İnsan hayatını kolaylaştıran, güvenliği sağlayan ve can kurtaran görevi yapan droneların kullanımı güvenlik açısından bir takım koşulları da beraberinde getiriyor. Bu koşulların yerine getirilmesi hem işleri kolaylaştırıyor.
havadayiz.com’dan Eray Topluoğlu’nun kaleme aldığı haberde drane kullanımını şartları ve yerine getirilmesi gereken güvenlik önlemleri sıralanıyor.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden izin almayı gerektiren operasyonlarda, izin alınmadan İHA uçuşu yapılması ve verilen yetkiler ile belirlenen hava sahaları dışında uçuş yapılması halinde ilgili şahıs veya işletmeye 2920 Sayılı Kanunun 5’inci kısmında yer alan ceza hükümleri uygulanıyor.
Dronelar, yani insansız hava araçları özellikle polis teşkilatının ve askeri birliklerin işini fazlasıyla kolaylaştırıyor. Polis teşkilatı için suçluların bulunduğu tehlikeli bölgelere, sıcak çatışma yaşanabilecek bölgelere, bir polis ekibi göndermek yerine, uzaktan kontrol edilen dronelar ile istenilen tüm bilgiler elde edilebiliniyor ve sıcak temas yerine, dronelar ile gerekli görüntüler elde edilip, uzaktan müdahale imkânını polislerimize sunuyor.
Dronelar aynı zamanda, arama kurtarma, acil durumlar, afetler, kazalarda çok hızlı bir şekilde güvenliği sağlayıp, veri toplayabiliyor. Örnek olarak; yakın zamanda Siirt’in Şirvan ilçesindeki özel maden ocağında meydana gelen heyelanda toprak altında kalan işçilerin kurtarılmasına yönelik çalışmalarda drone kullanıldı.
Ulaşmanın çok zor olduğu yangın bölgelerine dronelar ile ulaşılıp su ile müdahale dahi yapılabilmektedir. Hızlı ilerleyen ve büyüyen drone teknolojisini cankurtaranlar, arama-kurtarma ekipleri termal kameralar ile donatılmış dronelar kullanılarak; kayıp kişilere çok hızlı ve rahat bir şekilde ulaşabilmek için sıklıkla kullanmaktadır.
Bir diğer güvenlik önlemi ise açık ve geniş arazi üzerine kurulmuş evlerin güvenliğini sağlamak amacıyla kullanılan drone hizmeti oldu. Sistemin ilk aşaması ise, evin bahçesinin, arazinin belirli bölgelerine harekete duyarlı akıllı aydınlatıcılar yerleştiriyor. Ardından bu sensörler ile koordineli olarak çalışan drone bölgede olağan dışı bir hareketlilik sezdiğinde, hızlı bir şekilde havalanıp o bölgeye gidiyor. Buna eş zamanlı olarak ev sahibinin de telefonuna bildirim gidiyor ve ev sahibi telefonunda dışarıda hareket algılanan bölgede ne olup bittiğini canlı bir şekilde izleme imkânına sahip oluyor.
Bu teknoloji ile şehirdeki büyük şirketlerde, dev iş merkezlerinin güvenliğinde, mesai saatleri dışında boşalan çok büyük araziler üzerine kurulmuş ofislerde, çalışma alanlarında, inşaat sektörünün güvenliğinde, bu ve bunlar gibi devasa arazilerin çok rahat bir şekilde güvenliğini sağlayabilecek şekilde tasarlanan teknolojiler hızla gelişiyor.
Ülkemizde ilk drone vakası olarak bilinen olay, 2015 Ocak ayında drone meraklısı bir gencin İstanbul Atatürk Havalimanı üzerinde drone uçurması ve uçuşu gösteren 12 dakikalık videoyu internete yüklemesiyle olmuştu.
Birçok kişi de belki drone kelimesiyle ilk defa o zaman tanıştı. Droneların uçakların elektronik akşamını ve/ veya GPS sistemini bozabilecek olması, pilotların dikkatini dağıtarak kazaya sebebiyet verebilecek olması gibi durumlardan dolayı büyük yankı uyandıran bu vaka, akabinde drone kullanımına çokça yasa ve kânun getirdi.
Drone sahibiyseniz; Türkiye’de muhatap olacağınız kurum Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM)’dür. Eğer 500 gramdan daha ağır bir drone sahibi iseniz satın aldığınız bu cihazı mutlaka SHGM’nin sistemine kayıt ettirmeniz gerekiyor.
SHGM’ye göre, dronelar azami ağırlıkları referans alınarak 4 ayrı sınıfa ayrılıyor. Eğer cihaz ticari amaçla kullanılıyorsa, tüm dronelar için zorunludur. Eğer dronenizi hobi ve eğlence amaçlı kullanıyorsanız ve cihazınızın azami kalkış ağırlığı 4 kilogramın altındaysa, kayıt yaptırmanız gerekmiyor.
