İstanbul 18°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

İmamoğlu’ndan 15 maddede Kanal İstanbul Reddiyesi

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, son dönemin en tartışmalı konularından “Kanal İstanbul” ile ilgili basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu ve İBB üst yönetimi tam kadro olarak katıldı.

İmamoğlu, kanal ile ilgili kuşkularını, neden karşı olduklarına dair gerekçelerini ve itirazlarını, “16 milyonun temsilcisi olarak seçilmiş tek kamu otoritesi” sıfatıyla dile getirmek istediğini belirtti. İmamoğlu, “Çünkü, sadece bugün hayatta olan 82 milyon için değil, çocuklarımız, torunlarımız ve bu ülkenin tüm geleceğini tehlikeye atan büyük bir risk ile karşı karşıyayız” dedi.

İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çünkü bilim insanlarıyla konuştukça ortaya çıkıyor ki. Kanal İstanbul bir ihanet projesi değil, ne yazık ki bir cinayet projesidir. 16 milyonun varlığına, 82 milyonun güvenliğine yönelik bir felaket projesidir. Kimlere ne söz verilmiş olursa olsun. Kimlere ne rant vaat edilmiş olursa olsun, derhal vazgeçilmelidir.
İmamoğlu, bu 15 tehdidi şöyle sıraladı:

Susuzluk demek

“Kanal İstanbul projesi yapıldığı takdirde, 8 bin 500 yıldır var olan İstanbul, sonsuza kadar yer altı ve yer üstü su kaynaklarını kaybedecek. Akıllı, mantıklı, gerçeklerden uzaklaşmamış hiçbir kamu yöneticisi, hiçbir siyasetçi, böyle bir riskin varlığını bile bile bu projenin inşaatını destekleyemez.”

Deprem riskini tetikler

“İstanbul var oldukça, var olmaya devam edecek önemli sorunlardan biri de deprem. Kanal güzergahı boyunca yapılacak yapılaşma, insan yaşamı için büyük risk yaratıyor. Zemin yapısı heyelanlara müsait. Bu bölgede büyük mühendislik projeleri için pek çok geoteknik soaın söz konusu. Kanal İstanbul Projesi’nin, yeryüzü ve yeraltı gerilme dengelerini bozacağını söylüyor. İnşaat ile ortaya çıkacak aşırı yüklemelerin, yeni depremleri davet edeceğini, depremlerin şiddetini artıracağını söylüyor.”

Doğayı katledecek

“Katrilyonlar harcayarak milli ve stratejik su kaynaklarımızı kurutacaksınız. Milyonlarca İstanbulluyu susuz bırakacaksınız. Peki çevreye ve eko sisteme nasıl bir zarar vereceksiniz? Yine beton, yine rant, yine çevre katliamı. ÇED raporunu hazırlayanlar ya da hazırlatanlar, bölgedeki yapılaşmadan bahsetmiyorlar. Bir aldanma geleneğiniz olabilir ama bizi aldatamazsınız.”

Tarihi yok edecek

“O denli komik ki; Boğaz’ın tarihi dokusunun korunması, proje için gerekçe olarak gösteriliyor. Kanalın bitmesiyle Boğaziçi trafiği azaltılacakmış. O da Boğaz’daki tarihi dokunun korunmasını sağlayacakmış. Boğaz trafiği ile ilgili olarak da dikkatinizi çekmek isterim. ÇED Başvuru Dosyası’nda, Boğaz trafiğinde iddia edildiği gibi yıllara göre bir artış değil, tam tersine özellikle son 10 yılda yüzde 22,46’lık bir azalış gözlenmektedir.”

82 milyona yeni vergi yükü

“Kanal İstanbul demek, 82 milyonun sırtına en az 110 milyar liralık yeni vergi yükü bindirmek demek.

İBB’nin sırtına 23-35 milyarlık lüzumsuz maliyet

“Kanal İstanbul Demek, İBB’nin sırtına 23-35 milyarlık lüzumsuz maliyet yüklemek demek. Kanal inşaatı, ayrıca 3 farklı lokasyonda da tümüyle İGDAŞ hatlarını ortadan kaldıracak. Bu hatların yerine de yine milyarlarca liralık ek maliyet yükü gelecek. Böylelikle İBB’nin sadece 2 kurumuna bile milyarlarca liralık maliyet çıkıyor.

