Son yıllarda doğaya ve özüne dönmek kavramları giderek ön plana çıkarken, yaşam alanları da bu trendden yakından etkileniyor. Metropol yaşamından minimalist yaşama geçiş, büyük şehirlerden küçük şehirlere hatta doğayı daha yakından deneyimleyebileceğimiz kırsal bölgelere ilgi giderek artıyor. Covid-19 pandemisi ve deprem gibi hayatımızı derinden etkileyen gelişmeler ise bu dönüşüme daha da hız kazandırdı. Aynı dönemde büyük şehirlerin gerçek değerlerini bulmasıyla birlikte yatırımcı segmentinin yukarı çekilmesi yeni cazibe merkezleri yaratmaya başladı.
Bu gelişmeler ışığında gayrimenkulde yeni yatırım dengelerinin oluştuğuna dikkat çeken Aremas Gayrimenkul Satış Direktörü Merve Güneş, “Son yıllarda meydana gelen gelişmelerle birlikte insanların sadece içinde yaşadıkları evi değil, o evi çevresiyle beraber yeniden değerlendirmesi gayrimenkul alıcısı ve yatırımcısının bakış açısının değiştiği önemli bir kırılma noktası oldu. Pandemi ve depremin etkisiyle değişen alışkanlıklar yatırımda yeni kriterlerin ortaya çıkmasını hızlandırdı. Doğaya dönüşün önem kazanması ve büyük şehirlerde gayrimenkule ulaşılabilirliğin azalmasıyla kırsal kesim yatırımcı için yeni cazibe merkezi haline geldi. Özellikle Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın birlikte gerçekleştirdiği Yeni Evim Kampanyası da gayrimenkul alımında farklı illere ilgiyi artırdı. Büyük şehirlere yakın illerin de içinde bulunduğu 3. bölge için ikamet zorunluluğu olmaması ve düşük faizli kredi imkanı sayesinde yatırımcılar kendi memleketlerine ya da büyük şehirlere yakın illere yöneldi” dedi.
Büyük şehirlere yakın çevre illerin gayrimenkul yatırımcıları tarafından yoğun ilgi gördüğünü belirten Güneş, “İstanbul’da yaşamak istemeyen ama aynı zamanda çok da uzaklaşmak istemeyenlerin yakın bölgelerde nitelikli gayrimenkulleri tercih ettiğini gözlemliyoruz. Yatırımcılar, ikamet ettiği ya da işi nedeniyle temas ettiği şehirlere en yakın şehirlerde, alıştığı ‘konsept projelerin’ niteliğini arıyor. İstanbul’a yakın aynı zamanda nitelikli projelere de ev sahipliği yapan Tekirdağ Çorlu, Çanakkale, Kocaeli, Sakarya gibi şehirler son dönemde oldukça ilgi görüyor. Son verilere göre Sakarya, 8 kat fazla talep alarak Marmara Bölgesi’nin tümünde açık ara en çok taşınılmak istenen şehir oldu. Bu şehirlerin sanayi bölgelerine yakın olmasının yanında doğayla iç içe olunabilecek alanlar da sunması yatırımcı için büyük avantajlar oluşturuyor” diye konuştu.
Bir yeni trendin ise arsa yatırımı olduğuna değinen Güneş, “Kırsalda ve doğadan kopmamış imarlı ya da imarsız arsalara, konsept proje olmasına gerek duymaksızın yatırım yapmak isteyen ve her geçen gün sayısı daha da artan bir kitle var. Yaşam alanlarını gözden geçirmenin hızlanması ve doğaya dönüşün önem kazanmasıyla birçok kişi müstakil yaşam alanlarına yönelmeye başladı. Bungalov ve tiny house turizm işletmelerinin yarattığı özen ve alışkanlıklar bu eğilimin artmasında önemli rol oynadı. Tiny house yaşamının huzura, kendini keşfetme imkanına, yaratıcılığın ortaya çıkarılmasına katkı sağlaması ve rahat seyahat edebilme avantajı sunmasıyla, büyük şehirlerden ayrılmak isteyen yatırımcı tiny house yerleştirebileceği arsalara yöneldi. Verilere göre arsa gibi gayrimenkulleri kapsayan konut dışı satışlar, 2022 Şubat-2023 Şubat dönemine bakıldığında sadece Aralık 2022’de konut satışının gerisinde kaldı. Gayrimenkul yatırımcıları kullanıcısı da olabilecekleri arsaları, karavanları ve tiny houseler’ı için kiralıyor, bungalov ya da müstakil yaşam alanları hayata geçirmek için düşük metrekarelerde arsalar arıyor” diye belirtti.
Millet İttifakı kazanırsa ekonomide 15 Mayıs manzarası