MÜSİAD önderliğinde 5 kooperatiften oluşan HİTAM Ortak Girişimi, Arnavutköy’de 1.650 dönümde bu yıl başlanacak en büyük üretim ve ticaret üssü projesi için güçlerini birleştirdi. 5 milyar TL’lik yatırımla mikro ve küçük işletmelerin orta ölçekli büyüklüğe erişimini sağlayarak OSB’lere geçişini kolaylaştıracak proje, mobilyacıları, otomotivcileri, inşaat ve otomobil yedek parça üreticilerini biraraya getirecek 3.500 işyeri ile ‘üretim ve ticaretin kalbinin attığı merkez’ olacak.
Yaklaşık 5 yılda tamamlanması planlanan HİTAM Üretim ve Ticaret Üssü, yerli ve milli sermayenin gücüyle Türkiye’nin sanayi, ticaret ve büyümesine katkı sağlayarak 35 milyar TL’lik değer yaratacak. 54 dönüm ortak alanı, parkları, meydanları, millet bahçesi, camileri, okulları, otel ve sağlık merkezi ile insanı ve doğayı önceleyen bu dev yatırımın yılda 3 milyon kişi tarafından ziyaret edilmesi, 70 bin kişiye istihdam yaratması bekleniyor.
Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) önderliğinde, 5 kooperatiften oluşan HİTAM Ortak Girişimi işbirliği ile Arnavutköy’ün Hadımköy mahallesinde 1.650 dönüm üzerinde başlatılmaya hazırlanan ‘HİTAM Üretim ve Ticaret Üssü’ projesi, bugün düzenlenen bir toplantıyla kamuoyuna tanıtıldı. HİTAM Ortak Girişimi Başkanı Dr. Oktay Dede ve MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan’ın ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da katıldı.
Arnavutköy’ün Hadımköy Mahallesi’nde 1.650 dönüm proje alanına ve yaklaşık 2.5 milyon metrekare inşaat alanına sahip olacak proje kapsamında, mobilyacıları, otomotivcileri, inşaat ve otomobil yedek parça üreticilerini biraraya getiren ve sektörlerin birbiriyle güçbirliğine gitmesine imkan veren 3.500 üretim ve ticaret yeri olacak.
MÜSİAD’ın önderlik ettiği ‘HİTAM Üretim ve Ticaret Üssü’ projesinin mikro ve küçük işletmelerin orta ölçekli büyüklüğe erişimini sağlayarak organize sanayi bölgelerine (OSB) geçişi kolaylaştıracağını kaydeden HİTAM Ortak Girişimi Başkanı Dr. Oktay Dede, “Adını HADKOOP, İMAS Toplu İşyeri ve Yapı Kooperatifi, TAF 2023, Avrasya ve İSTMOB kooperatiflerinden alan HİTAM, mobilya, otomotiv, inşaat, yapı malzemeleri, otomobil yedek parça ve servis gibi alanlarda en önemli bu 5 kooperatifin güçlerini birleştirmesiyle üretim ve ticaretin kalbinin attığı bir üs olacak. Özellikle mekânsal düzenleme adına Türkiye’nin örnek projelerinden biri olmaya aday olan bu modern üs, tüm sektörlerin birbirinden güç alacağı, birlikte çalışmanın bereketini ve gücünü göstereceği bir merkez haline gelecek” diye konuştu.
1.5 milyar TL’si satın alma bedeli, 3,5 milyar TL’si inşaat ve altyapı bedeli olmak üzere 5 milyar TL yatırım maliyetiyle hayata geçirilecek olan HİTAM Üretim ve Ticaret Üssü’nün çağın çok ötesinde bir yatırım olduğunu belirten Dede, “Yerli ve milli sermaye olmasıyla Türkiye’nin sanayi, ticaret ve büyümesine katkı sağlayacak dev projenin inşaatına Mayıs ayında başlanması ve projenin yaklaşık 5 yılda tamamlanması planlanıyor. Proje hayata geçirildiğinde ülkemize yaratacağı 35 milyar TL’lik katma değer ile 2021 yılında başlanacak en büyük üretim ve ticaret üssü projesi olma özelliğini taşıyor” değerlendirmesini yaptı.
