Sözcü Gazetesi ihlaszedelerin şikayetlerine tercüman oluyor. 20 yıldır vatandaştan topladıkları paraların üzerine konan ve şu anda halen ticari faaliyetlerini sürdüren kurumlardan birisi olan İhlas Holding’den şikayetçi olan vatandaşlar, dertlerini dile getiriyor.
Birilerinin haksız gidişata dur demesi ve sesini çıkarması gereğine inanarak Sözcü’nün haberini dikkatinize sunuyoruz.
ABD vatandaşı Mücahit Ören’in yönettiği İhlas Holding’e para yatıranlar yıllardır mağdur… Seslerini duyurmak için çalmadıkları kapı kalmadı, sonuç alamadılar. Söz sırası şimdi onlarda:
Ahmet Ayıldız: (Afyonkarahisar)
Gurbetçi olarak Rusya’da çalışıyordum. Emekli olup memleketim Afyonkarahisar’a yerleştim. 2001 yılında amcaoğlumun önerisiyle İhlas Finans’a 13 bin 500 lira yatırdım. Bir kuruş almadım. Bu süreçte “sizin sorunlarızını çözeceğiz” diyenlere de ufak da olsa para kaptırdım. Enver Ören vefat edince oğlu Mücahit iktidara yanaştı. Hükümete yakın olmanın rahatlığıyla olsa gerek paralarımızı geri ödemiyor. 4 çocuğum var. Mağdurum. Gazetesini, televizyonunu satsın milletin parasını artık versin. Benim paramla sözde gazetecilik yapıyorlar.
Özcan Kavurt: (Antalya)
Ben de 75 bin talihsiz ‘İhlaszede’den birisiyim. 1999 yılının sonunda bir ev alıp kiradan kurtulmayı düşünürken, akrabamın başına bir iş geldi ve bu paradan birazını borç verdik. Kalanı da ‘eve hırsız girer’ diye güya çok Müslüman diye tanıdığımız Enver Ören’in İhlas Finansı’na yatırdık. Meğer kendimizi hırsızdan koruyalım derken kendi ayağımızla hırsıza götürmüşüz ev paramızı. Aradan iki ay kadar geçti ‘İhlas Finans’ battı dendi.
O zaman perişan oldum. Eşimden ve çocuğumdan o kadar utandım ki. Aile hayatımız perişan oldu. İhlas Holding’in şubesine gittik, holdinge gittik. Enver Ören, ‘Bu parayı ödeyeceğim, panik yapmayın’ dedi. Bu arada ellerinde kalan malları insanlara iki üç katı fiyatlara vererek insanları bir kez daha dolandırdılar ve bakanlıktan izin aldıklarını söyleyip, 5 yıl içinde tasfiyeyi bitirip parayı ödeyeceklerini söyleyerek bizleri oyaladılar. Bir çoğumuz öldü, bir çoğumuzun yuvası yıkıldı. Bir çoğu çoluk çocuğunu okutamadı, hastalar tedavi olamadı. Bunlar iktidardan aldıkları güçle bu parayı ödemiyorlar.15 Temmuz’dan iki veya üç gün önce Mücahit Ören’in çalışanlarından birine attığı mail şöyle: “Ankara’yı ayağa kaldıracağımız gün yakındır.” İhlas grubunun FETÖ’den hiçbir farkı yoktur.
Bilal Karataş: (Antalya)
Yeni evlenmiştim. Düğünümüzdeki tüm altınları bozdurduk ve yatırım için kısa bir süreliğine İhlas Finans’a yatırdık. ‘Faiz yemeyelim. Bunlar da Allah korkusu var’ diye güvendik. Maalesef biz de dolandırıldık. Ödeme imkanları olmasa amenna. Ama güçleri olduğu halde bu kadar insanı mağdur ettiler.
Yüksel Çolakoğlu (Gaziantep)
Evde, ‘hırsız çalmasın’ diye dişimizden tırnağımızdan artırdığımız bir miktar paramızı yatırdık. Bilemedik ki hırsıza teslim etmişiz. 18 yıl oldu hâlâ ödeme yok. ‘Ödemeye küçük meblağlardan başladık’ yalanını söylüyorlar. Kızımın da çeyiz parası diye biriktirdiği bir miktar parası vardı. O da 2 bin 280 dolar yatırmıştı. Onu dahi ödemediler. Hani azdan ödemeye başlamışlardı? Alın terimizi, dişimizden tırnağımızdan artırdığımız paraların üstüne çöktüler. Beş kuruş da alamadık.
