İzmir, Manisa, Aydın, Denizli, Muğla, Afyonkarahisar, Kütahya, Uşak… Ege Bölgesi, nüfus yoğunluğu yüksek bölgelerin başında geliyor. Doğuda İç Anadolu ile komşu olan Ege Bölgesi, kuzeyde Marmara, güneydoğuda Akdeniz, batıda ise Ege Denizi ile komşu. Kıyı Ege ve İç Ege olarak iki bölümden oluşan bölgenin, sekiz ili ve toplamda 132 ilçesi var. Tarımıyla, sanayisiyle, deniz turizmiyle önemli merkezlerden birisi olan bölge özellikle ihracat konusunda oldukça iddialı.
Çekirdeksiz kuru üzüm, kuru incir, tütün, pamuk, zeytin, zeytinyağı, süt ve süt ürünleri, kanatlı eti, yumurta, bal, taze meyve sebze, odundışı orman ürünleri, narenciye, haşhaş tohumu, yağlı tohumlar ve baharat başta olmak üzere pek çok tarım ürününün üretiminde Türkiye’nin lideri olan Ege Bölgesi, 2020’de Türkiye’ye 5 milyar 98 milyon dolar döviz kazandırdı.
Pandemi nedeniyle dünya mal ticaretinin yüzde 7 daraldığı 2020’de, Ege İhracatçı Birlikleri’nin (EİB) tarım ürünleri ihracatı, yüzde 4 artış gösterdi. 2020’de Türkiye 24 milyar 369 milyon dolarlık tarım ürünleri ihraç ederken bu rakamın yüzde 21’ini Egeli ihracatçılar gerçekleştirdi. 2021 yılı hedefi ise 5.5 milyar dolar.
Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, 2020’de pandemi nedeniyle doğal ürünlere ilginin arttığını, bu trendin 202 Ede de devam etmesinin beklendiğini söylüyor. Geçen yıl yurtdışı seyahatlerinin. fiziki fuarlar ve ticaret heyetlerinin yapılamaz hale geldiği evrede hızlı aksiyon alarak dijital pazarlamayla hedefe ulaştıklarını ifade eden Celep, “2021 yılında daha parlak başarılara imza atmak için çaba göstereceğiz. Toprak anadan aldığımız, güneşin ışığıyla kuruttuğumuz, içerisine herhangi bir şey katmadığımız ürünlerimize talep artışı olacaktır. Organik ürünlerimiz dc bu süreçte daha fazla talep görecektir” diyor.
2020’de 216 farklı ihracat pazarına ulaşarak, Türkiye’ye 13 milyar 4 milyon dolar döviz kazandıran Ege İhracatçı Birlikleri’nin (EİB), ihracatını en fazla artırdığı bölge yüzde 8.5 yükselişle Afrika ülkeleri oldu. Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, ElB’in 2020 ihracatında 1.4 milyar dolarla Almanya’nın birinci sıradaki yerini koruduğunu belirtirken, 994 milyon dolarla ABD’nin ise ikinci sırada yer aldığını söylüyor. Eskinazi, ihracat artışı olan bölgeleri ise şöyle sıralıyor:
“Birleşik Krallık 2020’de de 825 milyon dolarla en çok ihracat yaptığımız üçüncü pazar. 736 milyon dolarla İtalya, 664 milyon dolarla İspanya, 620 milyon dolarla Hollanda, 550 milyon dolarla Fransa, 365 milyon dolarla Rusya, 330 milyon dolarla İsrail, 294 milyon dolarla Çin, 2020’de en fazla ihracat gerçekleştirdiğimiz ilk 10 ülke. Aralık ayında ülke gruplarına göre ihracatımızda dikkat çeken artışlar yaşandı. Aralık ayında Avrupa Birliği’ne yüzde 15, Amerika ülkelerine yüzde 34, Asya ve Okyanusya ülkelerine yüzde 25, diğer Avrupa ülkelerine yüzde 23, Eski Doğu Bloku ülkelerine yüzde 17, Serbest Bölgelere yüzde 38 artış yaşandı.”
Denizli çok önemli bir tekstil kenti. Ancak bu dönemde Denizli’de de uçuşların durması ve yasakların artmasıyla ihracat durakladı. Bu durum iç pazara daha fazla yönelmeye neden olsa da özellikle ev tekstili kategorisinde kentin diğer sektörlerden daha şanslı olduğunu söylemek mümkün. Denizli Sanayi Odası (DSO) Başkanı Müjdat Keçeci, “Zoraki olarak eve kapanmış olsak da, bu durum farklı olanakları beraberinde getirdi. Ev ile ilgilenen ve evin değişime ihtiyacı olduğunu gören aile bireyleri yeni ürünler almaya başladı” diyor ve taleplerin çoğaldığına dikkat çekiyor.
