Gayrimenkul ve inşaat sektöründe 2018 yılında başlayan yabancı yatırımcı hareketliliğinde son dönemde Çinli yatırımcıların ağırlık kazanacağını beklediklerini vurgulayan Mars Investment’ın Kurucusu ve Genel Müdürü Hakan Bucak, “Sektörümüzde salgının gidişatına göre bir Çinli akını yaşanabilir. Pandemi döneminde 500 konut satın aldılar. Talep, normalleşme sürecinin akabinde salgının gidişatına göre hız kazanabilir. 2019’da gelen onbinlerce Çinli ülkemizi ziyaret ederek yatırım fırsatlarını keşfetti. Şimdi bu ziyaretler, yatırıma dönüşebilir. Çinliler Türkiye’yi yeni ticaret hayatına açılan bir kapı olarak görüyorlar. “dedi
Normalleşme sürecine paralel olarak uluslararası uçuşların açılması, turizm sezonunun başlamasıyla birlikte gayrimenkul sektöründe yabancı yatırımcı talepleri de hareketlenmeye başladı. Talep, henüz aylık satış rakamlarına yansımasa da önümüzdeki aylarda açıklanan rakamlarda görüleceği öngörülüyor. Pandemi döneminde hissedilmeye başlayan Çinli talebi de dikkat çekiyor. Çinli yatırımcıların, tarihi İpek Yolu projesiyle bölgedeki ticaretin hız kazanması beklentisiyle dümeni Türkiye’ye kırması bekleniyor.
Gayrimenkul, enerji, tarım ve turizm gibi stratejik sektörlerdeki büyük işletmeleri küresel girişimcilerle buluşturan yatırım danışmanlık platformu olarak Çinlilerden yoğun bir talep beklediklerini kaydeden Mars Investment’ın Kurucusu ve Genel Müdürü Hakan Bucak, “Çinli yatırımcılar gayrimenkul ve inşaat sektörünü en güvenilir yatırım aracı olarak tanımlıyor. Ülkede yatırım aracı olarak ilk sırada sektörümüz yer alıyor.
Ancak, ülkede konut fiyatları adeta cep yakıyor. Pekin’de, Şangay’da sadece 20 metrekarelik bir evin fiyatı 1 milyon dolar. Dolayısıyla yatırımcılar farklı ülkede konut alma arayışı içindeler. İpek Yolu projesiyle ticaret hayatının yeniden canlandırılmasına yönelik atılan adımlar, Türk gayrimenkul ve inşaat sektörüne yönelik talebi de canlandırabilir. Çin devleti vatandaşlarını bu yol üzerinde yatırım yapmaları yönünde teşvik ediyor. Konut alımında yabancılara vatandaşlık hakkı tanınmasını da ciddi bir avantaj olarak görüyorlar.” dedi.
Çinlilerin pandemi döneminde Türkiye’den 500 konut satın aldığını söyleyen Bucak, “Resmi kayıtlara göre ayda 50-100 adet arası tapu devri yaşanıyor. İstatistiklere sadece tapu devriyle yapılan satışlar yansıdığı için vadeli alımları sadece tahmin edebiliyoruz. Ayda 250- 300 arasında vadeli alım yapıldığını düşünürsek, yılda ortalama 3-4 bin konut alıyorlar. Şirketimizde ortalama her projede ayda 5 ile 7 arasında Çinli satışı gerçekleşiyor. Talebin hız kazanmasıyla bu rakamları çifte katlayabiliriz. Amerika Birleşik Devletlerinde Çin gayrimenkul yatırımı 2019 Mart ve 2020 Mart arası 11.5 milyar dolar. Çinlilerin sadece Londra’ya 3-5 milyar pound yatırımları var. Türkiye’nin toplam yabancı gayrimenkul yatırım hacminin 6.7 milyar dolar. Pazarın önü açık. ” diye belirtti.
Yükselen rekabetçi kur ile Türkiye’de diğer ülkelere nazaran konut fiyatlarının uygun olmasının da talepte etkisi olacağını kaydeden Bucak, “Bu iki faktör önemli, ama Çinliler için en önemlisi Türkiye’den vatandaşlık alabilmeleri. Çünkü uzun vadeli düşünerek hareket ediyorlar.