Handan Özügeldi: (İstanbul)
Annem hacca gittikten sonra, bütün itirazlarımıza rağmen birikimini, faiz yemek istemediği için İhlas Finas’a yatırdı. Ne hikmetse kar payı da faiz gibi aynı miktarda oluyordu. 2001’de krize girildi denilip, kapattılar. Ödeme yaparlar diye 5 sene bekledi. Daha sonra Armutlu Tatil Köyü’nden daire vermeyi teklif ettiler. Teklif ederken de ‘Şimdi alın çok değerlenecek. Daha sonra sizden biz yine geri alacağız’ dediler. Bu teklifler hepsine (mudilere) tencere, tabak, süpürge makinası gibi devamlı geliyordu. 3 lira olan mal tabii ki 6 lira olarak teklif ediliyordu. ‘Artık ne yapalım’ diyerek parasının 8 bin doları ile devre mülk aldı. Şu an devre mülkün değeri 3 bin 500 lira.w
Mustafa Karaduman: (Bursa)
Ben iki çocuk babası, 1968 doğumlu, Bursa da ikamet eden, işçi emeklisiyim. 50 yıllık yaşamımda daha su faturamı bile geciktirdiğimiz olmamıştır. Devletime sadakatla bağlı birisiyim. 2000 yılından önce işimden ayrıldım ve aldığım kıdem tazminatımı olduğu gibi faizsiz bankacılık denilen, İhlas Finans kurumuna yatırdım. Tam 6 bin 200 dolar. Daha sonra devlet bu kuruma el koydu ve bir ödeme planı yapıldı. O zamanlar sorup soruşturuyor, ancak bize ‘’Kurum zarar etmedi, mahkeme yoluna gitmeyin, paranızı en geç 2003-2004’te alacaksınız” denildi.
Ama maalesef o gün bu gün çalmadığımız kapı, siyasetçi kalkmadı. Bimer, Cimer, parti genel merkezleri, il ilçe merkezleri. Mailler, dilekçeler, mektuplar… 19 yıl geçti. Tık yok. O parayla 2000’li yıllarda başımızı sokacak bir ev alabiliyorduk ama İhlas Holding büyümeye devam etti. İhlas Holding sahipleri, ailesi ve çevresi lüks yalılarda sefa sürerken binlerce kişi kıt kanaat geçinmeye çalışıyoruz. Bir grup insanlardan tehdit bile alıyoruz. Bize haksız olduğumuz söyleniyor. Paramızı vermeyenler korunuyor, bizse artık kaderimize bırakıldık.
Ahmet Güngör: (Almanya)
Ben ve babam İhlas Finans mağduruyuz. Almanya’da ikamet ediyoruz. Avrupa’da binlerce İhlas Finans mağduru var. 18 senedir an itibariyla ödeme alamadık. Açtığımız mahkemeler bize ‘tasfiyenin bitmesini bekleyeceksiniz’ dedi. Türkiye’deki yasalara göre bir şirketin tasfiyeye girince kaç senede tasfiye edilebileceği bile belli değil.
Sabahattin Baş: (Eskişehir)
2001 yılında hac parası olarak biriktirdiğimiz parayı bunlara yatırdım. Dolandırıldık, perişan olduk. Lütfen hükümet biz mağdurların derdine çare bulsun. Mevcut kanunlar yüzünden dava bile açamıyoruz. Halbuki İhlas Finans’ın mal varlığı var. Hükümete bir yük getirmeyecek. İhlas Holding’in mallarını satıp bizim paralarımızı ödesinler.
Ayhan Kandemir: (Almanya)
Allah aşkına benim alacaklarım için temlik yapmışlar. Ben anlamam. 7000 dolar kaptırdım. Bir de sürekli konsolosluğa gidip vekalet için yüzlerce Euro verdim. Beklemem de cabası. Bana yalnız bir defaya mahsus 300 lira verdiler. Senelerce muhatap bulamadım. Burada binlerce temlikzede var.
Muhittin Özgencil: (İzmir)
Ben ve ailem de İhlas Finans mağdurlarındanız. İhlas Finans ilk kurulduğunda rahmetli babamın ısrarıyla bu kuruma alın teriyle biriktiğimiz helal paramızı yatırmıştık. 2001 tarihinde İhlas Finans kapatıldı ve o günden sonra bugüne kadar tarafımıza hiçbir ödeme yapılmadı. 5 yılda tasfiye olacağı söylendi ama 17 yıldır tasfiye bitirilmedi. Bunun nedeni ise hırsıza ‘tasfiyeni kendin yap’ denildi. Zamanında TMSF Başkanı Ahmet Ertürk ‘İhlas Finans batmadı hortumlandı’ dedi. Hükümetimiz artık bizim sesimizi duysun.
Nuriye Doğanlar: (Ankara)
1998 yılında eşim Hüseyin Doğanlar’ın emekli ikramiyesini, çocuklarımızın eğitiminde kullanmak üzere bunlara yatırdık. Bildiğiniz gibi 2000 yılından beri paramızı ödemiyorlar. 19 yıldır bu yüzden çektiklerimizi yazsam kaç kitap olur. Eşim de ben de çocuklarımızı okutabilmek için yıllarca ağır işlerde çalıştık. Ama artık yaşlandık, çalışamıyoruz. Paramızı ödeyecekleri günü bekliyoruz.
Necati Aksakal: (İzmir)
Çoluğumun çocuğumun rızkını, onların eğitim ve çeyiz parasını, eşimin tedavi parasını bunlara kaptırdım. 18 sene geçti geri ödeme olmadı. Bu gasp değildir de nedir? Nerede kaldı Müslümanlık? Bunların dinleri imanları para. 18 senedir paradan para kazandılar yine de paramızı vermiyorlar.
Sözcü
İhlas’ın FETÖ’den hiçbir farkı yok!