Tekstilin büyümesi, otomobile ilgini artması, ev eşyalarının yenilenmesiyle, yan sanayi sektörleri olan metal, bakır ve kablo da aynı paralellikte büyümeye başladı. Firmaların kapasite oranlarını arttırdığını ifade eden Keçeci, ay bazında yaptıkları ihracatın, son beş ayın ihracatına eş değer olduğunu söylüyor. “Denizli ev tekstilinde çok önemli bir noktaya geldi. Sadece iç pazardan değil, dünyadan da talep alıyoruz. Tekstil ihracatında sekizinci sıradayız” diyen Keçeci, 202l’de şehirde yeni yatırımları olacağına da dikkat çekiyor.
Tatilin gözde yerlerinden biri olan Bodrum, şüphesiz Türkiye’nin turizm cenneti. Her yıl binlerce turist ağırlayan ilçede, geçen yıl ne yazık ki otelcilerin yüzü gülmedi. Otellerin büyük çoğunluğu 2020 sezonu için yatırımlarını yapmışken, pandemi nedeniyle sezonun ertelenmesi pek çok kayba yol açtı. Bodrum Ticaret Odası (BODTO) Başkanı Mahmut Serdar Kocadon, dış turizmde yüzde 79’lara varan kayıpların yaşandığını vurgularken, aynı durumu Marmaris ve Antalya gibi illerin de yaşadığını söylüyor.
“2018’de dış hatlardan Bodrum’a 781 bin (Ocak-Aralık), 2019’da 972 bin, 2020’de ise 248 bin kişi giriş yaptı. Yine 2018’de 177 bin, 2019’da 210 bin, 2020’de ise 56 bin İngiliz Bodrum’a gelirken, Rusların sayısı ise sırasıyla 97 bin, 127 bin ve 67 bin oldu” diyen Kocadon, iç pazarda da yüzde 50 kaybın olduğuna dikkat çekiyor.
Temmuz-Ağustos aylarında konut ve otomotiv faizlerinin düşmesiyle hareketlenen gayrimenkul sektörünün Bodrum’a yansımaları fazlasıyla olmuş. Özellikle büyük şehirlerden göç edenler Bodrum’dan ev alarak yaz ve kış aylarını ilçede geçirmeye başlamış. Kocadon, Bodrum’da neredeyse satılık evin kalmadığını söylüyor.
Kocadan, Bodrum’da yaşanan gayrimenkul talebinin iyi yönde olduğunu vurgularken, turizm için aynı şeyi söyleyemiyor.”Pandemi dönemi gayrimenkul ve otomotiv sektörlerine teşvik ve indirimler geldi ancak aynı durumu turizm sektörü için de beklerdik. Türkiye’nin getirisi ve istihdamı en fazla olan sektörlerin başında gayrimenkul ve turizm geliyor. Biz bu konuda pek destek göremedik. Otellerimiz çok fazla yatırım yaptı ancak karşılığını almış değiller” diyen Kocadon, turizm için teşvik paketlerinin yapılması gerektiğine vurgu yapıyor.
İlçede evi bulunan konut sahipleri, sezon dışında kış aylarını da Bodrum’da geçirmeye başlarken, evler yeniden tadilata girmeye başladı. Özellikle klima ve kalorifer satışlarının arttığına dikkat çeken Kocadon, usta bulmakta zorlanıldığını söylüyor. Bodrum’un tekne sezonu her ne kadar geçen yıllara göre sakin geçse de bu yıl yerli turist mavi tur türü tatil yapmayı tercih etti. Kocadan, teknecilerin yerli tatilciler sayesinde bir nebze olsun iş yaptığını ve 12-20 hafta arasında faaliyet gösterdiklerinin altını çiziyor.
Ülke olarak sürdürülebilir tarım konusundaki çalışmalara hız kesmeden devam ediyoruz. 2020’nin ilk dokuz ayında tarım sektöründe yakaladığımız yüzde 5.3 büyüme oranının, bunun en büyük göstergesi. Kentimiz, coğrafi yapısı, iklim özellikleri, biyoçeşitliliği ve hayvan varlığı ile bu sürecin yönetilmesine büyük katkı sağladı.
Türkiye’nin sebze üretiminin yüzde 6’sını ve meyve üretiminin yüzde 3’ünü karşıladı. 15.4 milyar TL tarımsal üretim değeri ile Türkiye genelinde üçüncü sırada; 2.5 milyar dolar tarım ihracatı ile de ikinci sırada yer aldı.
Geleneksel tarımsal üretim yöntemlerinin ileri teknolojinin olanaklarıyla birleştirilmesi konusunda İzmir’de atılan adımlar çok önemli. Bu adımların en büyük örneklerinden birisi de şüphesiz Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri projelerimiz. Kuruluş aşamasındaki projelerimizle Avrupa’nın en büyük, topraksız, tam otomasyonlu, modern, ısıtma için jeotermal ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanan sera ve tarımsal sanayi kümelenmelerini oluşturuyoruz.
Ayşegül Küçükkurt Zor-Para
Dacia’da dönüşümün öncüsü: Bigster Concept