Türkiye’den konut alarak hem yaşamlarını hem de işlerini ülkemize taşımayı planlıyorlar. Türkiye’de şirketlerini kurup, buradan Avrupa ve Ortadoğu pazarına açılmak istiyorlar. Ülkemizin coğrafi konumunu kullanarak farklı ülkelerdeki pazarların analizini yapacaklar. Çinliler; Halep, Kerkük, Musul gibi şehirlerin yapılanması için 250 milyar dolar ayırdı. Bunu Çin’den yönetmeleri zor ve maliyetli. 5 yıl sonra şirketler açıp üretime de başlayacaklar” diye konuştu.
Geçtiğimiz yıl Çin’de Türk yılı ilan edilmesi ve Pekin Expo’sundaki tanıtım faaliyetlerinin de Çinli yatırımcı ilgisi yarattığını ifade eden Bucak, “Artık Çin, Türkiye’yi tanıyor, yatırım fırsatlarını biliyor. 2019 yılında ülkemizi ziyaret ettiler. Bu ziyaretler, şimdi yatırıma dönüşmeye başlayabilir. Daha çok tanıtım faaliyetleriyle daha çok Çinliyi ülkemize çekebiliriz” dedi.
2018 yılında başlayan atağa kalkan yabancı yatırımcı hareketliliğinde Körfez ülkelerinin başı çektiğini hatırlatan Bucak, “Çinliler başrolü kapabilir. Bunu yakında açıklanacak konut satış rakamlarında da görmemiz kuvvetle muhtemel. Çinliler yatırımlarını aynı zamanda ticaret hayatında basamak olarak kullanma yönünde bir strateji geliştirebilirler. Bu yaklaşım, diğer ülkelere de örnek olabilir” diye ekledi.
Yabancıların vatandaşlık edinmelerini kolaylaştıran Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik’in kazanımlarına değinen Bucak:
“Bu sayede 2019 yılında 1.5 milyar dolarlık vatandaşlık geliri elde ettik. Eylül 2018 tarihinden bu yana geçen bir yıllık sürede çok sayıda ülkeden 2 bin 611 yabancı yatırımcı, Türk vatandaşı olurken, aileleriyle birlikte Türk vatandaşı olan yabancı yatırımcıların sayısı 9 bin 962’ye ulaştı. Eylül 2019 verilerine göre söz konusu 1 yıllık dönemde yapılan başvuruların sayısı ise 3 bin 859’a yükseldi.
4 bine yakın yapılan vatandaşlık başvurusu, resmi kayıtlara tapu devri yapıldığı için geçiyor. Ancak vadeli alım yapan ve vadesi dolunca tapu devri alacak bir o kadar daha yatırımcı olduğunu tahmin ediyoruz. Şu an 3 ayda yabancıya yapılan 5 bin konut satışının ciddi bir indikasyon olduğunu unutmamak lazım.
Pandemiye rağmen yabancıların ilgili her geçen ay hızla artıyor. Yabancıların çoğunluğu vatandaşlık için geliyor. Vatandaşlık sayılarının artması, biraz da bürokrasi tarafının başvuru süreçlerini hızlandırmasına bağlı. Pandemiden ötürü yavaşlayan süreçler tekrar hızlanmaya başlayabilir. 2020 yılında pandeminin gidişatına göre, seyahat yasakları tamamen kaldırıldığında 2020 yabacı konut satış rakamları 30-35 bin bandında gerçekleşecek gibi duruyor. 2021’ de ise 60 binleri, 10 milyar dolara yakın bir ciroyu görebiliriz.”
Yabancı konut satışında bürokrasi ve güvenin büyük rolü olduğuna değinen Bucak, “Yabancı yatırımlarında bürokratik ve güven olarak süreci iyi yönetmemiz gerekiyor. Burada da aslında Türkiye tapu sisteminde olmayan ‘Güvenli Alım’ (escrow) ve tüketici haklarının arttırılması gayrimenkul tarafında önemli bir hamle olabilir.” dedi.
• İçinde rezidans, ticaret ve sosyal tesisi olan projeler.
• Uzun kulelere sahip dev projeler.
• Metroya, metrobüse şehrin ana arterlerine yakın lokasyonlar.
• İstanbul’da Basın Ekspres, Bağcılar, Avcılar, Maslak bölgesi önde gidiyor.
• Sadece İstanbul’a değil liman kentlere, İzmir ve Mersin’e de ilgileri var.
Belediyelerden büyük toplu konut siteleri var