İstanbul Havalimanı’na 12 km, Kanal İstanbul projesine 3,5 km, Kuzey Marmara Otoyolu’na ise 2 km uzaklıkta yer alacak HİTAM Üretim ve Ticaret Üssü, bu özellikleriyle işletmelerin tüketicileri ile kolayca buluşacağı, istihdamın kolay bir şekilde sağlanacağı bir merkez olacak.
54 dönüm ortak alanı, parkları, meydanları, millet bahçesi, camileri, okulları, otel ve sağlık merkezi ile ‘yeşil mutabakata uygun’, insanı ve doğayı önceleyen projenin insanların vakit geçireceği, 7 gün 24 saat yaşayan bir tesis olması öngörülüyor. 2.000 öğrenciyi geleceğe hazırlayacak ve sürekli staj imkânı sunacak meslek lisesi ile nitelikli iş gücüne katkı sağlanacak merkezin bu özellikleriyle tüm ihtiyaçların çözümünü tek bir adresten karşılaması ve yılda 3 milyon kişi tarafından ziyaret edilmesi bekleniyor.
‘Üretim ve Ticaret Üsleri’ projesinin 2013 yılında Türkiye’nin sanayileşme hamlesine destek olarak milli geliri artırmak amacıyla tasarlanmaya başladığını ve projenin ilk prototipini geçen yıl Tekirdağ’da hayata geçirdiklerini hatırlatan HİTAM Ortak Girişimi Başkanı Dr. Oktay Dede, bu üslerin mikro ve küçük işletmeleri OSB’lere geçiş öncesi ‘kuluçka merkezi’ mantığı ile geleceğe yönelik potansiyel vaad eden firmalar olarak geliştirdiğini kaydetti. Dede, bu üslerin gümrüklü antrepo, lojistik merkezi, meslek lisesi, öğrenci yurdu ve konuk evleri, dükkânlar, sağlık ocağı ve eczaneler, açık ve kapalı spor tesisleri, kültür sanat faaliyetleri için özel alanlar ve kreşlere kadar çok geniş ticari ve sosyal donatılar barındıran bir yaşam alanı olarak tasarlandığını kaydetti.
Nihai hedeflerinin 81 ilde 120 lokasyonda 10 yıl içinde kurulacak ‘üretim ve ticaret üsleri’ ile 20 bin adet yeni orta büyüklükte işletme kazandırmak olduğunu kaydeden Dede, “Her yıl 2 bin küçük ve mikro işletmeyi orta büyüklüğe taşımak hedefi, 10 yıl sonra 20 bin işletme ve ülke ekonomisine üretim bazlı 200 milyar dolar katkı anlamına gelmektedir.
10 yıl içinde ilave 4 milyon istihdam sağlamayı öngörüyoruz. Hâlihazırda 2021 yılında bitmiş, devam eden ve tamamlanacak ilk 3 projemizde toplam 6 milyar TL’lik yatırıma karşılık 40 milyar TL katma değer üreteceğiz. 2021 yılında planladığımız arazi yatırımımız 21 milyar TL olup yıllara sarih yatırımın üreteceği katma değer toplam miktarı 250 milyar TL olacak” diye konuştu.
İşgücü, yeşil enerji, arıtma, atık ve yağmur suyu ile geri dönüşüm mantığı çerçevesinde sermaye dâhil kendi kaynağını üreten üslerin yaygınlaştırılması adına; 20 il 23 lokasyonda ön hazırlıkların yapıldığını aktaran Dede, bu kapsamda kooperatiflerin kurulduğunu ve arazi görüşmelerinin değerlendirilerek bu modelin sayısının artırılması adına çalışmaların sürdüğünü kaydetti.
Projenin sadece gayrimenkul yatırımı olarak kalmayacağını belirten Dede, şöyle devam etti: “Proje, yeni dünyanın finansal piyasa koşullarına uyumlu olacak şekilde dijitalleştirilecek. Kira sertifikası ve varyasyonları ile menkulleştirilecek ve türev piyasalarda kendi sermayesini üreten bir yapı haline getirilecektir. Sonuçta reel dijital tabana dayalı milli kripto para birimimiz için teminat olarak gösterilebilecektir. Projeksiyonun finansal sisteminde katılım bankacılığının da payını artırmak için diğer değerli katılım ve devlet bankalarımızı da bizimle beraber yürümeye ve ülkemize birlikte değer katmaya davet ediyoruz.”
