Gayrimenkul değerleme tanım itibariyle; genel anlamda, bir gayrimenkulün, gayrimenkul projesinin ya da gayrimenkule bağlı hak ve faydaların değerleme günündeki olası değerinin, bağımsız, tarafsız ve objektif ölçütlere ve verilere dayanarak belirlenmesidir.
Değer tespiti aşamasında kullanılan yöntemler ve tespit edilmek istenen değer niteliği değişkenlik gösterebilmektedir. Genel maksat itibariyle bir gayrimenkulün, sübjektif ve objektif veriler kullanılarak değer tespitinin gerçekleştirilmesidir.
Değerleme çalışmasını gerçekleştirebilme yeterliliğine haiz kişiler ise Değerleme Uzmanı olarak nitelendirilmektedir. Değerleme uzmanı olarak nitelendirilen kişiler, tüm gelişmiş ülkeler genelinde faaliyet göstermekte fakat ilgili uzmanlığa haiz olabilme konusunda ki parametreleri farklılık göstermektedir. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde ise parametreler kurum bazında dahi farklılık teşkil etmektedir. Şöyle ki;
Gayrimenkul Değerleme sektörü çeşitli kollardan özellikle iki ayrı kamu kuruluşu tarafından denetlenmekte ve ilgili kanun ve hükümler kurumlar tarafından düzenlenmektedir. Bu kurumlardan ilki Sermaye Piyasası Kurumu( SPK ) olup ikincisi Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu‘dur ( BDDK ). Her iki kurumda çeşitli yönetmelik ve yasalara istinaden gayrimenkul değerleme sektörü bünyesinde yer alan bireylerin ve şirketlerini yönlendirmektedir. Bu kurumlardan SPK nezdinde, değerleme uzmanı olarak faaliyet göstermek isteyen şahısların, daha öncelerde SPK tarafından olmak üzere iken son dönemlerde SPL tarafından düzenlenen lisanslama sınavlarında başarılı olmalarını ve 3 yıllık sektörel tecrübe şartını yerine getirmelerini talep etmektedir. BDDK nezdinde ise lisanslama sınavı şartı bulunmamakta olup 3 yıllık sektörel tecrübeye sahip olunması durumunda Değerleme Uzmanı olarak nitelendirilebileceği konusunda görüş verilmiştir.
Türkiye şartlarında değerleme sektörünün genel müşteri portföyünün çok büyük bir kısmı bankalardır, bankaların ise değerleme uzmanları tanımı banka bazında farklılık göstermektedir. Bazı bankaların sadece SPK tarafından kabul edilmiş değerleme uzmanlığı şartı bulunmakta iken bazı bankalarda sadece üniversitelerin, ön lisans dışında herhangi bir lisans alanından mezun olması değerleme uzmanı olması için yeterli görülebilmektedir.
Hal böyle olunca değerleme uzmanlığı konusunda bir standart halihazırda söz konusu olamamaktadır. Aslına bakıldığından ekonomik açıdan oldukça önemli olan ipotek piyasaları ve özellikle Türkiye ekonomisi açısından önemli bir lokomotif sayılabilecek inşaat sektörünü direkt ve dolaylı yollardan oldukça etkileyebilecek bir işlem süreci olan gayrimenkul değerleme sürecinin, belirli standartlara haiz uzmanlar tarafından ve belirli standartlar çerçevesinde devam ettirilmemesi herhalde bu sektörün ve sektöre gönül vermiş uzmanların yıllardır dile getirdikleri sorunların başında yer almaktadır.
Böylesine etkili bir sürecin, haiz olmayan şahıs ya da kurumlar tarafından gerçekleştirilmesi, gerekli yasal düzenlemelerin hala ortaya çıkarılamamış olması dünya konjonktüründe de pek de izahı olmayan bir durum olarak dikkat çekmektedir.
Bu durumun belirli yönetmelik ve prensiplere haiz hale getirilmesi için özellikle TDUB bünyesinde çeşitli çalışmalar gerçekleştirilmektedir. Bu çalışmaların ilgili kamu kurumları ve sektörün en önemli hizmet alıcılarından birisi olan bankaların görüş ve yorumları da en az sektörde faaliyet gösteren tarafların görüş ve yorumları kadar önem arz etmektedir.
Sonuç itibariyle Değerleme Sektörü olarak nitelendirdiğimiz ve aslında oldukça yakın bir geçmişe sahip ve bir o kadar ekonomi açısından büyük bir öneme sahip sistem, her geçen gün kendisini geliştirmeye ve ekonominin yapı taşlarından birisi olabilmek adına gerekli çabayı sarf etmeye mecburdur. İşte o zaman, hem sektör bünyesinde faaliyet gösteren şahıs ve kurumlar, hem de hizmet alan şahıs ve kurumlar, ‘Gayrimenkul Değerleme’nin gerçek değerini ve önemini idrak edebilecektir. Bunun için tüm sektörel paydaşların bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da tüm özverisi ve gayretleri ile yoğun çalıma tempolarından ödün vermemeleri gerekmektedir.
Gayrimenkul değerlemenin yasal düzenlemesi hala yok