İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

İmamoğlu Adnan Menderes’in yıktırdığı camiyi yeniden yaptıracak

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 1957 yılında yıktırılan Karaköy'deki Kara Mustafa Paşa Camii'nin yeniden yapılacağını açıkladı.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 1957 yılında dönemin başbakanı Adnan Menderes döneminde yıktırılan Karaköy’deki Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii’nin aslına uygun şekilde yeniden yapılacağını duyurdu.

İmamoğlu, sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı:

“1957 yılında yol genişletme çalışmalarında yok edilmiş İstanbul’un mimari değeri Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii’ni altında kuracağımız Karaköy Meydanı kütüphanesi ile birlikte yeniden İstanbul’a kazandırıyoruz.

1957 yıkımlarından sonra kentsel değeri hasar gören birçok alan gibi Karaköy Meydanı’nı da tekrar tarihi dokusuna dönüştürecek çalışmaları yapmaya başlıyoruz.
Mimar D’arranco’nun İstanbul’a kazandırdığı çok özel güzellikteki cami ve çevresinde yapılacak müdahalelerle bambaşka bir Karaköy Meydanı hayal ediyoruz.”

halktv.com.tr

Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii’nin tarihçesi

Bizans döneminde küçük bir kilisenin bulunduğu Karaköy Meydanı’nda İstanbul’un fethiyle yaşanan değişimle kilise camiye çevrildi ve Fatih Sultan Mehmet döneminde tekke olarak hizmet vermeye başladı. Zaman geçtikçe harap bir görünüme dönüşen tekke, dönemin vezir-i azamı Merzifonlu Kara Mustafa Paşa tarafından yıktırılıp 1670 yılında fevkani (merdivenle üst kata çıkılabilen) cami formunda inşa edildi. Caminin alt katında ise ibadethaneye gelir sağlaması ve ibadethanenin çeşitli masraflarının karşılanması için dükkânlar ve depolar yaptırıldı. Caminin adı zamanla caminin kurucusu Kara Mustafa Paşa ile anılmaya başlandı.

Cami zamanla tahribata uğrayınca 1902 yılında Sultan Abdülhamit yeni bir cami yaptırma kararı aldı. O sırada caminin yapılacağı yerde dükkânlardan birinde Cafe d’Orient adlı bir kafetarya bulunduğu için kafetarya yıktırılmadan caminin dükkânların üstüne inşa edilmesi kararlaştırıldı.

Dönemin tanınmış mimarları Gotzo, Patrokles, Kampanakis ve Raimondo D’Aronco gibi mimarlar yeni cami için öneri projeler sundu. D’Aronco’nun projesi Sultan Abdülhamit tarafından daha ilgi çekici bulundu ve kabul edilen proje sonrası caminin inşasına başlandı.

Mimar D’Aronco’nun tasarımında Art Nouveau akımını benimsemişti ve camiyi bu akımın yoğun etkisi altında projelendirdi. Cami ve alt kattaki dükkânların uyumlu olması için cami çelik putreller aracılığıyla eski caminin temellerine bağlandı. Yapının hem ana kütlesi hem minaresi sekizgen biçimlidir. Bir camiden çok küçük bir mescidi andıran yeni yapı Raimondo D’Aronco’nun mimarlık kariyeri boyunca inşa ettiği en küçük yapılardan biriydi.[2] Bununla birlikte bulunduğu konuma göstermiş olduğu uyum, önünde yer alan binalarla bağlantısı ve geçiş kolaylığı sağlamsıyla mimarın en tanıdık eserlerinden biriydi.

Caminin tarihe karışması

1957 yılında Adnan Menderes önderliğinde başlayan İstanbul kent içi imar düzenlemeleri ile pek çok tarihi yapıt yıkıma uğradı. Karaköy Mescidi de yıkım kararına uğrayan yapılardan biri oldu. Dönemin iktidarı mescidin Kınalıada’da yeniden inşa edileceğini bildirdi. Meydanın genişletilmesi için yerinden sökülen mescidin parçaları tek tek numaralandırıldıktan sonra Kınalıada’ya götürülmek üzere bir gemiye bindirildi. Ancak mescid Kınalıada’ya inşa edilmedi ve bir daha parçalarından haber alınamadı.

Afife Batur’un ulaştığı bilgilere göre caminin mihrabı ve minberi çeşitli camilere, halısı ve Venedik’ten gelen avizesi ise Teberrükat Memurluğuna gönderilmiştir. Kalan parçaların Kınalıada’ya aktarılması beklense de bu yapılmadı. Afife Batur’a İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğünden bu konuda gelen cevap, kalan parçaların çoğunun taşındıkları mavnadan kayarak Marmara Denizi’ne düştüğü olmuştur. Parçaları taşıyan geminin yan yattığı ve halısı, avizesi gibi değerli eşyalarından ve minber, mihrap gibi parçalarından bir daha haber alınamamıştır. Afife Batur elindeki çizimler ve belgelerle, minberin ve mihrabın aktarıldığı söylenen Mercan’daki Atik İbrahim Paşa Camii’ye gittiğinde denilenlerin doğru olmadığını ortaya çıkarmıştır. Minberinin Kasımpaşa’daki Sahaf Muhittin Camii’de olduğu söylense de bu iddia henüz doğrulanmamıştır. Caminin yıkılan parçalarının başka camilerde değerlendirildiği söylendiyse de buna ilişkin bir kanıt bulunamamıştır.

Rekonstrüksiyon çalışması

1958 yılında yıkılan ve İstanbul II Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 17.06.2010 tarihli kararı ile restitüsyon ve rekonstrüksiyon projelerinin yapılmasına karar verilen Karaköy Mescidi’nin, 2012 yılında ihaleye çıkan projesini AGS Mimarlık’ın tasarladığı biliniyor.

wikipedia.org

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Çeşmealtı Yat Limanı turizm yatırımlarını katlayacak

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez kullanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek bunu kabul etmiş olursunuz.