Dronelar aynı zamanda, arama kurtarma, acil durumlar, afetler, kazalarda çok hızlı bir şekilde güvenliği sağlayıp, veri toplayabiliyor. Yakın zamanda Siirt’in Şirvan ilçesindeki özel maden ocağında meydana gelen heyelanda toprak altında kalan işçilerin kurtarılmasına yönelik çalışmalarda drone kullanıldı.
Hangi bölgelerde drone uçurabilir, yasalar ve kanunlar nelerdir? Bazı durum ve yerler için insansız hava araçları kullanımı izinlere tabidir.
Bu izinleri almadan yapılacak uçuşlarda drone sahibine ceza bile verilebiliyor. Bu yüzden drone kullanırken; kayıtlı bir cihazınız olsa bile uçuş yasağının olmadığı bölgeleri seçmeniz gerekiyor.
Örneğin; havaalanı yakınında ya da askeri bölgelerde drone uçurulamıyor. Bunlara ek olarak içinde bulunduğumuz OHAL şartları göz önüne bulundurulduğunda bazı valilik ya da belediyelerin de bu tarz yasaklar koyabileceğinizi unutmamanızı hatırlatırım. Bu yüzden her ihtimale karşı uçuş yapacağınız bölgede bu tarz yasakların olup olmadığını araştırmanız önemli bir konu haline geliyor.
Uçuş yasağı olan bölgelerde gerekli izinleri aldıktan sonra uçuş yapabiliyorsunuz. Ancak bunun için uçuş öncesinde ilgili makamlara başvurmanız gerekiyor. 500 gramdan daha hafif bir drone aldıysanız; bu kayıt işlemini yaptırmanıza gerek yok. Ancak uçuş yasağı olan bölgelere dikkat etmekte fayda var. Kayıt gerektirmeyen bir drone sahibi olmanız uçuş yasaklarından muaf olacağınız anlamına gelmiyor.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden izin almayı gerektiren operasyonlarda, izin alınmadan İHA uçuşu yapılması ve verilen yetkiler ile belirlenen hava sahaları dışında uçuş yapılması halinde ilgili şahıs veya işletmeye 2920 Sayılı Kanunun 5’inci kısmında yer alan ceza hükümleri uygulanıyor. Yani 2 aydan 3 yıla kadar hapis ve 500 TL’den 10.000 TL’ye kadar idari para cezalarını kapsıyor.
Sigorta zorunluluğu 25 kg ve üstü droneları kullanmak için izin ve kayıt dışında bir de sigorta zorunluluğu bulunuyor. Bu sigortada amaç drone’un üçüncü kişilere olası zararlarını kapsam içine alıyor. Bu sayede olası bir kaza durumunda ortaya çıkacak hasarın karşılanması amaçlanıyor. Zaten bu tarz bir drone sahibi iseniz uçuş izni alırken sigorta belgelerinizi de ibraz etmeniz gerekiyor. Eğer 500 gram – 4 kg ağırlığa kadar bir drone uçurmak isterseniz yaşınızın en az 12 olması gerekiyor. 4 kg – 25 kg ağırlığındaki drone modelleri için bu sınır 15.
Bunlara ek olarak daha üst sınıflardaki drone sahipleri için özel pilot lisansları alma zorunluluğu bulunuyor. Bu lisanslar belli sürelerle alındığı için bu süre bitiminde ek eğitimle lisansların yenilenmesi gerekiyor. 25 kg ve üstü drone pilotları tüm bunlara ek olarak belli uçuş saati sınırlamalarına tabi oluyor.
Örneğin günde en fazla 10 saat mesai yapabiliyorlar. Ayrıca aylık uçuş süresi 150 saati geçemiyor. Bu tip drone cihazlarının pilotları uçuş kayıt defteri de tutma zorunluluğuna sahip.
Uzun lafın kısası, drone’a sahip olmak, uçurmak çok zahmetli ve uzun bir yol gibi gözükebilir. Fakat gözünüzü korkutmaya hiç gerek yok. Tüm prosedürler ve gerekli olan işlemler, internetten kolayca öğrenilip, çok kısa bir zaman içinde halledilebilir.
Eğer kafanızda yine de soru işaretleri oluşuyorsa, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün internet ortamında yayınladığı, İnsansız Hava Araçları Yönetmeliği’ne ulaşarak, bütün sorularınıza yeterli cevapları bulmanız mümkündür. 25 kg ve üstü droneları kullanmak için izin ve kayıt dışında bir de sigorta zorunluluğu bulunuyor. Bu sigortada amaç drone’un üçüncü kişilere olası zararlarını kapsam içine almaktır. Bu sayede olası bir kaza durumunda ortaya çıkacak hasarın karşılanması amaçlanmaktadır.
Eray Topluoğlu/havadayiz.com
İnşaatçıların sevdiği drone kullanmanın şartları nelerdir?