İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Gel Türkiye’de yaşa Kampanyası başlıyor

GİGDER Başkanı Akbal, dünya basınında ‘Gel Türkiye'de yaşa' kampanyası başlatacaklarını ve B planı ‘Göç' olanları Türkiye'ye çağıracaklarını ifade etti.

GİGDER Başkanı Akbal, dünyada pandemi, İslamafobi ve yükselen faşizm nedeniyle göç pazarının tetiklendiğini, artık birçok kişinin cebinde bir ‘B’ planı olduğunu belirterek, “Bu bizim için avantaj. Yeni kampanyamızla yabancı dostu olduğumuzu göstereceğiz” dedi.

Büyüklüğü 400-450 milyar doları bulan dünya göç pazarının son yıllarda hareketlendiğini vurgulayan Gayrimenkul Yurtdışı Tanıtım Derneği (GİGDER) Başkanı Ömer Faruk Akbal, “Özellikle pandemide pek çok kişi yaşadığı evi, mahalleyi hatta ülkeyi sorguladı. Sağlık sistemi, iklim ve yaşam koşulları ön plana çıktı. Türkiye tüm bu özelliklerde ön plana çıkıyor. Biz bu hikayeyi gayrimenkul satışına çevirme konusunda eksiğiz. Tüm dünyaya ‘Gelin, Türkiye’de yaşayın’ diye haykırmamız lazım. İstanbul Ticaret Odası (İTO) ile büyük bir kampanyaya başlıyoruz. Cnn Int’den Wall Street Journal’a dünya basınında yabancılara çağrı yapacağız” dedi.

Göç pazarından Türkiye ne kadar pay alıyor?

Bu konuda en ileride olan ülke Amerika. 400-450 milyar dolarlık pazarın yüzde 17-18’ini alıyor. Onu 40 milyar poundla İngiltere izliyor. Biz Türkiye olarak henüz yüzde 1.5 seviyesindeyiz. Ama potansiyel çok daha yüksek. Türkiye gayrimenkulde çok güçlü bir ülke. Ama bunu dünyaya iyi anlatamamışız, gayrimenkul anlamında ‘ben buradayım’ diyememişiz. Dünyada çok turist alan ülkelerin uluslararası doğrudan yatırımlardan aldığı paya bakıyoruz. Türkiye’nin çok ilerisindeler.

GİGDER’in hedefi bu hikayeyi anlatmak mı?

Evet. Doğru bir politikayla tek başına İstanbul’u bu anlamda dünyada bir numara yapabilirsiniz. Biz geçen yıl sonunda Türkiye’de yatırım yapmak isteyen yatırımcılara yol göstermek amacıyla bir Mülk Edindirme Rehberi yayınlamış, ‘Home Turkey Home‘ kampanyamızın ilk ayağını başlatmıştık. Şimdi bu kampanyanın ikinci adımının hazırlığını yapıyoruz.

Neler olacak bu kampanya kapsamında?

Global bir kampanya çalışıyoruz şu anda. Ana paydaşlar içerisinde Ticaret Odası da kamu da olacak. Bu platform yabancılara ‘Gelin Türkiye’de yaşayın’ mesajı verecek. WSJ’de de CNN’de de kendimizi anlatacağız. Dünyada yeni akımlar var, onları yakalamak lazım. Mesela yükselen bir faşizm var, İslamafobi var. Biz her ülkeye farklı mesaj vereceğiz.

Ruslar’a deniz, güneş, Cezayirli’ye Erdoğan

Nasıl mesajlar bunlar?

Bir araştırma yaptırdık, her ülkeye ‘Türkiye deyince aklınıza ilk ne geliyor’ diye sorduk. Şimdi biliyoruz ki İranlılar kendi ülkelerindeki ekonomik istikrarsızlıktan dolayı Türkiye’ye yatırım yapıyor, İngilizler Türkiye’yi egzantrik bulduğu için geliyor. Araplar Avrupa kültürünü yaşarken helal kaygısı taşımadığı için burada. Cezayirliler Erdoğan’ı seviyor.

