Hızlı bir beyefendi, beş kere aldatınca… E artık karşılık verdim!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Teve2’de yayınlanan 2. Sayfa programına konuk olan 23 yaşındaki Duygu Su Gülpınar, merak edilenleri canlı yayında anlattı. Ağaoğlu’ndan ayrılma kararını anlatan Gülpınar, “Özür diledi ama ‘bir daha yapmayacağım” demedi. Bunun nasıl bir şey olduğunu hissetmesi için bende aynısını yaptım…” ifadelerini kullandı…

Yaşarken yaş sorun olmadı

Ali Ağaoğlu ile aramdaki 39 yaş farkı yaşarken sorun olmuyor da ondan sonra oluyor… Şimdiki ilişkimde yaşı dengeledik… Erkek arkadaşım 36, ben 23 yaşındayım.

Bir genç kız olarak her zaman arkanızda bir omuz olsun istiyorsunuz. Babam var ama varlığı ile yokluğu ayrı bir şey. 1969 doğumlu. Bu ilişkiye tepki göstermiş. Aslında babamla konservatuarı kazandığım için ailemle görüşmüyorum, başka bir şey için değil… Zaten o günden sonra hiç kimseyi dinlemiyorum.

Annemle görüşüyorum, babamla görüşmüyorum. Konsevatuar okuyup, bale yaptığım için babamla görüşmüyoruz. Bunun altını çizeyim. O günden beri daha inatçıyım. Yapma denileni yapıyorum.

Babamla bu kadar kopuk olmasaydım Ali Ağaoğlu hayatıma girmezdi. Burada da olmazdım, Bolşoy’da dans ediyor olurdum… Kader…
Ağaoğlu ile birlikteyken dönem bana çok yüklenen oldu.

Niye kırıldım…

Hızlı bir beyefendi. 1 olur… 2 olur… 3 olur… Ama bu kadar üst üste olunca artık yeter dedim. Beş kere aldattı. … Aynı hissi yaşasın diye ben de yaptım… Kısasa kısas değil bu. Bende de bir şeyler bitti demek ki. Evde olmadığım zamanlar fake hesaptan bana “sen yoksun ama ben buradayım..”! diye fotoğraf atıyordu.

Gelen kadınlar benim eşyalarımı, çantalarımı pantolonumu götürüyorlardı…

Çok yüzleştik, özür diledi ama bir daha yapmayacağım demedi…

Kıskanç değilim ama aramızdaki saygı bitti. Birkaç kere Ağaoğlu’nu terk ettim ama ikna edildim ve döndüm. Son gitmemin kesin olduğunu anlatmak için hayatıma birinin girmesi gerekiyordu.

Artık rutine bağladı. 3 yıldır aynı çatı altında. İş temposu çok yoğun. Aynı evin içinde bile göremiyordum. Bildiğim şeyleri unuttum. İleri gitmem gerekirken, yerimde saydığımı fark ettim. Daha gencim, yapmam gereken çok şey var dedim. Dışarıdan baktığında çok lüks, şaşalı bir hayat ama içinde olduğunda fark etmiyorsun.

Ayrılırken kişisel eşyalarımı aldım (birkaç taşlı takılar da giriyor). Diğer her şeyi bıraktım.

Tek başıma

Ben İstanbul’da tek başıma okudum, işe girdim çalıştım benim akrabalarım yoktu… O gün ilişkimle ilgili yorumlar yaptılar.

Elektrik faturası öderken neredeydiniz?

Tüm akraba ve tanıdıklarım öğrenciliğimde, hayatımın yalnız zamanlarında neredeydi? Ağaoğlu ile birlikte yaşamaya başladıktan 6-7 ay sonra beni aramaya başladılar. ‘Canım kızım neredesin’, ‘canım yeğenim neredesin’, ‘seni ziyaret edelim, eve gelelim’ demeye başladılar. O ‘elektrik faturamı ödeyemiyorken neredeydiniz’ çıkışım kendi kanımdan olanlaraydı aslında…

Hiçbir şeye pişman değilim, yaşamam, deneyimlemem ve öğrenmem gerekmiş…

Fotoğraflara baktığımda iyi ki tanımışım diyorum. İyi bir insan. Umarım o da mutlu olur.

Lüksün içindeyken gayet normal geliyor, dışarıdan göründüğü gibi değil olaylar.

Ekmeğe sürdüğüm havyarı ben ekstre olarak istemedim ki… Masaya konmuş. Ne yapayım?.. Havyar bir dönem eve geliyor, stoklanıyor, bitinceye kadar da yeniyor.
Zenginlik çok şey olsaydı, eğer benim için çok şey ifade etseydi şu an halen orada olurdum. Orada olduğum zaman saygı gördüm, olgunlaştım, büyüdüm ve çok şey öğrendim. Bana katkısı büyük oldu.

Nereye gittiğimde ne giyeceğimi bilirim, o yüzden erkek arkadaşımla ‘onu giyme’, ‘bunu yapma’ sorunu yaşamadım.

‘Mini etek giyme’ diyen erkek arkadaşım oldu. Giymedim… Neden tadımızı kaçırayım ki?

1995 doğumluyum. İlişkiyi yaşarken yaş problem olmuyordu. Farklı sebeplerden dolayı yaşananlar üst üste geldiğinde sonuç bu oluyor.

Sosyal medyayı aktif kullanmadım. İnsan hayatında hatalar yapabiliyor. İnsan hata yapar, telafi eder. Telefi edilemediğinde biter.

O duvarlar, korumalar falan hiçbir şey ifade etmiyor. Bir şey olur ve karşındaki insanın her şeyi batar ya… Tam olarak öyle oldu.

Evimi, cep telefonumu, numaramı her şeyimi değiştirdim.

Herkesin ödediği bir bedel vardır. Benim bu ilişkide ödediğim bedel insanların beni bu ilişkiyle tanıyıp, bir sıfatın içine sığdırmış olmaları…

O evde yaşarken de her an gidebilecek olduğunu hissediyorsun

Köprüden geçerken Ali Ağaoğlu’nun evini gördüğümde bir şey hissetmiyorum. Mutlu olsun. O eve gelen mutlu olsun ama çok fazla da hayal kurmasınlar. Çünkü o evde yaşarken de her an gidebilecek olduğunu hissediyorsun.

Emlaknews.com.tr