Toplantıda konuşan MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, 2016 yılından itibaren Batı’da azalan üretim, doğuya kayan sanayileşme ve kademeli bir biçimde artan emtia fiyatlarının yeni bir ekonomik modele geçilmesi sürecini başlattığını, pandemiyle birlikte ise üretimin, tedarik zincirlerinin ve ticaretin aksamadan devam edebilmesi için; salgınlar, savaşlar, doğal afetler gibi olasılıklara uygun yeni üretim ve ticaret üsleri kurmanın yeni dünya sisteminin bir zorunluluğu haline geldiğini kaydetti.
Kaan, MÜSİAD olarak bu zarurete uygun olarak geliştirdikleri ‘Üretim ve Ticaret Üsleri Modeli’nin ise her türlü doğal afet, salgın ve krize kapılarını kapatarak sadece üreticiler için değil, onların aileleri ve orada eğitim gören gençler için de, hem bir izole üretim ve ticaret bölgesi hem de her türlü sosyal donatıları hazırlanmış güvenli bir yaşam alanı olarak inşa edildiğini aktardı. Kaan, “Böylece üretim ve ticaret zincirinin aksamadan sürmesi, afet ve olası salgın ve krizlerin ekonomiye ve sosyal yapıya yapacağı tahribatın minimize edilmesi mümkün olacaktır” dedi.
Türkiye ekonomisinin dinamizmini büyük ölçüde KOBİ’lerden aldığını hatırlatan Abdurrahman Kaan, “Lakin bize gerekli olan şey, işletme yapıları güçlü, krizlere dayanıklı, öz sermayeleri kuvvetli, gelişime ve ölçek büyütmeye elverişli KOBİ’ler üretmek, geleceğin KOBİ kalitesini sağlamaktır” dedi.
Milli kaynakların en etkin şekilde kullanılması ve sanayileşmenin kaynak, girişimci ve teşvik verimliliği üçgeninde yeniden modellenmesi temel prensibine dayalı bu projenin MÜSİAD’ın yeni dünya sisteminin gereklerine uygun olarak yapılandırdığı Sanayi Bölgeleri ve Yerleşkeleri Komitesi’nin sorumluluğu altında gerçekleştirildiğini belirten Kaan, “Üretim ve Ticaret Üsleri Modelimizi devletimizin ilgili mercilerine sunduk. Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu’nda (YOİKK) bir gündem maddesi olarak tartışılan bu model, TC. Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından Government Mandate, ‘Devlet Himayesi’ olarak alındı. Bundan büyük gurur duyuyoruz” diye konuştu.
Bu yıl MÜSİAD’ın 30. kuruluş yılında dev bir projeyle katma değer ve istihdam üretmeye devam ettiğini ve bu projeyle bir ilki gerçekleştirdiğini kaydeden Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “HİTAM Üretim ve Ticaret Üssü, MÜSİAD üyesi önemli 5 kooperatifin birlik beraberlik ruhu içerisinde güçbirliği yaparak biraraya geldiği, hem İstanbula hem ülkemize çok büyük bir katma değer sağlayan bir proje. Böyle bir projenin Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ahilik yılı ilan ettiği 2021 yılında atılması çok anlamlı” değerlendirmesini yaptı.
Bakanlık olarak ulaşım, altyapı, kentsel gelişim planlama ve etüdlerini yapıp ihalesini sonuçlandırdıkları projenin 70 bin kişiye istihdam sağlayacağını açıklayan Kurum, “Binlerde kardeşimiz de buradaki eğitim merkezlerinde mesleki eğitimini alıp yine projedeki üretim üssünde istihdam edilecek. Projemiz dünyanın en büyük satış ve servis merkezi olacaktır” dedi. HİTAM Üretim ve Sanayi Üssü’nün Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu, Kanal İstanbul’a yakın olan konumunun avantajına değinen Kurum, “Proje bu özelliğiyle yerli ve milli ürünlerin dünyaya pazarlanmasında çok önemli bir lokasyonda yer alıyor. 2021 yılının en büyük projelerinden biri olan projenin temelini ise en geç Temmuz ayında atacağız. Kanal İstanbul projemizin de yaz döneminde aynı şekilde temelini atmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Garanti Koza İnşaat iflas etti