını, insanlığa fayda sunmasını temin etmek gerektiğini söyledi.
Remzi Aydın, Eyüpsultan Meydanı’nı tarihi dokuya uygun şekilde yenileyeceklerini anlatarak, “Eyüpsultan elmas kıymetindedir. Bu mübarek beldedeki şehircilik birikimi, geleceğin şehirlerini kurmak bakımından büyük bir imkan sunmaktadır. ESTAM çalışmalarına elmasın üstündeki toprağı silkelemek, sorunlara çözüm üretmek amacıyla 2014’te başladık. 98 hektarlık alanı kapsayan tarihi merkezi aslına uygun olarak ihya etmek, zamanın ihtiyaçlarına göre geliştirmek için kollarımızı sıvadık.” diye konuştu.
Projenin restorasyon değil, bir alan yönetimi olduğuna vurgu yapan Aydın, şu bilgileri verdi:
“Bu alanda ulaşım ve erişim, metro ve raylı sistemler, yayalaştırma, gezi rotalamaları, yeraltı otoparkları, ziyaretçi yönetimi, anıtsal eserlerimizin yeniden işlevlendirilmesi, Eyüpsultan Meydanı ve çevre düzenlemesi, kurumsal kimlik çalışmaları, meydanın Haliç’le yeniden bütünleştirilmesi gibi ana konuları ihtiva eden çok kapsamlı bir ihya ve kentsel gelişim programıdır. Proje kapsamında 67 müstakil proje bulunuyor. Projelerin her biri Türkiye ve İstanbul için örnektir, çok değerlidir. Bu gelişim seferberliği, alan yönetimi hususunda da inşallah ülkemize model olacaktır.”
Belediye Başkanı Aydın, hedeflerinin Eyüpultan’ı tarihi dokusuna, kimliğine, ruhuna ve medeniyet mirasına uygun bir şekilde korumak, yaşatmak ve geleceğe taşımak olduğunu ifade ederek, “Tarihi merkezi, ölü bir turizm merkezine dönüştürmeden yaşatacağız. Anıtsal eserlerimiz, restorasyon ve işlevlendirmelerle yeniden fayda üretecek, şenlenecek. Meydanın Haliç’le bağlantısını yeniden tesis ederek, iskele ve sefer sayılarını artıracağız. Gezi rotalamalarıyla tarihi hazinelerimiz daha da bilinir hale gelecek. Ziyaret ve ticaret şehre yayılacak.” şeklinde konuştu.
Bakan Kurtulmuş, ESTAM projesini tanıtan sergiyi de ziyaret ederek, Remzi Aydın’dan detaylı bilgi aldı.
Konuşmalarından ardından Remzi Aydın, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş’a tablo hediye etti.
Eyüpsultan’da dev restorasyon projeleri başladı