Bu araştırmadan yola çıkarak, Fransa’daki Müslümanlara ‘faşizmden bıktınız mı, bize gelin’ diyeceğiz. Ruslara, ‘Deniz, güneş’, Cezayirliye ‘Erdoğan’ vurgusu yapacağız. Benim Amerika’da senatör bir komşum var, Türkiye’de yaşıyor. Pandemi uzaktan çalışmayı kolaylaştırdı. Biz bu beyinleri çekebiliriz. Bu adamlara “Türkiye yabancı dostu, liberalsen liberal, muhafazakarsan muhafazakar yaşayabilirsin” diyeceğiz.

Peki hedefler nasıl?

Bu yıl 7.5-8 milyar doları yakalarız diyorduk ama pandeminin etkisi sürüyor. Hedefi geri çekmemiz gerekecek. Ama orta vadede Türkiye’nin cari açığını tek başına kapatabilcek bir alandan bahsediyoruz. 2023’te 15, 2025’te de 20 milyar doları yakalamamamız için bir sebep yok.

‘Mutsuzum’ diyenler Esenyurt mağduru

Türkiye’den konut alan yabancıların şikayetçi olduğuna dair söylemler var.

Yaptığımız araştırma sonucunda gördük ki konut alanların yüzde 83’ü memnun. Memnuniyetsizliklerin nereden kaynaklandığına baktığımızda ise karşımıza ‘Esenyurt’ gerçeği çıkıyor. Bugün duyduğumuz mağduriyet hikayelerinin çoğu Esenyurt kaynaklı. ‘Mutsuzum’ diyenlerin yüzde 90’ı Esenyurt’tan ev almış. Orada ülke olarak kendi hatamızın bedelini ödedik, hâlâ ödemeye devam ediyoruz.

Osmanlı’da Londra ‘İstanbul’du

Rakiplerimiz kimler?

En büyük rakibimiz Amerika. Onu İngiltere, Kanada, İspanya izliyor. Artık dünyada pek çok kişinin B planı var. Siyasi veya ekonomik nedenlerden dolayı ülke değiştirmek isteyenler için ilk akla gelen yer genelde Amerika oluyor. Çünkü ekonomik olarak gelişmiş, iyi bir göç politikası var ve yatırımcı dostu. İngiltere’de de benzer bir durum var. Katarlı adam Londra’da yaşıyor. Çünkü İslami bankacılık bile dünyaya Londra’dan yayılmış. Osmanlı’da İstanbul bugünkü Londra’ymış. Yabancı sayısı çok fazlaymış. 300 yıl önceki kültürü yine inşa edebiliriz.

En büyük alıcılar kim peki?

Dünyanın en büyük gayrimenkul yatırımcısı Çin. Bize yeni geliyorlar. Hindistan da dünyadaki en büyük alıcılardan biri.

Pandemi süreci lehimize işledi

Pandemi yabancıya konut satışını nasıl etkiledi dünyada? Bizde durum ne?

Türkiye’de geçen yıl yabancılara 6.7 milyar dolarlık konut satışımız olmuş. 2019’a göre yüzde 10’luk bir küçülmemiz var. Ama bunu bir küçülme olarak değil, pozitif ayrışma olarak görmek lazım. Rakiplerimiz yüzde 30-40-70 küçülmüş. Bu da demek oluyor ki pandemi süreci lehimize işliyor. Çünkü İngiltere’de, Amerika’da yaşayan adam pandemide perişan oldu, sağlık hizmetlerini karşılayamadı.

Türkiye hem güzel hem ucuz hem de sağlık hizmetlerinde bu ülkelerin çok ilerisinde. Pandemi insanların altını üstüne getirdi. İnsanlar niye o evde yaşadığını, niye o mahallede hatta niye o ülkede yaşadığını sorguladı. Gayrimenkul, turizm, göç, birbirinden ayrı düşünülemez. Artık bunlara sağlığı da eklememiz gerek.

Şenay Büyükköşdere-Akşam

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Türkiye Finans’ın verdiği yanlış bilgi Atalay İnşaat’ı yaktı