Gelir rüyası demek

“Kanal İstanbul Demek, gelir rüyası görmek demek. Panama Kanalı, gemilerin yolunu 13 bin kilometre kısaltıyor. Süveyş Kanalı, Akdeniz ve Kızıldeniz üzerinden Hint Okyanusu’nu birbirine bağlıyor ve gemilerin yolunu 6000 kilometre yolunu kısaltıyor. Kanal İstanbul, gemilerin yolunu kısaltmıyor ama İstanbulluların hayatını kısaltıyor.”

Trafikte perişanlık

“Kanal İstanbul demek trafikte iki kat perişanlık demek. İnşaatın başlamasıyla TEM ve E5, sık sık trafiğe kapatılacak.

50 yıllık hafriyat demek

“Kanal İnşaatından çıkacak hafriyatın 2 milyar metreküpe ulaşmasını bekliyoruz. İstanbul’un yıllık hafriyat hazmetme kapasitesi 40 milyon metreküp. Bu hafriyatı denize dökmekten başka çare yok. En az 5-6 yıl boyunca 10.000 kamyonun daha ilave edildiğini düşünün. Allah aşkına biz, bunu niye yapıyoruz?

İstanbul’a 1,2 milyonluk yeni nüfus

“Kanal İstanbul inşa edildiğinde, yapılacak olan yeni yerleşim birimlerine 1.2 milyon yeni nüfus gelecek. Bu, 1.2 milyonla kalmaz. Ben, “2 milyon olur bu’ dedim ama beni dinlemediler. Neden bu kaynağın daha akılcı kullanımıyla, İstanbulluların hayat kalitesini yükseltmiyoruz?”

8 milyonluk nüfusu bir adaya hapsetmek demek

” İstanbul Boğazı ile yeni açılacak kanal arasına oluşacak olan adaya, 8 milyonluk bir nüfusun hapsedilmesi gibi bir durum da ortaya çıkıyor. Bu akıldışı projeyle, akıl tutulmasıyla dayatılan bu projeyle, ülkenin deprem riski en yüksek bölgesine 8 milyon insanı hapsetmiş oluyorsunuz.

Montrö rüyası

“Gelelim meşhur Montrö Antlaşması ‘na. Montrö dışında 7 tane daha uluslararası sözleşmeyle de bağlıyor. Montrö sözleşmesi, gemi geçişi ile ilgiliyken, diğer 7 uluslararası sözleşme de doğal alanları koruma, çevre, iklim, Karadeniz ve Akdeniz’in korunması ile ilgili. Montrö hariç diğer sözleşmeleri de ihlal ediyoruz.”

Balıkçılığı yok eder

“Kanal İstanbul demek Karadeniz’in balıklarını ve balıkçılığını yok etmek demek.”

Maneviyatı yok edecek

“Kanal İstanbul demek maneviyatı yok etmek demek. Ölüye bile rahat yok. Tehlikede olan sadece 3 mezarlık değil. Arnavutköy, Küçükçekmece ve Başakşehir ilçelerinde pek çok mezarın taşınmak zorunda kalması vicdanlarda da yara açacaktır.”

Bu milleti sevmemek demek

“Kanal İstanbul demek bu milleti sevmemek demektir. Milletini seven bir siyasetçinin önceliği milletinin mutluluğunu sağlamaktır. Bunca genç işsizlikten inlerken, bunca insan yoksulken, sürdürülebilir üretim, sürdürülebilir istihdam ve sürdürülebilir refah için bunca fabrika kurma ihtiyacı varken, 16 milyonluk bu şehrin geleceği olan çocuklar yeterince beslenemezken, bizim önceliğimiz Kanal İstanbul olamaz. Bu proje her yönüyle felaket, ihanet ve cinayet projesidir. Özetle diyoruz ki; ya Kanal ya İstanbul.”

Anayurt

SİZİN İÇİN SEÇTİKLERİMİZ
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

İmamoğlu’ndan 15 maddede Kanal İstanbul Reddiyesi